İnsanoğlu bu dünyaya geldiğinde hayatını devam ettirebilmesi, yaşamını sürdürebilmesi için pek çok şeye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlarını karşılayabimesi, hiç kimseye muhtaç olmaması için dünya ve ahretini dengede tutarak "hiç ölmeyecek gibi dünyası için, Yarın ölecekmiş gibi ahreti için" çalışıp çabalaması gerekir.
Sevgili dostar. Allah’u Teala Sebe Suresi 36. Ayeti kerimesinde: Deki: Şüphesiz benim Rabbim rızkı dileğine genişletir, yayar ve kısarda. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar buyuruyor. Peygamber Efendimiz de hadisi şerifinde "Zenginlik mal, mülk ile değildir. Asıl zenginlik gönül zenginliğidir" "Allah’ım Muhammet ailesine, ancak yetecek kadar rızık ver" diye dua ederken eğer bir hadislerinde "Ademoğlunun gözünü ancak toprak doldurur" buyurmaktadır.
Şunun bilinmesini isterim ki Zenginlikte Fakirlikte biz kullar için Allah’ın imtihanıdır. Rızık Allah’ın takdirindedir. Biz ne kadar çalışırsak çalışalım. Allah’ın taktiri ne ise olur. Allah taktir etmişse elindeki bakır altın olur. Her işin doğru gider. Eğer Allah taktir etmemişse elindeki altın bakır olur her şeyini kaybedersin. Allah fakirliği ve zenginliği bizi denemek için verir. Fakir olduğunda acaba kulum sabredebilecek mi diye bizi dener. Zenginlik verdiğinde acaba kulum verdiğim nimetin şükrünü eda edebilecek mi diye bizi sınar. Allah zenginliğini istediğine, ilmi isteyene verirmiş. Bu nedenle verende o, alanda o. Rabbimizin her taktirine boynumuzu bükmemiz gerekir.
Sevgili okurlar. Her geçen gün yakınımızdan, uzağımızdan zengin fakir demeden bu dünyadan göçen insanları görmekteyiz. Bu dünyada çalışıp çabalayacağız. Kazandığımız paranın kölesi olmayıp, parayı kendimize köle yapacağız. Para bir gaye değil arada bir vasıta olmalı. Hayır, hasenata, fakir fukaraya yardım aracı olmalı. Bu nedenle para kazanmalıyız.
Kazandığımız parayı cimrilik yapmadan, hayır hasenat ve fakir fukara için kullanarak şükrünü eda etmeliyiz. Bu dünya nasıl olsa geçici. Bir gün bu dünyadan göçeceğiz. Parası olupta bu dünyadan cenneti garantilemeyen zenginlere şaşarım, Zaman olur o biriktirdiğin servetin canına nasip olmaz. Zengin için aşağıda vereceğim 2 örnek bunun en iyi delilidir.
Eymen BİSTANİ Lübnan’ın en zengin adamıdır. Beyrutu en iyi gören hakim bir tepeye gömülmek üzere görkemli bir manzara yaptırır. Öldüğünde oraya gömülmeyi vasiyet eder. İlahi kader farklı tecelli eder. Özel uçağı denize düşer. Milyonlarca para harcanmasına rağmen uçağı bulunduğu halde, maalesef Eymen'in cesedine ulaşılamamış, bir avuç toprak nasip olmamıştır. Lord TESHLİD İngiltere’nin devlete bile borç verebilen en zengin adamlarındandı. Malikhanesindeki bir odayı servet kasası olarak kullanıyordu. Bir gün hazinesinin dolu olduğu odaya girince yanlışlıkla kapı üstüne kapanıverdi. Oda özel kapı olduğu için ne kadar bağırdıysa sesini kimseye duyuramadı. Evdekiler bir yere gittiğini sanarak arama ihtiyacı da duymadılar. Günler sonra cesedi bulunan Lordun bir şekilde parmağını kesip kanıyla "Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor" yazmıştır. Dünya hayatında bir mal ve servetin her şeyi çözdüğüne inanan insanlara güzel bir örnek. Malları servetleri canlarına nasip olmamıştır.
Sevgili kardeşlerim. Hepimiz biliyoruz ki insan öldükten sonra kabre kadar üç şey beraberinde gider. Bunlar Hısım akrabası, Malı ve ameli mezara kadar gelir. Bunlarda ikisi Malı ve yakınları geri döner. Ameli kendisiyle kalır. Bu nedenle gittiğimizde geri dönemeyeceğimiz Ahiret alemine hazırlanalım. Kazançlarımızdan bir kısmını Fakire fukaraya yetime öksüze yardım ederek verilen nimetin şükrünü eda edelim. Allah yaptığımız yardımları kabul etsin. Günahlarımızı affederek bizleri Cennetine alsın. Peygamber fendimize komşu eylesin inşallah.
MUAMMER KANDEMİR
TARİHTEN DAMLALAR