ZÜLALİ CAMİİ: yapılış tarihi kesin olmamakla birlikte bir görüşe göre. Zülali adlı birisi tarafından XVII. yüz yılda mescit olarak yaptırılmıştır. Bir başka görüşe göre ise 1666'lı yıllarda,Caminin yanındaki, Zülali Mektebini yaptıran, Terzi Hacı Abdi tarafından yaptırılmış olabilir 1688/89 yılında vefat eden, Alim ve şair, Yusuf Zülâli Cami alusunda bulunan Celali adlı arkadaşıyla birlikte bu yaren mezarında yatmaktadır, Cami 1883 yılında bir yangın geçirir tamamen harap olmuştur Akosmanoğlu Hacı İzzettin Efenfi tarafından 1965 ve 1969 yıllarında yeniden yapılırcasına onarım görmüştür yine 18 Ağustos 2009 yılında ikinci bir yangın geçiren Cami 31 Temmuz 2010 tarihinde ibadete açılmıştır.
ZÜLALİ MEDRESESİ: Medrese Attar Hacı Mehmet tarafından Cami'nin yanına 1887 yılında 14 odalı ve 1 dershaneli olarak yaptırılmıştır daha sonra 1924 yılında kapatılan Medrese 1925 te tamamen yıktırılmıştır.
ZÜLALİ MEKTEBİ: Terzi Hacı Abdi bu mektebi Cami'nin yanına 1666 yılında yaptırmıştır burada bir çok hattat yetiştirmiştir Halil oğlu Hattat Hafız İbrahim Nesib Efendi 2835- 1860 yılları arasında.
Diğer bir kaynakta ise Hicri 1100 yılında vefat ettiği geçmekte bu Allah dostunun doğumuyla alâkalı bir bilgi yoktur. Yaşadığı dönemin
zamanın alimlerinden ve şairlerindendir hayatını islam yoluna adamış kabri, Zülali camii avlusundadır.
Yusuf zülâli'nin hakkında geniş çaplı bir bilgiye raslayamadık yaptığımız araştırmalarda fakat iki tane şiirine rastladık bu şiirlerinden de anlaşılıyor ki tasavvuf'a önem veren takva sahibi bir, Allah dostudur.
KOŞMA
Nasıl günler nasıl devran geçirdik
Dünya bize oldu düş yavaş yavaş
Çıkmaya başladı ümidi kestik
Her işten elimiz boş yavaş yavaş.
Gelip gitmek elde olsaydı biraz
Geçen gençliğime edermiydi naz
Yağdı birden bire etti bembeyaz
Sinem dağlarını kış yavaş yavaş
Der Zülâli ağır ağır yanaştı
İhtiyarlık ayağıma dolaştı
Yaşım elli altmışlara ulaştı
Döküldü ağzımdan diş yavaş yavaş.
DESTAN
Çok hülya edersen kuru havadır
Birşey ele geçmez başa belâdır
Bir mesel var eskilerden kalmadır
Bulgurdan olursun gitme pirince
Turnaya kılavuz olursa karga
Katar uçar gider gâh sola sağa
Tipi boran eser konduğu dağa
Poyraz yeli çıkıp hava bozunca
Ey Zülâli dur kınasın el seni
Doğru değil deviremez yel seni
Suya uğra koy götürsün sel seni
Mihneti'nin köprüsüne varınca.
Kaynak: Fikri Yazıcıoğlu Afyon Evliyaları ve İlim Adamları. S.156.157.
49- BattalGazi'nin Afyon civarinda şehit olduğunu yazan eserler. Türk ansiklopedisi.C.5.S. 410.
İslam Ansiklopedisi Battal Gazi Bahsi Battal' name.S. 248. 250.
Ahmet Semih Tulay: Afyonkarahisar Kültür sözlüğü Belediye kültür yayınları yayın No:70.S.484.485.