Çok kılık değiştirse de terörün amacı karışıklık çıkartmak, halkı tahrik ederek bezdirmek, bağlı olduğu devlete karşı kin gütmesini sağlamaktır. Yalan, iftira, dezenformasyon, istismar gibi enstrümanlarla gayesine ulaşmaya çalışır. Elbette terörün koruyucuları, finans edicileri, suflörleri ve bunlardan beklentileri olanlar olacaktır.
Terör planlayıcılar huzurun, kalkınmanın milletin düşmanıdırlar. Aslında teröristlerin dostları olabilecekler şeytanlardan başkası değildir.
Hak ile Batılın mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir. Bu mücadele her nesil için öleceğe kadar; ama insanlık için kıyamete kadar sürecektir. Hakkın savunulduğu ve bayraktarlığını yapan dün Selçuklu, Osmanlı iken bugün Türkiye’dir. Millet düşmanlarının Selçukluyu da Osmanlıyı’da Türkiye’yi de hedef almasının ardından Hak ve huzur istemezliği yatar. Bunun için terör silahlı ya da silahsız yöntemleri denemekten geri durmaz. 1965’li yıllarda üniversitelerimizde okuyan öğrencilerimizin sağcı-solcu gerici diye yaftalamaya, birbirlerine husumetle bakmalarına kavga, cinayet, kin ve nefret tohumları ekerek okumuş insanlar topluluğunun önüne geçmeye çalışmışlardır. Okuyan aydın insanlar bu milletin umudu, terörün ise hedefidir. 1980’li yıllarda Ermeni terör örgütleri, hemen akabinde de PKK terör örgütü devreye sokulmuştur. 40 yılı aşkın bir zamandır bu görünen terör örgütleriyle mücadele edilmektedir. Binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz, yine binlerce gazimize sebep olan bu terör olayları kanımızı iliğimizi sormuştur. Bu kırk yıllık terörle mücadele milli gelirden harcanan meblağlarla Türkiye’miz dünyanın sayılı ülkelerinden biri olurdu. Terörle mücadeleyi yalnızca teröristleri etkisiz hale getirmek olarak görmemek gerekir. Sosyal, kültürel, ekonomik alanlarda atılımlar yaparak terörün yeşermesine fırsat verilmemesi de gerekir. İnançlı, imanlı, ideal sahibi insanlar yetiştirmeyi hedef alan bir milli eğitiminiz olmazsa olmazınız olmalıdır.
Terörün kendini belli etmeden sinsice hazırlığını yapan yönünü de anmazsak olmaz: “Ilımlı, İslam fikri, Kur’an’ın tahrif edilerek teslis inancını kabule iten yanlış fikirdir. Zihni bulandırılan Müslümanların “Hristiyanlar da cennete girer” “onlarla aramızda bir fark yok” şeklinde halka yayılan, kaynağını ve desteğini Batı düşüncesinden olan “DİNLERARASI DİYALOG” ihanetini görmek gerekir. Yine komünizmle mücadele hedefi ile kandırılan insanların bir başka emperyalist kapitalizme yönlendirilmesini gözden kaçırmamak şarttır. Suretini haktan görünerek yıllarca kendini gizleyen kafaları karıştıran sonunda da yüzbinlerce kişiyi samimi inançları nedeniyle mağdur eden FETÖ zihniyetinin kendi askerine, kendi polisine, kendi halkına kurşun sıkması, bomba atması, meclisimize saldırması terörün ta kendisidir. Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD’nin her yerde olduğundan daha fazla Türkiye’mize terör duyguları beslediği açıktır. Bir taraftan FETÖ ’yü korumasına alırken, diğer taraftan Kuzey Irak ve Suriye’deki terör örgütlerine binlerce Tır silah, mühimmat, istihbarat desteği vermesini tarihe not olarak kaydetmeliyiz. İleri, mutlu ve muhteşem Türkiye yolunda şehitlerimize Allah’tan rahmet, Gazilerimize ve yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Milletimiz yaşayacak, düşmanları kahrolacaktır. Küfür daima tek Millet olsa da Milletim Uyan çağrıları yerini bulacak, sonunda bu necip millet Terörle mücadeleyi kazanacaktır.
Yazar Himmet Kasal’a ülkemizin sosyal,ekonomik,kültürel konularında bizlere verdiği ,aydınlatıcı bilgilerdendolayı teşekkür ve saygılarımı arzedermiş.