14 Mayıs seçimleri diğer birçok seçim gibi geride kaldı. Üzerine birçok yazar, yorumcu, akademisyen ve anketörler görüşlerini beyan edecekler. Dileriz, ülkemize, coğrafyamıza, insanlarımıza, doğa ve çevreye hayırlar getirsin.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dolayısıyla seçimler İTTİFAK’ ların yarışına döndü. Gerek Cumhur ittifakı, gerekse Millet ittifakı seçim kampanyası boyunca, batı ülkelerinin aksine acayip gövde gösterilerinde bulundular. Yazılı ve görsel medya yanında seçim otobüsleri, billboard, paket reklamlar, broşürlerle seçmen üzerinde etkileme, tesir altında bırakma çabalarını yoğunlaştırdılar.
Aleni olarak tarafı belli diğer ittifaklar da belirli bölgeler üzerine yoğunlaştılar. Propagandalarda vaat edilenler oldukça bol kesedendi. Karşı taraf propagandaları ondan gen kalmıyordu. Ülke gerçekleri, imkanları, fırsatları göz ardı edilip iç ve dış borçlanma yarışları bile yapıldı. Tefeci bankerlerden kaynak bulduğu söylemlerine, temiz kaynak cevapları geldi!
Test aşamasındaki Karadeniz doğal gazı mutfaklarla buluştu. Bir ay bedava, bir yıl da 25 metreküpü bedava kullanıma açıldı.
En az 3.500 TL olan emekli maaşları önce 5.500 TL hemen az sonra da 7.500'e yükseltildi. 5-6-7 bin bandında maaş alanlara daha az ya da 7.500 TL üzerindekilere zam yapılmayınca ADALET diyenler bağrışsa da sonuç değişmedi. Eğer imkanlarımız elveriyor idiyse bu zamlar niye bu zamana denk getirildi diyenler neredeyse hiç olmadı.
Gürültü, patırtı sonrasında 14 Mayıs’ta milletimiz olağan dışında bir katılımla sandığa gitti.
İttifaklar dışında müstakilen seçime giden partilere hemen hiç rağbet edilmedi. İttifaklara giren partiler de ilginç sonuçlarla karşılaştılar.
Örneğin Büyük Birlik Partisi Cumhur ittifakında vekil çıkaramazken Hüdapar 4 vekil çıkarmayı başardı. Örneğin güçleri belirsiz Demokrat parti 3 vekil, Deva 15 vekil, Gelecek ve Saadet 10'ar vekil çıkardılar.
Tarih Yazacağız sloganını her fırsatta dile getiren iyi parti umduğunu bulamadı ve 44 vekil çıkarmış oldu.
Parlamento çoğunluğu Cumhur ittifakında gerçekleşirken ilginç bir sonuç da Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıktı. % 50+1 ile ilk turda seçimi kazanacak aday, sandıktan çıkmayınca 49,5 oran seçimi 28 mayısa bıraktırdı.
İki hafta sürecek bu kampanyanın da renkli görüntülere sebep olacağı aşikardır.
Seçim propaganda kampanyasındaki harcamalar, sadece haksız hazine yardımıyla izah edilebilecek türden değildir. Sahada, yazılı ve görsel medya reklamları, seçim otobüs ve araçlarındaki meblağlar, en az üç-beş katı olmalı. Bu da siyasetin paralı ve pahalı olduğunun göstergesidir. Ayrıca rahmani değil şeytani siyasetin uygulanacağının sinyallerini vermektedir.
Pahalı ve paralı siyaset, herkese ADALET, her yerde ADALET ve her zaman ADALET uygulamasını imkânsız kılar.
Seçimlerin olaysız, kazasız sükunetle geçmesine sevinmemek mümkün değildir. Seçim propagandaları süresinde mütevazi imkanlarla hemşerilerimize gerçekleri anlatan dava erleri arasındaydım.
Esnaf ziyaretlerinde girdiğimiz dükkâna beş kişi girdiysek en az üçümüz tarafından (Hayırlı işler, bereketli çalışmalar, Allah hayırlar getirsin) gibi dualarla girdik. Hakkı hakikati beyan ettik. Güç ve imkansızlıkla giriştiğimiz bu seçim yarışında da halkımız tercihini güçlü olanların yanında yer alarak kullanmıştır. Haklıdan yana oyunu kullananların asla kaybetmeyeceklerine inanıyoruz.
Anlaşılıyor ki, bizim anlatmak istediklerimizi halkımızın anlaması için henüz vakit var. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden milletimizi bir ve diri tutarak Muhteşem Türkiye yanında hedefine kilitleyecek her girişimin yanında olmak gerektir.
Kampanya boyunca bizleri, yani Millet Partilileri olgunlukla karşılayan hemşerilerimize bir teşekkür az da olsa helal oylarıyla bize oy verenlere iki teşekkür etmemiz gerekiyor. Allah, onlardan razı olsun. 28 Mayıs seçimleri de inşallah hayırlara vesile olacak şekilde sonuçlansın.
Himmet KASAL
Sağolasın Hikmet bey yazınızı okudum. Hislerimize tercüman olunmuş, sağlık ve afiyetler dilerim. Hak davada mücadeleye devam.