Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri kıran kırana geçen bir mücadeleyle geçtiğini hep birlikte son 1 haftadır yaşanan gelişmelerle gördük. Seçimler her zaman gelip gececidir önemli olan gönüllerin seçimini kazanıp geride hoş bir seda bırakmaktır.
Afyonkarahisar’da ilk kez uçak parçaları üretin bir fabrikayı kazandırıp, kentimizin adeta vizyonunu bir bay-pas ile açan Önder Artuk, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri için adaylığını açıklamış ve seçimlere son 1 ay kala sahada sıkmadık el girmedik gönül bırakmayarak geçtiğimiz Cumartesi günü ATSO’nun tarihine geçecek bir skorla Mavi Liste’nin yarısını meclise taşımıştı.
İNSANLARIN HAKKINI YERSEM BENİ UYAR DEMİŞTİ
Öncelikle ATSO seçimlerine aday olma fikri Önder Artuk’un çevresinden gelen ve sürekli ATSO’nun değişmesini isteyen kesimlerin Önder Hocayı ikna etmesi sonucu olmuştur. Bunun en yakın şahitlerinden birisi olarak ilk aday olmaya karar verdiğinde bana söylediği, “Eğer ben insanların hakkını yiyerek bir yerlere gelmeye çalışırsam bana hatırlat” sözünü hiçbir zaman unutmam.
Seçimler geldi geçti Mavi Liste Meclis Başkanlığını, Kırmızı Listede Yönetim Kurulu Başkanlığını kazandı. Bu seçimin ne tür yöntemlerle kazanıldığını iş dünyası çok iyi bilir ve ona göre değerlendirmesini yapar. Ben bu konulara girmeyeceğim.
Benim asıl değinmek isteğim ve uzmanlık alanıma giren husus basın camiasında bu seçimin etkisi ve yankılarıdır.
İKİ ADAYLI SEÇİMDEN “PAY” KAPMA YARIŞINA GİRDİLER
Öncelikle Önder Artuk, Türkeli Gazetesini devralmasının hemen akabinde, artık yerel bir gazetede çalışmayı düşünmeyip o dönemlerde İl Temsilcisi Olduğum İhlas haber Ajansında meslek hayatıma devam etme kararı almamla birlikte Önder Beyin teklifi ile hiç düşünmeden tekrar kentimizin en köklü gazetelerinden Türkeli’de habercilik ve gazetecilik faaliyetlerimizi yerel anlamda da sürdürmeye devam ettik.
Şimdi gelelim asıl meseleye: Önder Artuk Bey ile bir kez olsun oturmamış, gazetesine ya da eğitim kurumlarına bir kez olsun uğramamış, hiç tanımadığı halde sosyal medya üzerinden kendisini gazeteci olarak addeden bazı kişiler; iki adaylı bir seçimden nasıl pay alabiliriz düşüncesiyle ilk olarak Önder Beye saldırmaya başlamıştı.
Tabi ki bizler kaleminin mürekkebinin hiçbir damlasını yalana, iftiraya ve kişisel menfaatlerine akıtmayan gazeteciler olduğumuz için, menfaati yetene kadar yazan, menfaatlerinin sonunda da yazdığı yerden mürekkebini yalayan kişileri kendi meslek camiamızdan görmüyoruz.
Bu nedenledir ki yazılan hiçbir iftiraya, yalana ve hakarete karşı verecek misliyle cevabımız olmasına rağmen kaileye almadık ve muhatap görmedik.
BİR PARÇA KEMİK İÇİN İŞ İNSANLARINA SALDIRIYORLAR
Ancak şunun bilinmesinde fayda var; iş insanlarımızın her birisi kentimiz ve ülkemiz için son derece önemli, birçok vatandaşımızın evine ekmek götürmesine vesile olan birer iş kapılarıdır. Ağzının suyunu akıtarak kendisine atılacak bir parça kemik için bu denli önemli şahsiyetlerin karalanmasına kimsenin müsaade etmemesi gerekir. Bu gün bir tarafı destekleyen kendini gazeteci zanneden Türkçe katilleri, yarın karşı tarafa geçip öbür tarafa kalem çevirebilir. Çünkü bunların her defasında bunu yaptığını herkes bilir.
AFYONKARAHİSAR’DA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ OLMAYACAK
Seçimler sırasında bizim çok heyecanlı olduğumuzu dile getiren bir meslektaşımıza da söylediğimiz gibi; dürüstlüğü, vizyonu ve çalışanını birer dost olarak görüp herkesin fikrini alan ve değer veren Önder Artuk gibi iş insanlarının tüm Afyonkarahisar’a örnek olması için canla başla bu seçimlerde etkin bir rol aldık. Bizim için önemli olan kazanmak değil Önder Bey ve ekibinin tüm iş dünyasına örnek olmasıydı. Biz bunu başardık çok şükür…
Şimdi Önder Artuk Afyonkarahisarda bir çığır açtı ve yeni ATSO yönetimi açılan bu çığır üzerinden kendini şekillendirecek. Kısacası Afyonkarahisar’da hiç bir şey eskisi olmayacak. Bir çağ kapandı yeni bir çağ açıldı.