İçki, bütün kötülüklerin anasıdır, sözü içkinin insana verebileceği zararların tamamını aslında bizlere kısaca özetliyor.
Ne doğru bir söz. Alkolün bu zamana kadar hiçbir kişiye fayda sağladığını duymadım. Aksine kişinin sarhoş olarak kendisini kaybetmesine, ailesine, çevresine, bütçesine zarar vermesine yol açmaktadır. Ve bir diğer kötü tarafı da sigara gibi bağımlılık yapmasıdır.
Oluşan bağımlılığın sonrasında ise kişinin artık kolay kolay kendini bu bağımlılıktan kurtaramamasını ve kendine artık bu zararlı alışkanlığı arkadaş edinmesini sağlamış olması, işin gerçekten vahim bir durum olduğunu bizlere gösteriyor.
İçki içen insanların değişmez bahanesi ise kısa süreliğine de olsa dünyanın sıkıntılarını kendilerine unutturduklarını iddia etmeleridir. Hâlbuki insan bu bahane ile aslında sadece kendini kandırmış oluyor. Ve var olan sıkıntılarına, yeni büyük bir sıkıntıyı da eklemiş olduğunun farkında olmadan bunu yapıyor.
Biraz önce kişinin kendisine olan zararlarının yanında çevresine verdiği zararlardan da söz etmiştik. Alkol alan kişi içkinin verdiği sarhoş olma durumu ile toplumun huzurunu kaçırmakla kalmayıp, taşkınlık yaparak insanlara zarar verip, trafiğe sarhoş çıkıp kazaya karışarak can veya mal kaybına neden olması gibi zararları da eklememiz gerekiyor.
Bu günümüze geldiğimizde ise, ülkemiz henüz korona virüs ile halen mücadelede uğraşırken ve virüs sona ermemişken birde sahte içki, gündemi meşgul ediyor.
Üstelik yazımızın girişinde içkinin bütün bilinen kötülüklerinden bahsetmişken, alkol almak yetmezmiş gibi, birde alkolün sahtesini üretmek ve piyasaya sürmek, insanlarında sırf ucuz olsun diyerek bile bile bunu tüketmesi gerçekten akıl alacak türden değil.
Evet, 9 Ekim’den bu tarafa ülkemizde sahte içkiye bağlı metil alkol zehirlenmesinden birçok kişi hayatını kaybetti. Halen de sahte içki kullanım vakalarından dolayı ölümler artmaya devam ediyor.
Bunu üreten ve kullanan insanlar artık tam anlamıyla kendi hayatlarından anlaşılan o ki; vazgeçmiş durumdalar. Üreten, piyasaya süren kişi tarafından bakıldığında, para hırsının sonuçları, bedelleri ağır bir şekilde ortadadır. Para hırsı yüzünden yapılan bu davranışın aslında bir katilin yaptığı bir davranıştan farkı da yoktur. Her ikisi de bence aynı kefede, aynı kapıya çıkmaktadır.
İşin diğer tarafında ucuz olduğu için alan, kullananlar için de aslında çok fazla söylenecek bir şey bulunmuyor. İnsan göz göre göre kendi canından, ailesinden nasıl vazgeçer? Bana mantık dışı geliyor.
Devletimiz bu illetin kullanılmaması için her ne kadar bir dizi önlemler alsa da bunun önüne geçmek anlaşılan o ki; kolay olmayacak. Denetimler, sağlığı tehlikeye atan ürünlere gelen zamlar, tüm uyarılar yeterli olmuyor.
Demek ki iş, kişinin kendisinde bitiyor. Bu zararlı alışkanlıktan kurtulmak ya da kurtulmamak insanın kendi elinde. Sahte içki veya gerçek içki kullanımının sonuçları ve ağır faturaları açık seçik ortada. Bu kötü alışkanlığı kullanmak yerine ondan uzaklaşmak hem maddi, hem manevi hem de kendimize daha güzel yeni alışkanlıklar edinme noktasında bireyin kendisine daha faydalı olacaktır. Hayatta yaşamak daha keyifli hale gelecektir.