Sevgili dostlar, on bir ay hasretle beklediğimiz evveli rahmet ortası mağfiret sonu Cehennem azabından kurtuluş olarak bilinen mübarek ramazan ayına Allah’a çok şükür kavuştuk. Siz okurlarıma Ramazan ve oruç hakkında kısaca bilgi verip, eski bilgilerinizi hatırlatmaya çalışacağım. Geçmiş senelerde ramazanda aramızda olup, bu seneki ramazana ulaşamayıp hakkın rahmetine kavuşan tüm Müslüman kardeşlerimize Allah rahmetiyle muamele eylesin. Mekanları cennet olsun inşallah.
Allah’u Teala Kar’anı keriminde “Ramazan ayı insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Ku’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun”. (Bakara185), Diğer bir ayeti kerimede “ Ey iman edenler, Allaha karşı gelmekten sakınmanız için oruç tutsun”. (Bakra183) buyuruyor. İki cihan güneşi peygamber efendimizde bir hadislerinde “Oruç bir kalkandır. Oruçlu, saygısızlık yapmasın. Kötü konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye ve sövüşmeye kalkışırsa, iki defa “Ben Oruçluyum” desin (Buhari;Savm2) buyuruyor.
Sevgili okurlarım, bildiğiniz gibi Ramazan ayı oruç ayıdır. Oruç; şafağın doğuşundan, güneşin batışına kadar, yemeden, içmeden, cinsi münasebetten ve diğer oruç bozan şeylerden Allah rızası için uzak durmaktır. İslam’ın beş şartından biri olan oruç önem sırasına göre namazdan sonra ikinci sıradadır. farzı ayın bir ibadettir. Kadın erkek akil baliğ olan her Müslümana oruç tutmak farzdır. Oruç insani şeytani duygulardan ,kötülüklerden uzaklaştıran adeta insani melekleştiren bir ibadettir. Alla hu Teala her derdin devasını verdiği gibi şeytani düşüncelerden ve kötülüklerden uzaklaştırmak ve adeta insanı melekleştirmek için oruç ibadetini vermiştir. İnsan oğlunun işlediği her amele birden yedi yüze kadar sevap verildiği halde oruç için Alla hu Teala “ İnsanoğlunun her ameli kendisi içindir. YALNIZ ORUÇ müstesna; Çünkü o benim içindir, onun mükafatını ben vereceğim” diyerek orucun ne kadar kıymetli bir ibadet olduğunu bize bildirmiştir.
Sevgili kardeşlerim, ramazan ayı oruç ayı derken ,Oruç tutmayı sadece yemek yememek, aç kalmak olarak anlamamalıyız. Sadece yemeyi içmeyi terk etmekle oruç tutmuş sayılmayız. Orucumuzu tüm bedenimizle, tüm azalarımızla tutmalıyız. Oruç bizi bütün kötülüklerden koruması gerekir. Oruçlu iken gözlerimizi harama bakmaktan, dilimizi kötü söylemekten, gıybetten, boş konuşmaktan, elimizi harama uzatmaktan sakınmalıyız. Tuttuğumuz oruç bizi kötülüklerden koruduğu müddetçe oruçtur. Hem oruç tutar hem kötülüklere devam edersek, Allah korusun müflis tüccara döneriz. Oruçtan kazandığımız sevapları işlediğimiz günahlar alır götürür. Amel defterimiz bom boş kalır.
Ramazanla özleşen diğer bir ibadetimizde bu ayda kılınan Teravih namazıdır. Yirmi rekat olarak kılınır. Özrü olmayanlar mutlaka camilerde kılmaları, okunan mukabelelere iştirak etmeleri gerekir. Hastalığı nedeniyle oruç tutamayanlar oruç fidyelerini ve fıtır sadakalarını (fitrelerini 70 TL) vermeleri gerekir. Nisap miktarına sahip olan Müslümanlar malının kırkta birini, yani yüzde iki buçuğunu zekat olarak vermelidir. Zekatı verirken fakiri incitmemeye dikkat etmeli, sağ elin verdiğini sol eli görmemeli bu benim zekatımdır aldın kabul ettin mi diye fukara rencide edilmemelidir. Bu hususta kalben niyet etmek yeterlidir. Fitre ve zekatlarımız asrın felaketini yaşayan on bir ilimizde bulunan kardeşlerimize gönderilip bu sıkıntılı günlerde onların yanında olmamız inancımızın gereğidir.
Bu senede on bir ilimizde yaşadığımız asrın felaketi deprem nedeniyle buruk geçirdiğimiz Ramazan ayının feyz ve bereketinden rabbim cümlemizi istifade eden kullardan eylesin. Bu necip milleti depremden, selden, yangından ve bulaşıcı hastalıklardan korusun. ramazanı şerifiniz mübarek olsun. Daha nice ramazanlara kavuşmayı rabbim cümlemize nasip eylesin inşallah.