Son günlerde basın ve yayın kuruluşlarından sıkça duyduğumuz kiracı ve ev sahiplerinin durumundan bahsederek yazıma başlamak istiyorum. Şöyle etrafımıza baktığımız zaman pek çoğumuzun kiralık evlerde kaldığını daha sonra çalışıp çabalayıp zar zorda olsa başımızı sokacak bir eve kavuştuğunu görmekteyiz. Allah evi olmayan kardeşlerimize tez zamanda başını sokup kiracılıktan kurtulacağı bir ev versin. Atalarımız insanın esnafsa bir dükkanı, memursa bir evi olmalı demişlerdir
Ev sahibi olmak göründüğü gibi basit bir olay değildir. Hele şu zamanda tek maaşla değil iki maaşla dahi ev sahibi olmak kolay görünmüyor. Birde hem hayatımı yaşayayım, tatilime denizime gideyim, hem de ev sahibi olayım dersen evi hayalinde görürsün. Bizlerde 13 seneye yakın kiralarda gezdik. Çok zorluklar çektik. Tatil nedir, deniz nedir bilmedik. Yemedik içmedik başımızı sokacak evimize kooperatif yoluyla kavuştuk. Daha önceleri maaşlarımızı ayın otuzunda alırdık. Rahmetli Ahmet amca diye bir ev sahibimiz vardı. Ayın otuzunda iş yerime gelir kirasını alır, "Beni evime götür, evimi göreceğim” derdi. Eve götürür her ay evi kontrol ederdi. Hiç unutmam bir evi kiralamaya gittiğimde ev sahibi "Hocam sen bu evi tutamazsın paran yetmez" dedi. Bende çalışıp çabaladım, Eğer bir gün kiracım olursa evine hiç girmeyeceğim diye ahdettim. Sekiz dokuz senedir kiracım duruyor, Ne para için evine gidip kira istedim. Nede evi bir göreyim, kırdınız mı yardınız mı demedim. Ev sahibi kiracısını kendinden biri gibi görmeli, onu koruyup gözetmeli, Kiracı da evi kendi evi gibi görmeli, güzel kullanmalı, nasıl olsa parasını veriyorum diyerek eve hasar vermemelidir.
Allah'u Teala Nahl Suresi 80 ayetinde; "Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerek konaklama gününüzde, kolayca taşıya cağınız evleri; yünlerinden yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (Faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir ticaret mali meydana getirdi," "Diğer bir ayeti kerimede "Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı"(Hicr.82) buyuruyor. Peygamber efendimiz de bir hadislerinde "Üç şey insanoğlunun mutluluğundan, Üç şeyde insanoğlunun bedbahlığındandır. Mutluluğundan olan şeyler, İyi bir eş, Oturmaya müsait iyi ve geniş bir ev, ve iyi bir binektir. Bedbahlığından olan şeyler ise; Kötü bir eş, Kötü bir ev ve kötü bir binektir".(ibni.Hanbel.1.169) buyuruyor.
Sevgili dostlar son zamanlarda hayat pahalılığının çok fazla artması nedeniyle ev sahipleri ve kiracılar arasında sık sık anlaşmazlıklar ve kavgalar gün geçtikçe artmaktadır. Bu konu iki taraflı olarak orta yol bulunarak Devlet büyüklerimiz tarafından çözüme kavuşturulmalıdır. Kira artış oranlan Şehirlere Yörelere hatta Mahallelere Semtlere göre belirlenmeli kiracı ile ev sahibi karşı karşıya getirilmemelidir. Kiracı artıracağı kira oranını, ev sahibi alacağı kira artışını bilmelidir. Kiracılar mutlaka korunmalıdır. Devletimiz kira desteği veya başka bir fonla kiracıya destek vermelidir. Kiracıya destek verirken ev sahiplerini de korumalıdır. Kiracıyı koruma ev sahipleri üzerinden yapılmamalıdır
Devletimiz kendi kiralık mallarına yıllık yüzde 75 e yakın kira artışı yaparken, kirada bir evi olan ev sahibinin kirasını yüzde 25 olarak sabitlemesi ev sahibine karşı haksızlık ve zulümdür. Yanında komşusu evini yeni kiraya veriyor. Eski kiracının kirası yeni kiralanana göre komik kalıyor. Komşunun kirasına göre sende kirayı artır dediğin zaman yüzde 25 karşına çıkıyor. Bundan sonra kavgalar, anlaşmazlıklar başlıyor. Öyle zaman oluyor ki, inşaat girdileri o kadar artmış ki aldığın kirayla yapılan tahribatı, eskiyen eşyayı yerine koyup tamiratını yaptırman mümkün olmuyor Bu yüzde yirmi beş kira artışı ev sahiplerinin tasvip edeceği bir artış kesinlikle değildir Allah evi olmayan, kiracı kardeşlerimize başını sokacağı, kiradan kurtulacağı, huzur içinde yaşayacağı bir ev nasip etsin inşallah.