İnsan Cenab-ı Allah tarafından varlıkların en şereflisi olarak yaratılan ve kulluk sorumluluğunu yüklenen, beden emanetiyle tezyin edilmiş bir varlıktır. Beden, Cenab-ı Allah tarafından insana verilmiş en değerli hazine, en kıymetli emanettir. İnsanın en büyük sorumluluklarından biri de emanet olarak kendisine verilen bedenini muhafaza etmesidir. “İki nimet vardır ki insanoğlu bunların kıymetini bilme noktasında aldanmıştır. O iki nimet sağlık ve boş vakittir.” (Buhârî, Rikâk, 1) buyuran bir Peygamberin ümmeti olarak bizlerin en büyük sorumluluğudur bedeni emanet bilmek ve emanete riayet etmek. Bu aynı zamanda mümin olmanın da bir gereğidir.
İşte oruç ibadeti, dünyevi koşuşturmalar neticesinde yorulan, hırpalanan beden emanetini muhafaza anlamında karşımıza çıkan en önemli ibadetlerdendir. Nitekim Peygamberimizin; “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” (Taberani, Mu’cemu’l-Ev-sat, VIII, 174) hadis-i şerifinden de anlaşılacağı üzere oruçla sağlık arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Oruç hem manevi kirlerimizden arınmamızı, hem de bedeni hastalıklarımıza şifa bulmamızı sağlayan bir ibadettir. Oruç günahlara karşı bir kalkan olduğu gibi hastalıklara karşı da bir şifa vesilesidir. On bir ay boyunca yorulan bedenimizi on bir ayın sultanında istirahate çekmenin adıdır oruç. Bizlere düşen en önemli görev, Rabbimizin yaratmış olduğu bedenimizin mükemmeliyetini muhafaza etmek, mükemmel yaratılışa sahip bedenimizi emanet bilmek ve hem Ramazan Ayı’nı hem de oruç ibadetini bu bilinçle değerlendirmektir.
Oruçlarımızın günahlarımıza kalkan, maddi ve manevi hastalıklarımıza şifa olması temennisiyle…
Süleyman ŞAHİN
Din Hizmetleri Uzmanı
HADİSLERLE AİLE
Aile Huzuru: Şiddet Değil Şefkat
“Mü’minlerin iman bakımından en olgun olanları, ahlâkı en iyi olanlarıdır. Sizin en hayırlılarınız da hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır.” (Tirmizî, Radâ’, 11)
Hz. Peygamber (s.a.s), kadınlara karşı oldukça sert davranılan bir toplum içinde yetişmişti. Her konuda olduğu gibi Allah Resûlü, kadına karşı şiddet hususunda da müstesna bir duyarlılığa sahipti. Başta hadis eserleri olmak üzere İslâmî kaynaklar, Hz. Peygamber’in hayatıyla ilgili bütün bilgileri en ince detayına kadar verdikleri hâlde, onun eşlerine ve çocuklarına karşı şiddet uygulamak bir yana, en küçük bir hakaret veya kırıcı bir sözünden bahsetmemişlerdir. Bunun ötesinde O (s.a.s) câhiliye döneminden intikal eden kadına karşı şiddet kullanma alışkanlığını sürdürme eğiliminde olanları da uyarmıştır. İnsanlık tarihi boyunca kadının maruz kaldığı baskı ve ev içi şiddete karşı Sevgili Peygamberimiz kadının saygınlığını korumak için etrafına sık sık uyarıda bulunmuştur. Çoğu zaman yapıldığı gibi, “Aile içinde olur böyle şeyler.” diyerek, mağdur olan kadını kendi hâline terk etmemiştir. O, evlilik hayatında eşleriyle ufak tefek dargınlıklar yaşasa bile, onlara asla el kaldırmamış, kırıcı ve incitici söz söylememiştir. Onun için, Veda Hutbesinde müminlere bıraktığı vasiyet ve son nasihatlerinden birisi, “kadınlar hakkında Allah’tan sakınmaları gerektiği” olmuştur. Çünkü kocaları, “Onları Allah’ın bir emaneti olarak almışlar ve Allah’ın adıyla (nikâh kıyarak) onları kendilerine helâl kılmışlardır.”
HER GÜNE BİR KİTAP
Kitap Adı : Kafama Takıldı
Kitap Yazarı : Şule Kala
Yayınevi : Diyanet Vakfı Yayınları
Doğar doğmaz sesimizi duyurmak isteriz. Bazen acıktığımız bazen de korktuğumuz için. Doymak, duymak ve güvende olmak isteriz. Büyüdükçe bu isteklerimizin yelpazesi genişler. Ağlamak yerini konuşmaya bırakır. Öyle çok öyle çok konuşuruz ki büyümek için sorularımıza verilen cevaplar da ruhumuza gıda, şifa olur. Varlığımızın anlamını bulmak için soruların bize sunduğu rehberliğe ve elbette karşılık bulan cevaplara ihtiyaç duyarız. Kafama Takıldı, sizinle aynı yollardan geçmiş birinin yolculuğunun hikâyesidir. Sizin yolculuğunuzda size eşlik etmek isteyen bir yol arkadaşı bekler bu kitapta.
FIKIH (BİR SORU-BİR CEVAP)
Ticaret malının zekâtı nasıl hesaplanır?
Kâr amacıyla alınıp satılan mallara “ticaret malları” denir. 80,18 gr altın değerinde ticaret malına sahip olan kişinin, nisab miktarı mala sahip olmasının üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde, kırkta bir (%2,5) oranında zekâtını vermesi gerekir.
Zekât, diğer şartlar yanında, hakikaten veya hükmen elde mevcut bulunup üzerinden bir yıl geçen maldan verilir. İleride sağlanması muhtemel artışlar zekâtın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Ticaret malları için de aynı ilke geçerlidir. Bu itibarla, ticaret malının zekâtı verilirken, satıldığı takdirde elde edilecek kâr dikkate alınmadan sanki malın aynından (bizzat kendisinden) zekât veriyormuş gibi zekâtın verileceği tarihteki maliyet değeri esas alınır.
Ticaret mallarının zekâtı, malın değeri üzerinden hesaplanıp parayla verilebileceği gibi, malın kendi cinsinden de verilebilir.
Din İşleri Yüksek Kurulu FETVALAR, DİB Yayınları, 2. Baskı, İzmir, Aralık-2018, s. 239.
BİR AYET-BİR HADİS
“…Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 2/184)
“Sahura kalkın. Çünkü sahurda bereket vardır.” (Buhari, Savm, 20)
RAMAZAN SÖZLÜĞÜ
Mahya:
Mübarek gün ve gecelerde halkın ibadeti için gece boyu açık kalan camilerin kandillerle donatılması geleneğidir. Bu gelenek İslâmiyet’in ilk asırlarına kadar uzanır. Zira Mescid-i Harâm’ın 455 kandili bulunurken, bazılarının sadece Ramazan ayı ile hac mevsiminde yakıldığı, bu kandillerin direkler arasına gerilmiş iplere bakır çengellerle asıldığı söylenir. (Aḫbâru Mekke, II, 204)
AFYONKARAHİSAR NAMAZ VAKİTLERİ
(İMSAKİYE)
01 NİSAN 2023 CUMARTESİ
(10 RAMAZAN)
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
05.13 06.37 13.07 16.40 19.27 20.46