Afyonkarahisar’da AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti’den 6’şardan 24 tane milletvekili adayı var.
Bir o kadarda diğer partilerden olduğunu kabul edersek 48 tane milletvekili adayımız seçim çalışması yürütüyor.
Hepsi kendine göre bir strateji belirlemiş o yolda ilerliyor.
Afyonkarahisar Milletvekili adayları arasında hiç Atatürk ve ilkeleri hakkında konuşanı duydunuz mu?
Türk Milliyetçiliği hakkında konuşan bir laf eden var mı?
Adayların çoğunu tanıyoruz.
Aday olmadan öncede tanıyorduk.
Bu şehrin insanı az çok bir birini gayet iyi bilir ve tanır.
Etkisini, gücünü, hayata bakış açısını iyi bilir.
Hani biz kırk kişiyiz kırkımız da bir birimizi iyi biliriz sözündeki gibi.
Geçen hafta İYİ Parti Milletvekili adayı Mustafa Enis Arabacı partililer, çalışma ekibi ve gazetecilerle kurtuluş ateşinin yakıldığı, Cumhuriyetin kazanıldığı Kocatepe’ye çıktı.
O gazeteci gurubun içinde bende vardım.
Onlarca araçla Büyükkalecik’in içinden geçip Kocatepe’nin kıvrımlı zorlu yollarından her zaman olduğu gibi sert esen rüzgara rağmen zirveye vardık.
Atatürk anıtına çelenk konulmasından sonra saygı duruşu ve istiklal marşı okundu.
Sonrasında güzel bir ko0nuşma yaptı.
26 Ağustos 1071’den 26 Ağustos 1922’ye.
Alparslan’dan, Mustafa Kemal Atatürk’e şehit olmuş kahraman Türk askerlerine selam gönderdi.
Kocatepe bizim mihenk taşlarımızdan dedi.
Türkiye’de siyaset uzun zamandır öfke, ayrıştırıcı, bölücü bir dil kullanıyor.
Bizim birlik, beraberlik ve sevgi dilini kullanmamız lazım.
Kenetlenmemiz, bir birimize sarılmamız ve güçlü olmamız lazım.
Sorunlarımızın üstesinden birlikte geliriz dedi.
Mustafa Enis Arabacı’nın sakin, birleştirici ve sevgi dili umarım başta siyasetçilerimize olmak üzere herkese örnek olur.
Unutmayın hepimiz bu topraklarda doğduk, büyüdük, okuduk, yatırım yaptık, çalışıyoruz ve yaşıyoruz.
Bizim gidecek başka bir ülkemiz yok.
Baba, ata yurdumuz dururken ülkemizdeki sığınmacılar gibi gidip başka bir yere sığınmak bizim genlerimizde yok.
Unutmayın en mükemmel sığınma, kendi ülkemizdeki en kötü halimizden daha iyi olamaz.
Nasıl atalarımız yüz yıllardır Anadolu topraklarını bize yurt olarak bırakmak için kanlarını döküp canlarını verip şehit olmuşlarsa.
Şehit kanlarıyla sulanmış bu onurlu topraklar bizim vatanımız.
Nasıl atalarımız korumak için kol kola kurşunların üzerine Allah Allah diye koştularsa bizde birlik ve beraberlik için de bu ülkeyi her zorluğun altından kaldırmasını biliriz.
Tıpkı Mustafa Enis Arabacı’nın dediği gibi.
Birlik ve beraberlik içinde, sevgi dilini kullanarak kucaklaşarak.
Ayrışa ayrışa değil bütünleşerek.
100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, yokluk ve sefalet halinde nasıl küllerinden bir ülke inşa ettiyse bizde yeni bir başlangıç yapabiliriz.
Yeni bir 100 yılın başlangıcında neden bir birimize sadece farklı partilerdeniz diye selam vermiyoruz?
Neden uzattığımız elleri sıkmıyoruz?
Ne oldu bize oysa selam Allah’ın kelamı değil mi?
Bir birimizden Allah’ın selamını bile almayan bir topluluk olduk.
Yazık.
Hem de çok yazık.
100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde yüzlerce parti kuruldu kapandı.
Onlarca efsane genel başkanlar geldi geçti.
Bu ülke ve hayat kimseye kalmadı.
Hiç kimse vazgeçilmez değil ve hiç kimse ölümsüz değil.
Şu ölümlü dünyada ne kadar daha yaşayacağımızın garantisi bile yok.
Değer mi siyaset uğruna bir birimizle ayrı gayrı olmak.
Ötekileştirmek, bölünmek, kutuplaşmak.
Herkes bir birine PKK ile iş birliği yapmakla suçluyor.
Daha önce bir birine küfreden liderler bugün yan yana ittifak kuruyor, bir birine övgüler düzen liderler bugün bir birine etmediği hakareti bırakmıyor.
Deniz Baykal’ın cenazesinde bile liderlerimiz bir birinin elini sıkmadı.
Asrın felaketi dediğimiz Kahramanmaraş depremi bile liderlerimizi birleştiremedi.
Allah aşkına nedir bu nefret, kin, düşmanlık.
Siz öyle davranınca altta da size inanlar bir birine öyle davranıyor.
İşte bu nedenle Mustafa Enis Arabacı gibi sakin ve yapıcı vekillere ihtiyacımız var.
Bu nedenle şiddetle sevgi diline, birleştirici bir güce ihtiyacımız var.
Bizi var eden en önemli özelliklerimizden birisi birlik, beraberlik, yardımlaşma değil miydi?
Her işimizi İMCE usulüyle yapmıyor muyduk.
İyi günde kötü günde bir birimizin yardımına koşmuyor muyduk?
Ne oldu bize?
Sadece farklı görüşlerdeyiz diye böyle kutuplaşmak bir birimizin enerjisini tüketmekten başka bir işe yaramaz.
O bakımdan Mustafa Enis Arabacı’yı bu yaklaşımından dolayı kutluyorum.
Atatürk ve Türk Milliyetçiliğine gösterdiği önemden dolayı kutluyorum.
Kocatepe’den yaktığı sevgi kıvılcımı umarım yurdun dört bir yanına yayılır.