Yüce Allah’ın, “…Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmiyet’i beğendim…” (Maide, 5/3.) ayet-i kerimesi ile bizler için seçtiğini beyan ettiği yegâne din olan İslam, sosyal hayata hitap eden bir dindir. İslam hem bireysel hayatı hem de sosyal hayatı düzenleyen ilahi kurallar bütünüdür.
Bu noktada din, bireysel ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra aynı zamanda yardımlaşma ve dayanışma duygularının da yoğun bir şekilde yaşandığı bir ortamı sunar bizlere. Hz. Peygamber’in; “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.” (Müslim, Birr, 66) hadis-i şerifinde buyurduğu gibi bir mümin, acı çeken kardeşinin acısıyla dertlenmesi, bir yaraya merhem olabilmesi ölçüsünde değer kazanır Rabbinin nazarında. İşte bu değeri kazanmamızı sağlayan en önemli ibadetlerimiz arasındadır zekât ve sadaka-i fıtır.
Zekât, ihtiyaç sahibi olanların dinen zengin sayılanların malındaki hakkı olarak tanımlanır. Dolayısıyla bizler zekât ile ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin malımızdaki hakkını gerçek sahibine iade etmiş ve böylece toplumda fakir ile zengin arasında bir kardeşlik köprüsünün kurulmasına katkı sağlamış oluruz. Sadaka-i fıtır da zekât gibi yardımlaşma ve dayanışma duygularını harekete geçiren ve öne çıkaran bir ibadettir. Ramazan ayına mahsus olan bu ibadetle bir sofraya aş, bir yaraya merhem oluruz adeta. Yaşadığımız mutluluğu kardeşimizin de yaşamasına vesile oluruz fitrelerimizle. Boynu bükük bir yetimin, ihtiyaç sahibi bir kardeşimizin hayatını bayrama çeviririz.
Zekâtlarımızın bir yaraya merhem olması, fitrelerimizin nice gönüllerin bizlerle birlikte bayram sevincini yaşamasına vesile olması temennisiyle…
Süleyman ŞAHİN
Din Hizmetleri Uzmanı/Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü
ASR-I SAADET’TEN
Muhtaca Yardım Etmek
Sevgili Peygamberimiz daima ashabını yardımlaşmaya teşvik eder, bencillikten ve cimrilikten sakındırırdı. Bir gün ashaptan bazıları öğle vaktine doğru Resulüllah’ın yanındaydı. O sırada yalın ayak, abalarını ortadan delerek başlarına geçirmiş ve muhtaç halde olan çoğu Mudar kabilesine mensup bazı kimseler Peygamberimizin yanına geldiler. Bunların çok yoksul olduklarını gören Resulüllah’ın yüzünün rengi değişti, beti benzi attı. Evine girip çıktı ve sonra Bilal’e ezan okumasını ardından kamet getirmesini söyledi. Öğle namazını kıldırdıktan sonra cemaatini sadakaya teşvik eden özlü bir konuşma yaptı: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karsı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karsı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa, 4/1.) ayetini, ardından da, “Allah'tan korkun. Herkes yarın için ne göndermiş olduğuna bir baksın.” (Haşr, 59/18.) buyuran ayeti okudu ve sözüne devam ederek herkesin dinarından, dirheminden, elbisesinden, buğdayından, kuru hurmasından -bu yarım hurma da olsa- sadaka vermesi gerektiğini vurguladı. Önce Ensar’dan bir sahabe avucunun alamayacağı büyüklükte, içi dolu bir para kesesi getirdi. Daha sonra oradakiler peş peşe bir şeyler getirdiler. Sonunda orada yiyecek ve giyecek cinsinden iki küme mal yığıldı. Bu durumu gören Resulüllah’ın mübarek yüzü mutluluktan parlamaya başladı. Memnuniyetini şu müjde ile belirtti: “Her kim İslam’da güzel bir gelenek başlatırsa hem yaptığının ecrini hem de kendisinden sonra onunla amel edenlerin ecrini kazanır. Onu yapanların kendi ecirlerinden de bir şey eksilmez. Her kim de İslam'da kötü bir gelenek başlatırsa hem yaptığının günahını hem de kendisinden sonra onunla amel edenlerin günahını yüklenir. Onların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.” (Müslim, Zekât, 69)
HER GÜNE BİR KİTAP
Kitap Adı : Kur’an’da İnfak Toplumsal Dönüşüm
Kitap Yazarı : Doç. Dr. Fatih Kurt
Yayınevi : Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
İbadet, Allah rızası için yapılır. İnfak da bir ibadettir. Allah’ın hoşnutluğunu
kazanmak ise, O’nun buyrukları doğrultusunda hareket etmekle olur. İnfakın Allah için
yapılması bu ibadetin ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak suretiyle gerçekleşmesidir. İki yönlü suistimal olmaksızın tüm boyutlarıyla infak, bir müminin hayatı boyunca uygulaması gereken bireysel ve toplumsal bir ibadettir.
FIKIH (BİR SORU-BİR CEVAP)
Şeker hastalarının uyguladıkları insülin iğnesi orucu bozar mı?
İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Ağrı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar (DİYK 22.09.2005 tarihli karar). Şeker hastalarının kullandıkları insülin iğnesi bu nitelikte olmadığı için orucu bozmaz. İnsüline bağımlı olarak yaşayan hastaların oruç tutmaları sağlıklarına zarar veriyorsa oruç tutmayabilirler. Tutamadıkları oruçlarının sayısınca her gün için fidye verirler.
Aşı olmak veya iğne yaptırmak orucu bozar mı?
Oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri yaptıran, ağızdan aşı alanların ve damardan serum/kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.
Din İşleri Yüksek Kurulu FETVALAR, DİB Yayınları, 2. Baskı, İzmir, Aralık-2018, s. 276, 281.
BİR AYET-BİR HADİS
“Namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin. Kendiniz için önceden her ne iyilik yaparsanız, mükâfatını Allah’ın yanında bulacaksınız. Çünkü Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir.” (Bakara, 2/110.)
Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: “Bir adam Hz. Peygamber’e (s.a.s), “Ey Allah’ın Resûlü, hangi sadaka en faziletlidir?” diye sordu. Hz. Peygamber, “Sağlıklı iken ve fakirlik endişesi ve zengin olma hırsı ile hareket ederken tasaddukta bulunabilmendir. (Sadaka vermeyi) can boğaza gelip de (son nefesini yaşadığın âna kadar) erteleme.” buyurdu.” (Buhârî, Vesâyâ, 7)
RAMAZAN SÖZLÜĞÜ
Zekât:
Sözlükte; “artma, arıtma; övgü ve bereket” anlamlarına gelen zekât, terim olarak Kur’an’da belirtilen sınıflara sarf edilmek üzere dinen zengin sayılan Müslümanların malından alınan belli payı ifade eder. Örfte bu payın maldan çıkarılması işlemine de zekât denilir.
AFYONKARAHİSAR NAMAZ VAKİTLERİ
(İMSAKİYE)
10 NİSAN 2023 PAZARTESİ
(19 RAMAZAN)
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
04.57 06.23 13.04 16.43 19.36 20.56