Afyonkarahisar’da basın camiasında görev yaptığım süre zarfındana 7 tane vali görev yaptı. Bu valiler elbette bu şehre bir şey kattı ve kazandırdı. Kimisi eleştirildi, kimisi takdir edildi. Ancak toplumun her kesimi tarafından yaptığı hizmetlerle takdir edilen bir tek Vali Gökmen Çiçek oldu. Şimdi Valiler atanırken genelde muhalif kesimin aklında ‘bunu da iktidar partisi atadı, iktidarın valisi’ algısı her zaman oluşmuştur. Ancak Vali Gökmen Çiçek, çok kısa sürede projelerini hızlı bir şekilde hayata geçirerek muhalefetin de ‘helal olsun valiye’ söylemine nail oldu.
Kadın kültür evleri projesinin 7ay gibi kısa sürede hayata geçmesiyle birlikte bugün kadınlar bir yandan çeşitli eğitimler alırken diğer yandan bünyelerinde kurulan kooperatifler vasıtasıyla mantar üretiyor, çömlek üretiyor, kozmetik ürünler üretiyor… Sadece kendi memleketim olan Bayat’tan örnek verecek olursak Bayat aslında bu konuda biraz uyanık davarınmış. Tamda nokta atışı yaparak eski lise binasını mantar üretim tesisine çevirmiş. Geçtiğimiz günler de ilk hasadını yapan kadınlar, iç piyasaya mantarları pazarlamış. Bir dahaki hasatta da üretilen istiridye mantarlarını İngiltere’ye ihraç edeceklermiş. Ne kadar garip değil mi? Daha 7 ay evveline kadar evlerinde gündüz kuşağı programları izleyen kadınlar bir anda üretim çarkının içerisinde buluvermiş kendisini.
Diğer yandan yine Vali Gökmen Çiçek’in Frig Vadisi’ne turist kazandırılması noktasında farklı bir bakış açısı geliştirerek Ayazin bölgesini bir turizm platosu haline dönüştürmesi de vizyonunun ne denli geniş olduğunu gösterdi bizlere. Tekbir ana merkezden tüm turizm dinamiklerini harekete geçirecek bu projesi de daha tamamlanmadan turist akınına uğradı bölge…
Tüm bunları kısaca değerlendirip gözden geçirecek olursak, muhalefet partilerinin haftalık basın toplantılarında Vali Gökmen Çiçek’ten övgüyle bahsetmesi muhalefetinde sevdiği bir vali portföyünü ortaya koymuş oldu.
AKIN AKIN GELİYORLARHafta sonu Karahisar Kalesi’nin etiklerinde bulunan Ulu Cami hakkında bir haber çalışması yapmak için aracımızla birlikte bölgeye gittik. Daha Ulu camiye yaklaşmadan uzun bir araç kuyruğu karşıladı bizleri. Dedik ki herhalde bir cenaze falan var yada bir düğün, nişan, yoksa burada bu kadar aracın işi ne? Ancak camiye vardığımızda insanların akın akın Ulu Camiyi, tarihi konakları ziyaret ederek ardından kaleye çıktıklarına şahit olduk. Bunların hepside yabancı yani şehir dışından gelmiş kişiler. Sonra bir kaçıyla görüşme imkanımız oldu ve pandemiye rağmen neden buradasınız dediğimizde Burasalı bir kardeşimiz “Ecdadımız buralar çok güzel eserler bırakmış, batkımızda gerçekten hayran kalmamak elde değil. Ulu camiyi gördüğümde çok duygulandım. 40 direk ve çivisiz bir şekilde yıllardır dimdik ayakta” diyerek açıkçası beni gururlandırdı. Bu manzarayı görünce 17 yıl önce gittiğim ve gezme imkanı bulduğum Ürgüp ve Göreme aklıma geldi. Kısacası elimizdekilerin değerini, kıymetini bilelim ve bu değerlerimize sahip çıkalım. Gerçekten böylesi güzel ve birçok dinamiği bünyesinde barındıran başkaca bir memleket yok.
KENTSEL DÖNÜŞÜM KARMAŞASIAfyonkarahisar’da uzun yıllardır kentsel dönüşüm konuşulur ve Karaman Mahallesinde yapılan uygulamanın ardından gözler sürekli Mısri mahallesine çevrilmesine rağmen bir türlü nihai bir sonuç elde edilememiştir. Geçtiğimiz aylarda Belediye Başkanı Mehmet Zeybek ve mahalle halkı bir toplantı yapmıştı. Aslında bana göre günlerdir tartışmaya neden olan ve birçok bilgi kirliliğinin ortaya atılması bu toplantıda yanlış bilgilendirme ve yanlış anlaşılmadan kaynaklanmıştır. Ya yetkililer kendisini bu toplantıda yeteri kadar ifade edemedi yada mahalle halkı anlatılanları yanlış anladı. Çünkü sürekli muhalefetinden iktidarına birileri bu mahalleye gelerek bir şeyler söyledi durdu. Ancak kim ne söylerse söylesin mahallelinin aklında sürekli bir soru işareti kaldı. Bu soru işaretini de en son Belediye Başkanı Mehmet Zeybek Cuma günü buradaki vatandaşlarla bir araya gelerek ortadan kaldırmış oldu. Çünkü “Bizim yerimizi başkasına verecekler, bizi ömür boyu borçlandıracaklar, biz bu paraları nasıl ödeyelim” gibi mahallelide sürekli bir ümitsizlik vardı. Aslında işin bu noktalara gelmesinin nedeni 2016 yılında hazırlanan rapora göre halkın bilgilendirilmesiydi ve çok şükür daha fazla kaosa neden olmadan Başkan Zeybek tek tek maddeler halinde açık ve yalın bir şekilde bilendirmede bulunarak mahalleliye oh be dedirtti.