Bir zamanlar tarım ve hayvancılığın en önemli ülkelerinden birisi Türkiye olduğunu hepimiz biliyoruz.
Ancak yıllar içinde köyden kente göçlerin başlamasıyla birlikte ülkede tarım ve hayvancılık sürekli gerilemeye başladı.
Ege’de, Akdeniz’de, Güneydoğu’da beyaz altın pamuk yetişirdi.
Eski Türk filmlerin de zengin pamuk ağaları vardı.
Kolay bir örnek vereyim.
Sabancı ailesinin çıkış noktası Adana’dır.
Kayseri’den Adana’ya taşınan aile bir çırçır fabrikasında işse başlıyor.
Pamuk ve çırçır fabrikası Sabancı ailesinin ticari hayatının ilk basamağı olur.
Sonrasını zaten biliyorsunuz.
Şimdi ne pamuk ağaları var nede pamuk tarlaları.
Pamuk artık yurt dışından geliyor.
Ve birçok tarımsal ürün.
Savaş halindeki Rusya ve Ukrayna tahılına muhtaç olan bir dünyaya tanıklık ettik.
Teknoloji elbette vazgeçilmez.
Ancak teknoloji kadar vazgeçilmez şeylerden biriside tarım ve hayvancılık.
Biz yeniden bir tarım ve hayvancılık ülkesi olmak zorundayız.
Nüfus sürekli artıyor ve daha önemlisi yaşlanıyor.
Genç nüfus azalıyor.
Kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıktık.
Bunu herkes söylüyor.
Ama başta siyasetçiler olmak üzere fazla bir adım atan yok.
Üniversitelerin, tarım bakanlığının, çiftçi ve hayvan kooperatiflerinin ciddi projeler geliştirip önlem alması lazım.
Bolvadin’e ziyarete gittim.
Bolvadin denilince benim aklıma 2005 yılından beri Raşit Tabak gelir.
Avşar Emaye’de Raşit Tabak’ı ziyaret ettik.
Anadolu’nun Afyonkarahisar gibi küçük bir ilinin Bolvadin gibi birçok ilin mahallesi kadar olan bir ilçesinde emaye atölyesinden başlayan işletme bugün 500 çalışanıyla dünyanın 50’den fazlasına ihracat yapan bir markaya dönüşüyor.
Burası Afyon buradan bir cacık olmaz diye hayıflananlar Raşit Tabak’ı örnek alsınlar.
Emaye soba borusuyla başlayan atölyenin nasıl fabrikaya döndüğünü gelip dinlesinler.
Üstelik bir seferinde sel basıp yeniden ayağa kalkmasını bilen bir adam.
Bu ülkenin neresinde olursanız olun.
Üreten, çalışan, kafası çalışan, cesaretle işine dört elle çalışan herkes başarılı oluyor.
Bunu anlamayan varsa Avşar Emaye’ye gidin Raşit Tabak’ı bir saat dinleyin.
Raşit Tabak sadece bir sanayici değil.
Aynı zamanda Afyonkarahisar’ın en büyük sığır yetiştiricilerinden birisi.
Ve aynı zamanda Afyon İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlik Başkanı.
Konu sanayiden hayvancılığa gelince biraz karamsar bir tablo çizdi.
Afyonkarahisar’da 3 yıl önce 3 binden fazla sığır yetiştiricileri birlik üyemiz vardı.
Bunlardan yarısı 3 yıl içinde sığır yetiştiriciliğinden çekildi.
Geri kalanlarında birçoğu zorla bu işi yürütüyor.
Önlem alınmazsa Afyonkarahisar hayvancılığı yakında biter.
Bir zamanlar İstanbul’u besleyen Afyonkarahisar yakın bir zamanda kendisini bile besleyemeyecek hale gelirse kimse şaşırmasın dedi.
Raşit Tabak’ın verdiği rakamlar ve gidişat hiç iyi değil.
Buradan tüm siyasilere ve bürokratlara duyurulur.
Özellikle Ticaret Borsası ve Ticaret Odasına önlem alınmalı.
Bir şeyler yapılmalı.
Sonra nasıl bu hale geldik diye şaşırmayın.
Bakın 3 yıl içinde damızlık sığır yetiştiricileri sayısı yarı yarıya azalmış.
Bin 500’den fazla kişi hayvancılıktan elini ayağını çekmiş.
Sadece hayvancılık mı?
Elbette değil tarımda çok ciddi azalma var.
Ülkenin yeniden köklü bir tarım ve hayvancılık politikası geliştirmesi lazım.
Ancak bunu parti politikaları olarak değil bir devlet politikası halinde olmalı.
Hükümetler gelip geçer ama devlet kalıcıdır.
Değişmez milli bir mesele olarak görmek zorundayız.
Tıpkı savunma ve güvenlik gibi. ,
Tıpkı Türk bayrağı ve vatanın bölünmez bütünlüğü gibi.
Milli Eğitim ve sağlık gibi.
En önemli konumuz olmalı.
Benden söylemesi.