Afyon enteresan bir şehir.
Aslında Afyon değil Afyonlular enteresan insanlar.
Bu şehirde suya sabuna dokunma, etliye sütlüye karışma, gelene ağam gidene paşam demen yeterli.
Senden iyisi yok.
Öyle bir şeyler yapmana, başarılı olmak içi didinmene gerek yok.
Hele birde politikacıların peşinde pervane oldun mu tamam işte bu.
Afyon’da uzun süre kalırsın.
Vali İrfan Balkanlıoğlu.
Afyon tarihinin en vasat valisi olarak hafızalarımıza kazındı.
Her yaptığı skandal ulusal basına düştü.
Hele 5 Eyül’de yaşanan Cephanelik patlamasında 25 askerimiz canımız şehit olmuş.
Daha onların kimlikleri, bedenleri toplanamamışken Genel Kurmay Başkanına kilim ve hediyeler vermesi skandalına kimse akıl sır erdiremedi.
Devlet kademelerinde tasarruftan bahsedilirken vali bey bir Mercedes birde BMV jip alarak bir kez daha gündem oldu.
Açıklamaya bakar mısınız? biri yazlık biri kışlık.
Üstelik bu vali, “Benim çocukluğumda bisikletim bile olmadı” diyen bir adam.
Yani zamanında yaşadığı yoksulluğu, ezikliği vali olunca dibine kadar kullanmayı kendinde hak görüyor.
Nede olsa devletin malı deniz ya, ye tosunum ye.
Bu şehir bu adama katlandı.
Kimsede sen ne yapıyorsun Afyon her hafta başka bir skandalla gündeme geliyor.
Şehrin imajını ve marka değerini düşürüyorsun demediler.
Neden?
Sırf ağabeyi bir tarikatta diye.
Başka birisi.
Afyon Milli Eğitim eski Müdürü Metin Yalçın.
Adam tarihin en başarısız Milli Eğitim müdürü oldu.
Bunu bilmeyen, kabul etmeyen yok.
Ancak adam yaklaşık 11 yıl bu şehirde hiçbir katkısı olmadan Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı.
Sırf onun yüzünden benim bildiğim birkaç iş adamı hayırsever okul yaptıracaktı yaptırmaktan vazgeçti.
Nasıl olduysa bir gün bir baktık Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmış.
Oh be nihayet dedik.
Kendi adıma değil bu şehirde eğitim gören binlerce öğrenci için.
Bu şehrin okullarında öğretmenlik yapan yüzlerce öğretmen için.
Bu şehrin eğitimi için sevindim.
Kendi adıma sevinecek bir durumum yok.
Onun makamını bana verecek değiller ya.
Metin Yalçın Gümüşhane’ye gitti.
Daha 10 ay geçmeden bizim 11 yılda çözemediğimiz adamı çözmüşler.
Bir sabah bir baktık ki merkeze çekilmiş.
Bizdeki hoşgörü ve kuzu gibi devlet makamlarında kim oturursa onu kutsal sanıp boyun büküyoruz.
Oysa devletin atadığı bürokratlar bu şehrin halkına, insanlarına, çocuklarına hizmet etmek için atanıyor.
Onların işi halkın refahı, huzuru, eğitimi, sağlığı için çalışmak ve kendilerinden öncekilerden bir adım ileri taşımakla yükümlüler.
Konuşmaya gelince, “Biz sizin hizmetkârınız” diyorlar ya.
Sonrada makam arabalarına binip gidiyorlar.
Kim kime hizmetkâr belli değil.
Biz bu şehrin insanları olarak kimseden bize hizmetkar olmalarını beklemiyoruz.
Tüm dünyada olduğu gibi atanmış ve seçilmiş kişilerin sadece ve sadece görevlerini hakkıyla yapmalarını bekliyoruz.
Aldıkları maaşların karşılığında biraz olsun alınları terlesin istiyoruz.
Bir şeyler yapsınlar, üretsinler, şehre katkıları olsun istiyoruz.
Olay bu kadar basit.
Bakın bir ara şöyle bir şey söylemiştim.
Şimdi isim vermeyeyim ama kurumlarını kullanalım.
O zamankiler için kullandığım bir şey bir yanlış anlamaya yol açmayalım.
Bu şehri yöneten vali, belediye başkanı, rektörü, milli eğitim müdürünü kendi şirketlerinize genel müdür olarak alır mısınız?
Kendi işinizi bu adamlara emanet eder misiniz? Diye bir soru sormuştum.
Cevap gelmedi.
Kendi işinizi teslim edemeyeceğiniz bu adamlara biz koskoca Afyon’u teslim ediyoruz ve yaptıkları her olumsuzluğa göz yumuyoruz.
Sen ne yapıyorsun demiyoruz demiştim.
İşte bu bakımdan Afyonlular biraz enteresan insanlar.
Enteresan oldukları birde şuradan anlıyoruz.
“Afyon’dan bir cacık olmaz” diyorlar.
Yahu bunu Afyon dışından başka bir şehirde deseler anlarım.
Başka şehirden buraya atanmış kişiler söylese hadi neyse, ama bu lafı öz ve öz Afyonluların söylemesini asla anlamıyorum ve kabul etmiyorum.
Bu şehirden çok şey olur.
Ancak sizin gibi kafaların değişmesiyle olur.
Beğenmiyorsan cacık olacak yere git paşam.
Ne olur, bu şehirde görev yapan başarılı olmak ve bir şeyler yapmak isteyen insanlara bir fırsat verin.
Başarısız insanlara gösterdiğiniz tahammülü başarılı olmak için çalışanlara da gösterin.
Burası Afyon, bu şehir güzellikleri ve başarıları hak ediyor.
Yeter ki ortak akılla hareket edelim, bir birimizi ötekileştirmeyelim.
Bir zamanlar Vali Hakan Yusuf Güner’in yaptığı gibi her kurum kendi çalışmalarıyla alakalı projeler geliştirip başarıya doğru birlikte yürüyelim.
Bakın o zaman bu şehirden ne cacıklar oluyor.
Yeter ki başarılı olmak isteyenlere hıyarlık yapmayalım.
Cacık hıyarsız olmaz ama başarı hıyarsız olur.