Kıymetli Türkeli Gazetesi’nin sevgili okurlarına sonsuz sevgilerimi gönderiyorum. Her Perşembe siz kıymetli okurlarımın karşısında olmanın sevinci içerisindeyim. İlk günkü heyecanla sizlerle acı tatlı 40 haftadır birlikte oldum. Allah ömür verirse de sizlerle buluşmaya devam edeceğim.
Malumunuz güzel bir haftayı geride bıraktık. Afyonkarahisar da bu sene düzenlenen 4.Kitap Fuarını geride bıraktık. Bu güzel organizasyonu gerçekleştirenlere teşekkür ediyor emeklerine sağlık diyorum. Bu güzel etkinliklerde güzel kişilerle tanışıyoruz. Bu güzel etkinlikler de her insandan güzel şeyler öğreniyoruz.
Hiç akla gelmeyen fikirleri öğrendim. Hiç göremediğim bazı durumları öğrenip not aldım. Güzel düşünceli insanlarla tanıştım .Bundan sonraki projelerimle alakalı fikirler aldım ve hepsini de aklıma kazıdım.
Güzelliği öğrendim. Doğanın güzelliğini anladım. Unutmuş olduğumuz güzellikleri ve değerleri gördüm. Bu yüzden kendimi ne kadar şanslı hissetsem yeridir.
Doğa’nın varlığını anlatıp bana öğrettiler. Bir kez daha bu güzellikleri anlattıkları için teşekkür ediyorum.
Mis gibi havamız var.
Türlü türlü hayvanlarımız var.
Yeşilliklerimiz, ovalarımız, çayırımız, çimenimiz.
Çiçeklerimiz ve daha neler neler.
Aklıma gelmeyen güzellikler varsa da atladığım için kusura bakmayın. Bu güzellikler olduğu sürece yepyeni projeler bitmez. Kültürel etkinliklerimizi de bu güzelliklerimize yansıttığımız da daha hızlı şekilde edebiyatımız hız kazanacaktır.
Bazen kendimizi kaptırıyoruz kendimizi bu güzelliklerin varlığını unutuyoruz. Bu güzellikleri tekrar hatırlatan ve öğretenlere de sonsuz teşekkür ediyorum. Bir kez daha gördüm ki öğrenmenin yaşı yok.
Öğretelim el birliğiyle ,bu güzellikleri kitaplarda ,televizyonlarda, tiyatrolarda, sinemalarda ve daha birçok kültürel etkinliğe araçlık yapan her şeyde.
Olumsuzluklar yokken kendimizce oluşturacağımız olumsuzlukları hayatımıza katmanın bir anlamı yokmuş. Çünkü bizim şu anda güzelliklerimiz var. Bu kadar güzellik varken olumsuzlukları gün yüzüne getirmenin boş bir uğraşmış.
Gerçeklerde iyi ile kötü yok. Çünkü doğal güzellikler tüm kötülüğü veya olumsuzlukları yok etmeye gücü yetiyormuş. Hayat kaygısı, geçim sıkıntısı bunların hepsinin karşı ayağı doğal güzelliklerin varlığıymış. Mış diyorum çünkü ben bilmiyordum. Bana doğal güzellikleri anlattılar, doğal güzelliklerin doğruluğunu gösterdiler. Ben oysaki hayatın iyi ile kötünün bir araya gelmesiyle sürekliliğinden oluşuyor diye düşünüyorken diğer olumsuzlukların bittiğini bilmiyordum.
O yüzden bu kadar iyi yönlere sahip çıkalım. Doğal güzelliklerimizi düşünerek hayatımızı idame ettirmeye çalışalım. Olumsuz diye bir kavram olmadığını ben de dahil sizler de yavaş yavaş öğrenmeye devam edelim. Çünkü bu doğal güzellikler insanı iyi ediyormuş. Hepimiz de bunları hayatımıza dahil edip mutlu olmaya çalışalım. Ne kadar başarılı olacağız görelim.