Bazen doğduğumuz şehirlere yabancı oluruz.
Çevremize, eşimize dostumuza yabancılaşırız.
Hatta görmezden, tanımamazlıktan geliriz.
Çünkü bulunduğumuz konum gereği kendimizi sınıf atlamış, başka biri olmuş gibi görürüz.
Bulunduğumuz konumun büyüsüne kapılırız.
40 yıllık dostlarımızı, eşimizi, akrabamızı unuturuz.
Artık bizim yeni bir çevremiz ve statümüz vardır.
Hani bazen derler ya gömlek değiştirmek.
İşte öyle bir şey.
Mesela ben Antalyalıyım ya.
Uzun bir zamandır Afyonkarahisar’da yaşayınca Antalya’ya yabancılaştım.
Bu süre zarfında şehrin birçok yeri değişmiş.
Benim bildiğim stadyum yerinde yok, spor salonu yerinde yok, bazı otellerin adları değişmiş, köprüler, kavşaklar yapılmış. Şehir bir kat büyümüş.
Elbette ne kadar değişirse değişsin ne zaman Antalya’ya gitsem yabancılaşmam.
Bazı şeyler hiç değişmez, bazı isimler hep bilinir.
Siyasi partilerimiz bazen belediye başkanı ve milletvekili adayı gösterirken, ya tepeden birini gösterir, ya da aslında oralıdır ama çook uzun zamandır başka yerlerde yaşamış bir memleketliyi aday yapar.
Herkes içinden kızsa da kimse sesini çıkartamaz.
Milliyetçi Hareket Partisi MHP’de son iki seçimdir tercihini aslında Afyonkarahisarlı ama Ankara’da yaşayan kişileri aday gösteriyor.
Milletvekili Mehmet Parsak gibi.
Sonra da Mehmet Taytak’ta olduğu gibi.
O elbette parti ile partililerin sorunu ama iki konu yaşanmış çok ilgimi çekti.
Milletvekili Mehmet Taytak Uzunçarşı’dan aşağıya doğru inerken hiç kimsenin dikkatini çekmiyor.
Yani kimse tanımamış.
Sonra biri çıkıyor ona doğru kollarını açarak “Vay sevgili dostum ne haber” diye yüksek sesle ona doğru gidiyor.
O’da, “O vekilim nasılsınız” falan dedikten sonra etraftan bakıp Milletvekili Mehmet Taytak olduğunu anlamışlar.
Aradan birkaç gün geçti başka bir ortamda dost sohbeti yaparken konu yine vekillerden açıldı.
MHP Milletvekili Mehmet Taytak yine Uzunçarşı’da dolaşırken biraz fenalaşıyor.
Tansiyon meselesi galiba.
Bir esnaf koluna girip içeri davet ediyor.
Sonra da, “Vekilim bir Kırmızı Hastaneye gidip kontrol ettirin” diyor.
Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, “Kırmızı Hastane neresi” diyor.
Esnaf şaşırıyor.
Taytak bu kez kendisinin yanındakilere dönüp soruyor, “Kırmızı Hastane neresi” diye.
Bu gün Afyonkarahisar’da Kırmızı hastane denildiğinde burasının Parkhayat Hastanesi olduğunu okumak için Afyonkarahisar’a gelen öğrenciler bile biliyor.
Kırmızı Hastane-Parkhayat.
Mavi Hastane-AFSÜ Üniversite Hastanesi olduğunu.
Hatta bir ara sosyal medyada gündem olmuştu.
Mavi hastane mavi değil.
Kırmızı hastane kırmızı değil.
Gazlıgöl’de göl yok gibi tekerleme gibi gidiyor.
Tabi vekil bey fenalaştığı için bir an dalgınlığına gelmiştir.
Fenalaşmasa Kırmızı Hastanenin yerini bilmese bile, “Kırmızı Hastane neresi?” demez, evet bir baktıralım diyerek bozuntuya vermeden olayı geçiştirirdi.
Sonra bize de böyle yazı konusu çıkmazdı.
Neyse doğduğumuz, yaşadığımız, hele de Milletvekili seçildiğimiz bir şehre yabancılaşmamak lazım.
Arada sırada gelip birkaç yerde görünmekle olmuyor.
Şunu da belirtelim MHP’li belediyelerin birçok işini Ankara’da çözüyor diye biliyorum.
Bakanlarla ve AK Partiyle arası bir hayli iyi.
Yaklaşmakta olan seçimlerde MHP’nin en güçlü adayı desek yalan olmaz.
***** ***** ****** *****
Av Murat Çelikbaş Baro başkanlığına aday
Dün ve birkaç hafta önce Baro başkanlığı seçimleri hakkında yazı yazmıştım.
Mevcut başkan Turgay Şahin yeniden aday olmayacak.
Önceki seçimde aday olan ama bu seçimde aday olmayacağını söyleyen Murat Çelikbaş’ın aslında gönlünden geçiyor ama biraz naz yapıyor.
Israrla beni istediler bende aday oldum diyecek demiştim.
Gazeteye yazıyı gönderdikten sonra birkaç Avukat dostumu aradım.
Nedir baro seçimlerinde son durum diye?
Beklediğim cevap akşamüzeri geldi.
Murat Çelikbaş başkanlığa aday olduğunu söylemeye başlamış.
Baro seçimi 1 Ekim tarihinde yapılacak zaman daralıyor.
Murat Çelikbaş, bir önceki seçimlere girdiği listede bazı değişiklikler yapması bekleniyor.
Şu anki yönetimde yer alanlardan liste dışı olan olur mu?
Yoksa liste giremeyenlerin yerine mi başka isimler konacak hepsini ilerleyen tarihlerde göreceğiz.
Ama kesin olan bir şey varsa artık Baro Başkanlığı içinde bir aday var.
Başka aday çıkar mı?
Bir hafta içinde netleşir.
Yoksa Murat Çelikbaş rahat ve tek başına girdiği seçimi kazanarak yeni Afyonkarahisar Baro Başkanı olacak.
Fakat tek başına seçime gideceğini sanmam.
Başka bir aday daha büyük bir ihtimal çıkar.
1990 yılında başkan seçilen Adil Yılmazaslan 2001 yılına kadar 11 yıl baro başkanlığı yaptı.
2001 yılında başkan seçilen Av Mümtaz Akıncı 2010 yılına kadar 9 yıl Baro Başkanlığı yaptı.
2010 yılında başkan seçilen Av Turgay Şahin ise 2022’ye kadar tam 12 yıldır Baro başkanlığı yapıyor.
Afyonkarahisar İlk Baro Başkanı 1935 yılında Av. Ali Necmettin Taşkapılı oluyor.
O tarihten bu güne kadar Afyonkarahisar Baro Başkanlığı koltuğuna tam 16 kişi oturuyor.
Son üç başkana baktığımızda 11 yıl, 9 yıl ve 12 yıl aralıksız başkanlık yaptıklarını görüyoruz.
Bu 16 başkan arasında ise Av. Turgay Şahin 12 yıl ile en fazla başkanlık yapan ve rekor kıran isim oldu.
Av. Turgay Şahin genelde başarılı, makul ve mantıklı bir başkan.
Elbette birkaç kabul etmediğim ve eleştirdiğim yanları oldu ve bunu da yazılarımızda dile getirdik.
Ancak her şeye rağmen 12 yıl boyunca başarılı bir baro başkanı olduğunu söyleye biliriz.
Bundan sonraki meslek hayatında başarılar dileriz.
Şimdilik Av Murat Çelikbaş tek aday gibi görünse de mutlaka bir hamle gelecek ve başka bir aday çıkacaktır.
Av. Murat Çelikbaş henüz adaylığını ilan ettikten sonra karşı bir hamle olacaktır.
Şimdi bekleme zamanı.