Sevgili okurlar bu günkü yazımda tarımla ilgilenen çiftçi kardeşlerimizin, dün ve bu günkü durumundan, dilimizin döndüğü kadar kısaca baksetmek istiyorum. Bundan yaklaşık 40-50 yıl öncesi tarım insan ve hayvan gücüyle yapılırdı. Ekilmeyen tarlalar sürülür bir sene dinlenmeye bırakılır. Bu yapılan işlemlere Nadas denilirdi. Tarlalar ekseri Öküz ve atlarla, düz tarlalar pulluk, bayır ve engebmeli tarlalarda kara sabanla sürülürdü.
Ekinler ekilip mahsül olgunlaştığında ekinlerin ve tarlanın durumuna göre kimi tarlalar orakla biçilir, kimi tarlalar da elle yolunurdu. Bu işlem hemen hemen arazinin çokluğuna göre bir ay sürerdi. İnsan gücüyle yapılacağı için işsizlere harmanda iş düşer. Orakçılar, annatçılar, tırmıkçılar diye insanlar kabiliyetlerine göre vasıflandırılırdı. Onlara iş imkanı sağlanırdı. ekinler biçilip toplandığında, sıra harman yerine getirmeye gelirdi Toplanan ekinler ya kağnıya yada arabayla harman yerine getirilirdi. Harman yerinde Tınas tabir edilen yığınlarla ekin toplanır, daha sonra yere yayılarak üzerine bir döğen çıkarılarak günlerce döğenin üzerinde sıcağın altında ekinin ezilip başağının dışarı çıkması sağlanırdı. Daha sonra ezilen ekinler toplanır yelin esmesi beklenirdi. Gece gündüz yel çıkar çıkmaz savrulmaya başlanır, Habubatın samandan ayrılması sağlanırdı. Bu işlerde zaman zaman komşular arasında yardımlaşma had safadaydı. Hasat dönemi yaklaşık bir, bir buçuk ay devam ederdi. Biz görmedik ama büyüklerimizden duyduk, bazı seneler harman yerinde ekinlerin üzerine kar yağdığı söylenirdi. Dün bu zorluklara rağmen üretici, gübresini, tohumunu kendisi üretiyor, halinden de oldukça memnundu. Yüzü gülüyordu.
Aradan yıllar geçti tarım ilerledi.İnsan ve hayvan güçlerini makinalar aldı. Aylarca süren işler bir çırpıda biter oldu. Günlerce sürmek ve ekim yapmak için uğraşılan tarlalar traktörlerin devreye girmesiyle, hasat zamanı biçer döğelerin tarlalara girmesiyle bir anda harman işleri bitiverdi. Tırpan sallayan orakçılar, tırmık çeken tırmıkçılar, yolma yolan işçi meslekleri hayal oldu. Bu teknolojiden faydalanırken her kolay şeyin bir bedeli olduğu gibi makinalaşmanın da çiftçiye bir bedeli oldu. Hele hele son yıllarda hayat pahalılığının arttığı günümüzde Çiftçinin eski tadı tuzu kalmadı. Bu gün halinden memnun bir çiftçiye rastlamak hemen hemen hayal gibi.
Devletimiz 2023 yılı hububat fiyatlarını Buğday:9.250.TL, Arpa:7.500.TL olarak açıkladı. Çiftçinin yüzü bir anlık güler gibi oldu. TMO hububat alımında randevu sistemi getirmesi nedeniyle çiftçiler sıkıntıya düştü. Tarım işinde randevu sistemi olmaz. Her çiftçinin Biçer döğeri olması mümkün değil. Biçer döğer bir semtten girer sırayla hasadı yaparak gelir. Çiftçi bu nedenle sıkıntıya düştü. Şu anda dahi hububatını veremeyen çiftçiler ne yapacağını bilemez durumda. TMO, 5 tondan fazla hububat alımı yapmaktadır. burası ne Çukurova, ne Konya ovası ne de Harran ovasıdır. Tarlalarımız küçük ve verimsiz kuru tarımdır. Herkes beş ton üzeri veremeye bilir. Bu nedenle çiftçimiz 5- 5,5 liraya arpayı, 6, 5-7 liraya buğdayı tüccara satmak zorunda kaldı. Henüz pancar taban fiyatı açıklanmadı. Pancar tarlada söküleceği günü bekliyor.
Ekim mevsimi geliyor. Çiftçi kara kara düşünüyor. Girdiler o kadar pahalı ki devletin desteği bir işe yaramıyor. Mazotu: 41.00 TL'den alıyor. Tohumluk dersen başlı başına muamma. Devlet 9.250 TL'ye buğday alıyor, tohumluk buğdayı Ziraat odaları ve Tarım koop.ları vasıtasıyla çiftçiye 17.00 TL'den satıyor. An itibariyle Dap gübresi 1056 Taban: 920, A Sülfat: 341, Üre:772, 20.200:767, Süper ekin:780 TL gübre fiyatları. bu fiyatlar karşısında nasıl gübre alır tarlaya saçabilirsin.
Bu nedenle Devletimiz çiftçilerimize sahip çıkmalı. Desteği arttırmalı. Çiftçi girdilerinin, mazotun, gübrenin, tohumun fiyatlarını düşürmeli çiftçilere daha çok imkan sağlamalıdır. Eğer çiftçimize sahip çıkılmaz ise tarlalarımız ekim yapılmaz duruma gelir. Ukraynadan buğday dilenmek zorunda kalırız. Dünya ya buğdayı biz satalım. Unu biz verelim. Fakir ülkelere biz yardım edelim. Buda çiftçiye sahip çıkmakla, üretmekle olur. Çiftçi güçlü bir şekilde desteklenmelidir. bu nedenle çiftçi kardeşlerimize bereketli yıllar, Bereketli ekimler, bol kazançlar dilerim.