Önceki gün gece dolar, euro ve altın aldı başını yükseldikçe yükseldi. Tabi ki doların 7,20 bandından 8,36 seviyelerini görmesiyle sosyal medyadan kimileri çıktı hükümeti eleştirdi, kimisi de hükümete sahip çıktı. Bir taraf eleştirmek için bir tarafta savunmak için fırsat kollarcasına sosyal medya paylaşımlar yaptı. Biz bu senaryoları daha önce birçok kez görmüştük. Ancak asıl tabanı ilgilendiren konuyu hiç kimse gündeme getirmedi. Yakın bir zamanda doların 9 lira seviyelerine kadar yükseldiği dönemlerde gıda maddeleri yani ana gıda maddeleri de neredeyse yüzde 120 seviyelerinde bir zam gördü. Sonra ise doların düşmesiyle biz bu ürünler düşer diye beklerken maalesef yerinde saydı. Şimdi soruyorum bu fırsatçılara; dolar yeniden yükselince yine mi zam yapma yolunu seçeceksiniz. Eğer yine öyle yapacaksanız ayçiçeği yağından başlayın, başlayın ki; vatandaş yine her yağ aldığında size beddua etsin. Gerçekten çok yazık, yüzde 99’u Müslüman bir ülkede fırsatçılıkta sınır tanımayan bir anlayışla yaşıyoruz. Birçok ülkede dövizde dalgalanmalar yaşanıyor. Hemen dibimizdeki Yunanistan memurlarına maaş ödeyemez hale geldiğinde dahi bu denli fırsatçılık yapılmadı. Yine tekrar ediyorum ve çağrıda bunuyorum bu fırsatçılara; zam yapmaya ayçiçeği yağından başlayın çünkü nasıl olsa almak zorundayız…
AKARÇAY'A ACİL ÖNLEM ALINMALI!
Akarçay bizim göz bebeğimiz… Neden mi böyle diyorum? Kent merkezinde gözümüzün ve gönlümüzün açıldığı tek yer Akarçay. Orman ve Su İşleri Eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun bakanlığı döneminde buraya çok güzel bir yatırım yapılarak şehrimizin çehresini değiştirecek bir çaya kavuştuk. Bu çayda şimdilerde kayıklar yüzüp hatta su sporları da yapılabiliyor. Bu muazzam çayımızın Uydukent yani şehir merkezinde kalan kısmı görülmeye değer bir güzellikte. Hem çevre düzenlemesi, hem de çiçek ve ağaçlandırılmasıyla Afyonkarahisar Belediyesi tarafından ilk günkü gibi korunuyor çok şükür. Ancak Akarçay’ın Küçükçobanlı ve İsmail Mahallesinde kalan kısmında bu köyün kanalizasyon boruları direkt olarak Akarçay’a akıyor. Kent merkezinde bulunan kısımda çok güzel bir su hakimken hemen Dörtyol mahallesini geçince çayda sizi lağım karşılıyor. Birde mandaların bu çaya girmesiyle gerçekten çok kötü bir koku ve görüntüyle karşılaşıyorsunuz. Belki gözden kaçmıştır diye yazıyoruz, Akarçay’ın devamının da ıslah edilerek doğal güzelliğine kavuşması kentimiz için çok yerinde bir hizmet olacaktır. Kaldı ki artık oradaki köylerde şehrimizin birer mahallesi oldu. Bunu da göz önünde bulundurmak gerek.
AFYON’UN TERMALİNE ZARAR VERİYORLAR
Afyonkarahisar’da devre mülk dolandırıcıları haberini zannediyorum okumayanınız yada izlenemeyeniniz yoktur… Gerçekten Dünyanın en kaliteli termal suyuna sahip ilimizin bu denli dolandırıcılık olaylarıyla anılması utanç verici bir durum. Maalesef bazen yatırımcı çekiyoruz derken, insanları termalden soğutuyoruz farkında olmadan. Hemen hemen her yıl bir devre mülk olayıyla karşı karşıya kalıyoruz. Her dönemde birileri çıkıp bir proje ortaya koyuyor ve devre mülk sahiplerine şöyle konforlu, böyle 5 yıldızlı devre mülkler satacağız diye yurdun dört biryanından müşteri toplayarak devre mülk tapuları satıyor. Bu işi layıkıyla yapanları tenzih ederek söylüyorum dolandırıcıların hedefindeki bu insanlar maalesef sonunda soluğu mahkeme koridorlarında alıyor. Tabi ki termal turizmin merkezi konumundaki Afyon’da tatil yapmak ve yılda 10 günlüğüne de olsa kendi devre mülkünde kalmak herkesin hayali ve hakkı ancak, kötü niyetli kişiler tarafından geliştirilen projelerle bu hayal genelde kabusa dönüşüyor. Afyon termaliyle anılırken, bir anda devre mülk dolandırıcılarıyla anılmaya başlıyor. Bu yönüyle düşünecek olursak sadece bu dolandırıcılardan devre mülk alanlar değil, kötü bir imajla Afyon’da mağdur oluyor. Biran evvel bu devre mülk sorunun çözüme kavuşması gerek ve yerelde gerekiyorsa devre mülk yapacaklara belirli kriterler uygulamalıyız... Yoksa yakın bir gelecekte insanlar tatil yapmak için dahi Afyon’a gelmeye korkar hale gelecek.