Hayatlarımız pamuk ipliğine bağlı.
Bir anda bir kaza, bir deprem, bir afetle hayatlarımız kaybolup gidiyor.
Gazetelerde, haber sitelerinde televizyonlarda her gün birçok kaza olayı yaşanıyor.
Birkaç dakikada haber gelip geçiyor.
Bir gazeteci olarak çok kaza haberine gittim.
Bazen polisten ambulanstan bile önce gittiğimiz olur.
İşimiz kazanın en çarpıcı fotoğraflarını, görüntülerini çekmek için dört döneriz.
Ayrıntı ararız, detay bakarız, bazen bir çocuk ayakkabısı, oyuncağı.
Çekimler bittikten sonra polisten kimlikleri, isimleri ve varsa fotoğraf peşine düşeriz.
Her şey bittikten sonra bazen ne oluyor biliyor musunuz?
Polis veya Jandarmayla birlikte hayatını kaybetmiş insanların cesetlerini taşıyoruz.
Yeni ölmüş birine dokunmaya korkar bazıları.
Yanaşmaz ama uzaktan seyreder.
Biz çantamızı bir kenara bırakıp o cesetleri taşıyıp cenaze nakil aracına koyarız.
Siz hiç kazada yeni ölmüş birinin cesedine dokundunuz mu?
Bilir misiniz inanılmaz bir sıcaklık olur bir süre.
Ama anlatılacak gibi değildir.
Sıcaklığı ta kalbinizde hissedersiniz.
Neyse Allah hiç kimseye yaşatmasın.
Bugün başka şeyler yazacaktım ama güne üzücü bir kaza haberiyle uyandım.
Biliyorsunuz 5 sezondur Afyonkarahisar’a özel tiyatrolar getiriyoruz.
Bunlar arasında Jest Tiyatrosu ekibi de var.
Daha çok TRT’de yayınlanan 80’ler dizisinden tanıdığımız Ceyhun Fersoy, Begüm Öner, birçok dizi ve sinema filminden tanıdığımız Melis İşiten ve Sergen Deveci’nin oynadıkları iki oyunu sizlerin karşısına getirdik.
8 Aralık 2019’da Suit adlı tiyatro oyunuyla Afyon Ted Kolejinde sahneye çıktılar.
12 Şubat 2022 tarihinde yani 9 ay önce Afyonkarahisar seyircisin karşısına çıkan Baş Belası oyunuyla misafir ettik.
Maalesef önceki gece oyun dönüşü yaşanan bir kazada kıymetli dostum yılbaşından sonra yeni oyun görüşmeleri yaptığımız Jest Tiyatrosu yapımcısı Tolga Güleryüz ve iki kişi kazada hayatını kaybediyor.
Sergen Deveci, Melis İşitez ve Ceyhun Fersoy’un da aralarında bulunduğu 8 kişide yaralanıyor.
Hayatını kaybedenlerin mekanı cennet olsun.
Yaralı oyuncularımızın da bir an önce sağlığına kavuşup yeniden sahnelere dönmesini diliyorum.
Ceyhun Fersoy, Sergen Deveci ve Melis İşitez tanıdığım en düzgün ve efendi oyuncular arasında.
Bir an evvel sağlıklarına kavuşmalarını dilerim.
Başladık bir kere bir üzücü haberde uzun yıllar Sabah gazetesinde birlikte çalıştığımız ve zaman zaman Antalya’da bazı etkinliklerde buluştuğumuz Basının duayen, aykırı ve farklı bakış açılarıyla dikkat çeken Hıncal Uluç hayatını kaybetmiş.
Onun da mekanı cennet olsun.
Her şeye rağmen hayat devam ediyor.
Ne gariptir ki bizim bugünde bir oyunumuz var.
Kazada hayatını kaybedenlere ve yaralı oyunculara üzülüyoruz.
Ama bugün Altan Erkekli ve Veysel Diker’in sahne alacakları Orta’daki Oyun sahnelenecek.
************ ***************** ***********
Eber niye yanıyor?
Son günlerde sürekli Eber Gölünden yangın haberleri geliyor.
Ne oluyor, neden yanıyor?
Üstelik bu mevsimde.
Hani yaz ortası olur, aşırı sıcaklar cam kırıklarını tutuşturur falan anlarım ama bu mevsimde neden sürekli yanıyor?
Bir olayı anlatayım.
Bir gün Antalya valiliği özel kaleminde oturuyorum.
Manavgat’ın Beşkonak köyü var.
Köprülü kanyon ve rafting merkezi olan yer.
Her yıl o bölgede düzenli olarak orman yangını çıkar.
Bir parti ilçe başkanıyla birlikte 5-6 kişi Vali Ertuğrul Dokuzoğlu ile görüşmeye girdiler.
Yarım saat sonra çıktılar ve suratları sirke satıyordu.
Onlar gittikten sonra Vali Beyle görüşmeye girdim, “Nedir bunların derdi?” diye sorduğumda, “Beşkonak’ta yanan yerin ağaç kesme işini istiyorlar” dedi.
“Vali bey bana güveniyorsanız, başka birilerine verme şansınız varsa verin.
Çünkü bunların hepsini biliyorum, her yıl o bölgede sistemli bir biçimde yangın çıkıyor.
Bunlar bilerek yakıyor diye duyumlarım var” dedim.
Vali Bey, “Biliyorum bana da öyle bilgiler geliyor” dedi.
İş başkalarına verildikten sonra uzun yıllar bir daha orada yangın çıkmadı.
Şimdi gelelim Eber Gölü sazlığına.
Son bir ayda en az 3 kez yangın çıkması bana normal gelmiyor.
Eminim ki zaten sabotaj ihtimali araştırılıyordur.
Bu yangınlar normal değil.
Yazıktır Eber Gölüne giden su kaynakları zaten yok ettik.
Can çekişen Eber Gölüne yazık etmeyin.
Biliyor musunuz binlerce yıl önce Eber Gölü ile Akşehir gölü birleşik ve tek bir gölmüş.
İnsanoğlu çoğaldıkça doğanın güzellikleri küçülüyor ve hatta el birliği ile yok ediliyor.
Bu yangınların arkasında bir şeyler oluyor?