Uzun bir süre siyasete ara verdik.
Vermek zorundaydık.
Kahramanmaraş ve 10 ilde binlerce canımıza mal olan deprem felaketi yurdun dört bir köşesinde ve dünyanın her yerinde insanları üzdü.
Hepimizin hayatını etkiledi.
Allah bir daha böyle felaketler yaşatmasın.
Ama deprem gerçeğini unutmamak lazım.
Yapı kalitesini ve zincirini iyi işletmemiz lazım.
Evet bazen kışkırtıcı yazılar yazdım.
Özellikle Uydukent için.
Ama benim işim uyarmak, dikkat çekmek, biraz korkutmak ki, daha dikkatli olalım.
Uydukent’i bile bile.
Gazlıgöl, Ömergecek ve Erkmen faylarının üstünde yaşadığımızı gerçeği varken Afyonkarahisar’da hiç bir şey yokmuş, güllük güneşlik ‘miş’ gibi yaparsam önce kendime sonrada bu şehre ihanet etmiş olurum.
Tek derdimiz şehir başımıza yıkılmadan alınması gereken önlemler.
Uydukent’te yüksek değil yatay mimari.
Dağlara doğu yapın 15-25 katlarınızı.
Siyasette uzun süredir birçok konu birikti.
6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı ötelendi.
Seçim ertelenecek deniliyordu, şimdi 14 Mayıs denilmeye başlandı.
Herkes hazırlığını ona göre yapmaya başladı.
Vekil adayları piyasa yapmaya devam ediyor.
Elbette onlarda bazı çalışmalarını hemen depreme uyarladılar.
Neyse biz asıl konumuza dönemlim.
Afyonkarahisar’da siyaset arenası bu güne kadar olanların aksine çok yavaş ve sönük geçiyor.
Önceki seçimlerde onlarca aday adayı ortalıkta dolaşırdı.
Ama şimdi başlıkta yer alan konuya dönelim.
Ülkede maalesef siyaset parası olanların ya da arkasına parası olan dostlarını alanların yaptığı bir işe döndü.
Parası olan dostlar ne demek?
Ondan önce meşhur bir söz var “Bugün borç alan yarın emir alır” diye.
Olay şöyle.
Aslında Osmanlı Hanedanlığının da durumu çok parlak değil.
Ama Fransa zor durumda borç bulmak için bizimkilerinin kapısını çalıyor.
Vezir net bir şey söylemiyor.
Padişah Kanuni Sultan Süleyman’ın huzuruna çıkıyor.
“Sultanım, biliyorum bizim durumda çok iyi değil ama Fransızlar borç istiyor ne yapalım?” diyor.
Kanuni Sultan Süleyman, “Ver paşa ver. Bugün borç alan yarın emir alır” diyor.
Bak şimdi bu sözde nereden aklıma geldiyse.
Konumuzla hiçbir alakası yok.
Neyse Afyonkarahisar’da Milletvekili aday adayları kendine piyasa yapmaya devam ediyor.
CHP’den var üç beş, İYİ Parti’de var üç beş o kadar başkada vekil adayı fazla yok zaten.
AK Parti’de durgunluk hala devam ediyor.
Yakında orada da bir hareket olur zannımca.
Bir ay kadar önce milletvekili adaylarından biri Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyetini ziyarete gidiyor.
Hoş beş sohbetten sonra bizim gazetecilerden biri işi paraya getiriyor.
Malum seçim dönemleri demek basın için harman zamanı olarak tabir edilir.
Esnaftan, firmalardan reklam almak zordur ama vekil adaylarından fazlasıyla almasını bilirler.
Kendileri içinde iyi bir gelir kaynağı gördükleri için, “Vekilim seçime sanrım 5-6 milyon ayırdınız?” diye soruyor.
Vekil adayının keyfi yerinde.
Hatta ağzı kulaklarında, “Çık çık. 5-6 milyon ne ki? İstanbul’da 1+1 daire parası bile değil.
Onu 4’e, 5’e katla.
Benim hatırlı dostlarım var bir telefonumla helikopterle milyonları getirirler” diyor.
Yok artık bu ne demek?
Bir dost ortamında bu konuşmayı duydum.
Yok be bu kadarda demiş olamaz.
Biraz abartı, beni kekliyorlar diye düşündüm.
Aradan bir hafta geçti başka bir ortamda konuşulurken aynı konu başka biri tarafından anlatıldı.
İşte o zaman vay be gerçekten bunu demiş dedim.
Afyonkarahisar Milletvekilliği için neden başka şehirdeki dostlarınız sizi destekliyor?
Madem o kadar güçleri var geldiğiniz yerden aday yapsalar daha faydalı olmaz mıydı?
Madem ortada böyle bir durum var, bizim milletvekilliği satılık mı? kiralık mı?
O zaman siz Afyonkarahisar Milletvekili değil sermayenin vekili olmuş olmuyor musunuz?
Hadi her şeyi anladım, biraz aklı başında olan biri benim hatırlı dostlarım var onlardan geliyor der mi?
Demek ki kimsenin gizlisi saklısı yok.
Alan memnun veren memnun.
O zaman benim yazmamda kimseyi kırmaz üzmez.
Benimki malumun ilanı.
Ama bu şehrin milletvekilliği böyle parayla belirlenen, kiralanan ve hatta satın alınan bir şey olmamalı.
Böyle bir şey Afyonkarahisar’a yakışmaz.
Afyonkarahisar Milletvekiline yakışmaz.
Aday adayına da yakışmaz.
Daha önemlisi Afyonkarahisar halkına çok büyük bir haksızlık ve ihanet olur.