6’LI MASALARIN ORTAK PAYDASI.
31 Mart 2024 mahalli idareler ve belediye başkanlığı seçimlerinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçmiş bulunuyor.
Partili Cumhurbaşkanını 2017’den itibaren gündemimize soktuk. Haftada bir iki defa ülke meseleleri hakkında konuşan, değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı hemen hemen her gün konuşur oldu. Yalnızca TRT nin değil hemen hemen her kanalın birinci haberi Cumhurbaşkanı’ nın söylemleri ile başlar hale gelmiştir.
31 Mart 2024 seçimlerinde Cumhur ittifakının karşısında, Millet ittifakı vardı. Millet ittifakını oluşturan partilerin sayısı 6 idi. Cumhur ittifakının
Propagandadaki ana argümanı 6’lı masanın görünmeyen partisi HADEP yani şimdiki adıyla DEM idi.
Masanın altındaki DEM kastedilerek sürekli millet ittifakı eleştiriliyordu. Gelinen noktada DEM bugün için Cumhur ittifakının kefesinde yer alıyor.
Aziz milletimizin siyasetçilerden beklentisi asla böyle davranış olamaz. Dön, dönüş, sürekli yön değiştirmek belki seçimlerde işe yarayabilir ama sizin sorumluluğunuz yalnızca seçim kazanmak olmamalıdır.
Siyasetçi, milletinin arasında var olan her fikir, düşünce, ırk, renk, din, dil, mezhep ve kültürdekileri kaynaştıran, barıştıran ve ortak hedeflere etrafında toplayandır. Siyasetçi, vatandaşlarının mutlu, mesut ve huzurla yaşamasını sağlayan devlet adamıdır.
Kimseyle şahsi problemi yoktur vatandaşların. Onların derdi milleti ilgilendiren konularda yapılan tezatlı yaklaşımlardır. Yani dün ak dediğine bugün kara diyen tutarsız, samimiyetten uzak davranışlardır.
25 yıl önce idam kararını engelleyen siyasetçilerin, 25 yıl sonra idamını engelledikleri bebek katili, terörist başını muhatap alma samimiyetsizliği vatandaşlar arasında sorgulanmaz mı sanılıyor?
Keza, 2011 yılında basına yansıyan “Biz olsak terörist başını idam ederdik, sözlerinin muhatabı o günkü AKP iktidarının, bugünkü tavrının da nasıl zıtlık arz ettiği gören gözlerden uzak değildir.
Bir taraftan ABD, diğer taraftan AB, Türkiye’yi kıskaç altına alıp yeni çözüm süreçlerine iknaya çabalarken, siyasetçilerimizin ciddiyetle, samimiyetle riskleri görmesi gerekir. BOP projesinin ilk adımlarının atıldığı 1965’ te, ABD’nin dönemin Adalet Partisi genel başkanına İran, Irak ve Türkiye Kürtlerin bir federasyon halinde Türkiye’ye bağlanması önerisi yapılmıştı. O dönemin güvenlik kurullarının bunu kabul etmediği (Cengiz Özakıncı, Türkiye’ nin Siyasi İntiharı) yer almaktadır.
ABD, AB, Siyonizm hedeflerini değiştirmemiş, alttan girerek, üstten çıkarak bugün de aynı şeyleri dikte ettirmeye çalışıyorlar. İmralı’ dan verilen mesajları Kürtçe konuşur olmak asla onlara ayrı bir millet olma özelliği vermez. Kaldı ki terörist başı Kürt bile değildir. Beynelmilel güçler ve millet düşmanları olmayan bir meseleyi Kürt meselesi var diyerek maşaları aracılığıyla gündemde tutuyorlar. Türkiye’de bir kürt meselesi yoktur. Olan, vatan bölme faaliyetidir. Dil üzerinden konuyu gündeme getirenler bilip duruyorlar ki ABD’de 70 ulustan gelmiş insanlar yaşar ama eğitim dili ve resmi dil İngilizcedir. Orada hoş görülmeyen şeyi ABD ve yandaşları Türkiye de hoş görür.
Binlerce kürdü öldüren, PKK’ yı kuran ve kurduranların, peşinden koştukları liderlerinin, onları koruyan ve destekleyenlerin ne Türklerle ne de Kürtlerle bağı ve bağlantısı yoktur. Bunlar Sevr hevesli ülkelerin piyonlarıdır.
Değerli okuyucu ve izleyicilerimiz. Konu çok derindir. Samimi yaklaşımla analiz etmeye çalışıyorum. Sizlerin ve bütün vatandaşlarımızın gözünün önünde cereyan eden olayları muhakeme ederek gelişi güzel, tasara parti ve siyasetçileri desteklememelidir. AKP MHP-BBP-YRP-HÜDAPAR ve DSP ile altılı masayı oluşturan Cumhur İttifakının yedincisi DEM olmuştur. Geçen yıl eleştirdikleri Millet İttifakının 6’ lısının 7. si de DEM idi.
Yazımızı Cuma Nacar’ ın genel başkanlığını yaptığı, Millet Partisi kurucu Genel başkanı, rahmetli Bilge Lider Aykut Edibali’nin şu sözleriyle tamamlayalım.
“Bütün dünya birlikler oluşturmak için savaşırken, birliği bozacak her davranış gaflettir, dalalettir.”
Himmet KASAL