RAMAZAN FIRSATÇILARI SAHNEDE
Af ve mağfiret kapılarının açıldığı on bir ayın sultanı Ramazan Ayının Arifesindeyiz. Allah nasip ederse önümüzdeki 28 Şubat Cuma günü ilk teravihi ve ilk sahurumuzu yapacak, 1 Mart Cumartesi günü de birinci orucumuzu tutacağız. Allah bizleri Ramazan’ı Şerifin feyzinden bereketinden istifade eden Ramazan’ı Şerifi hakkıyla eda eden kullarından eylesin inşallah.
Sevgili dostlar Ramazanı Şerif affıyla mağfiretiyle geliyor. İyilerine ve hakkıyla çalışıp kazananlara, makul kar marcıyla halka hizmet eden esnaflara sözümüz yok fakat Ramazan’ı Şerifi maddi kazanç kapısı gibi görerek bütün mallarına Ramazan zammı yapan esnaflarımızı görüyoruz. Ticaret yapmak , esnaf olmak göründüğü gibi kolay bir meslek değildir. Esnaflık doğruluk ister. Helal kazancına gereksiz zam yaparak haram karıştırmaz. Onun da bir kuralı, kaidesi, helal kar marjı vardır. Bildiğiniz gibi Peygamber Efendimiz gençlik döneminde ticaretle uğraşmış, geçimini bu yolla temin etmeye çalışmıştır. 9-12 yaşından itibaren amcası Ebu Taliple birlikte Ticari seferlere katılmıştır. Kumaş ve tahıl ticaretiyle uğraşan Ebu Talip yaşlanınca da onun ticari faaliyetlerini Hz. Peygamber Efendimiz üstlenmiştir. Peygamber Efendimiz küçük yaşında Muhammedül Emin(Güvenilen, Emin kimse) lakabını almış , muhalifleri dahi güvenilir olduğunu tastik etmiş, o söylediyse doğrudur demişlerdir. Peygamber Efendimiz pek çok hadisi şerifinde doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, Sıddıklar(doğrular) ve şehitlerle beraberdir“ , diğer bir hadislerinde “ Hiç kimse , çalışıp kazandığından daha hayırlı bir yemek yememiştir “ ve “ doğru tacir,kıyamet günü Arş’ın gölgesindedir ( İbni Mace) buyurmuştur.
Sevgili okurlar Ramazan Ayı , günahlardan arınma , bağışlanma , oruç tutarak fakirliğin ve muhtaçlığın ne olduğunu anlama, ona göre ihtiyaç sahiplerinin görüp gözetildiği, yardımlaşmanın tavan yaptığı mübarek bir aydır. Kesinlikle bazılarının yaptığı gibi maddi olarak para kazanılacak bir ay değildir. Bu mübarek ayda değil bütün ürünlere zam yapmayı , Ramazan Ayı hatırına bütün ürünlerde indirime gidilmesi lazım gelirken maalesef tüm ürünlere aşırı zam yapılarak bu ayın feyzi ve bereketinin anlaşılmadığı ortaya çıkıyor. Şöyle bir çarşı pazarı dolaşanlar iyi bilir. Şahsen birkaç kalem ihtiyaç için dolaştım. Bir hafta önce aldığın et 500 lira olmuş, 220 TL olan tahin 250, 260 TL olmuş. İğneden ipliğe zam. Bu fiyatların daha da artacağını söylüyor esnafımız. Niye artırıyorsunuz dediğimizde toptancı artırıyor deyip topu toptancıya atıp kurtuluyorlar. Şimdide sizlere doğru tüccar hakkında yaşanmış gerçek bir hayat hikayesinden bahsedeceğim siz okuyucularıma,
Zamanın birinde ihlaslı, İslam dinini hakkıyla yaşayan, dinin emir ve yasaklarını hayat tarzı yaparak kendinde taşıyan Müslüman bir tüccar ticaret yapmak üzere Endonezya’da haklı bir üne kavuşur. İşinin başından kısa bir süre ayrılması gerekir. Elemanlarına dükkanını bırakarak oradan ayrılır. Bir müddet sonra işlerini bitirip dükkanına döner. Dükkanı emanet ettiği elemanı yüklü bir para getirerek
“ siz yokken kazandığımız para“ der. Müslüman Tüccar bakar ki para çok fazla Hemen elemanını hesaba çeker. Anlar ki satılan mallar yüzde yüz artırılarak zamlı satılmıştır. Hemen satılan malların kimlere satıldığını tespit ederek daha fazla alınan paralarını müşterilere iade eder. Bu hareket bütün Endonezya’da duyularak Endonezya Kralının kulağına kadar gider. Nihayet kral tüccarı huzuruna çağırır. Bu hareketinin aslını sorduğunda tüccar dinimizde ticaret böyle yapılır diyerek islamı anlatır. O zamana kadar Hristiyan olan kral islamla şereflenerek Müslüman olur. Bunu gören halk da Müslüman olur. Bugün Endonezya’da 270 Milyon demektir ki Dünyanın en büyük Müslüman ülkesidir. İşte doğru tüccar’ın yaptığı .Demek ki haramı helali bilerek yaşamak, islamın emirlerine uymak ne kadar güzel bir olgu. Eğer tüccar paraya meyletseydi bugün Endonezya gibi Müslüman bir ülke olmayacaktı. Şunu iyi bilelim ki kefenin cebi yok. Dünya malı için zam yaparak ahiretimizi karartmayalım.
Yorumlar
Kalan Karakter: