Türk ve Müslüman toplumları için temizlik her şeyden önce gelir.
Beden temizliği.
İç temizlik.
Temiz toplum.
Temizlik İmandan gelir derler.
Hatta, Temizlik İmanın yarısıdır.
Temizlikle ilgili güzel ve özlü sözlere baktım.
Hani sosyal medyada günün anlamına uygun bir söz bulup yapıştırıyoruz ya.
Paylaşıyoruz ama hiç birine kendimiz oymuyoruz.
-Elbiseleriniz eski de olsa, kalpleriniz yeni ve temiz olsun. Hz. Ali
-Müslümanlık temizdir, kirsizdir. Siz de temiz olun, temizleniniz. Zira cennete temizler girer. Hz. Aişe
-Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut. Mevlana
-Vücudunu kirden, ağzını küfürden, kalbini kibirden koru. Türk Atasözü
-Üstü başı temiz fakat ahlakı kirli olan kişinin cehennem kapısını açmak için anahtara ihtiyacı yoktur. Said-i Nursî
-Herkes evinin önünü süpürürse, bütün şehir temiz olur. Konfüçyus
-Kendini temizlemeyen, başkasını temizleyemez. Hacı Bektaş-ı Veli
-İnsan, temiz olmayan şeyleri su ile yıkayıp temizler, eğer su kirlenirse, o ne ile temizlenir. Yusuf Has Hacib
-Allah dolu ellere değil, temiz ellere bakar. P. Syrus
-Su her şeyi temizler; ama yüz karasını temizleyemez. Muallim Naci
-Kirletmemek, temizlemekten daha ucuzdur. G. Hauptmann
-Kirli bir ortamda temiz bir iş yapamazsınız. Önce orayı temizlemek gerekir. Guenonn
Bu sözlere itirazı olan var mı?
Eskiden hamarat kadınlarımız vardı.
Evini siler süpürür tertemiz ederdi.
Şimdi o işi evin kadınları değil temizlik firmaları ve evlere temizliğe giden ablalara kaldı.
Normaldir iş güç.
Ne demiş binlerce yıl önce Konfüçyus usta, “HERKES EVİNİN ÖNÜNÜ SÜPÜRSE, BÜTÜN ŞEHİRLER TEMİZ OLUR”
Eskiden hatırlıyorum dükkanını temizleyen çırak kaldırımı yani dükkan önünü de temizlerdi.
Siler süpürür pislikleri toplayıp çök kutusuna atardı.
Şimdi bakıyorum esnafımız dükkanı süpürüp kaldırıma ve yola atıyor orada bırakıyor.
Ne kadar ayıp.
Sigara içiyor kadınlar erkekler, gençler yaşlılar atıyor sokağa.
Bazen bakıyorum anne çocuklarına bir şeyler almış atıştırmalık.
Çocuk kaldırımda yiyerek gidiyor sonra elindekini atıyor kaldırıma, anne demiyor, “Oğlum yediğin şeyin kabuğu sokağa atılmaz” demiyor yürüyüp gidiyor.
O çocuk bakıyor çevresine herkes attığı için onun normal olduğunu sanıyor.
Görgü, görsel zeka böyle bir şey.
Şimdi bakıyorum her apartmanın önü akşam saatlerinde çöp dağları oluşuyor.
Hane halkı Pazar poşetleri, market poşetleri ile çöpünü kapının önüne koyuyor.
Apartman görevlileri onları alıp büyük çöp kovalarına koyuyor sonra getirip kaldırımın ortasına boşaltıyor.
Her apartmanın önü onlarca Pazar market poşetleri dolu çöplerle doluyor.
Sonra okuldan işten eve giden çocuklarımız ve bizler çöp poşetleri arasından geçiyoruz.
Çoğunlukla da sokaklara terk ettiğimiz kediler köpekler o çöpler arasında yiyecek arayıp poşetleri parçalıyor.
Ortalık yemek artıkları, sebze meyve kabukları pis kokulu yemek suları kaldırıma yayılıyor.
Yahu bu Türk ve Müslüman bir topluma yakışıyor mu?
Gavur dediğimiz yabancı ülkelerde bunun hiç birisi yok.
Çevreye, insana, komşuya, şehre ve kurallara uymak en öncelikli mesele.
Bizim yapmadığımız her şey.
Bu çöp görüntüleri Afyon’a yakışmıyor.
Afyon’da yaşayan insanlar size yakışıyor mu?
Şehri yönetenler bu manzaralar sizi hiç rahatsız etmiyor mu?
Oysa çözüm çok basit.
O kadar basit ki sadece ve sadece bunu uygulamaya sokacak ve takip edecek bir iradeye ihtiyaç var.
Her apartmanın bir apartman görevlisi var.
Her apartmanın apartman yöneticisi var.
Bir tebligatla bir hafta sonra her apartman çöplerini kalın yırtılmaz çöp poşetine koyarak kaldırıma çıkartacak.
Buna uymayan apartman yönetimine cezai işlem uygulanacak.
Her ihlalde ceza ikiye katlanacak şekilde yaparsanız herkes uymak zorunda kalır.
Bizim halkımız cezadan korkar.
Üstelik caydırıcı cezadan daha çok korkar.
Bakın Belçika’da, Almanya’da, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız orada hiç kural dışı bir davranış yapabiliyor mu?
Biz Türk’üz kuraldan anlayamayız diyen var mı.
Paşa paşa uyuyorlar.
Bizde Afyon’da sokakları çöp poşetlerinden kurtarıp çöp torbalarına dönelim.
Özellikle temizlik ekipleri karda kışta soğukta çok zorlanıyorlar.
Bir gün onların yerine kendinizi koyun.
Helal olsun onlara ekmek parası aslanlar gibi işlerini yapıyorlar ama Afyon’a yakışmayan bu çöp poşetlerinden çöp torbalarına geçelim.
Belediye Başkanı Mehmet Zeybek size büyük bir görev düşüyor.
Bu uygulamayı sizin zamanınızda başlatalım.
Şehre son ve güzel bir hizmet etmiş olun.
Bu konuyu takibi de zabıta marifetiyle yapılıp kurala uymayan apartmanla gerekli ceza uygulanmalı.
Emin olun bir hafta on günde bu kural uygulanmaya başlar.
Çöp torbasına konmayan çöpler o apartmanın önünden alınmasın ve gerekli cezada verilsin.
Hadi bakalım daha temiz bir Afyon için Mehmet Zeybek başkan iş size düşüyor.