Antalya ilindeki lisede, bir öğrencinin Kur-anı Kerim’i havaya attığı, bir diğer öğrencinin de tekme vurduğu anların görüntüsü hepimizi derinden üzdü.
Üstelik bu görüntülerin cep telefonu ile kaydedilerek sosyal medya üzerinden yayılması, buna müsaade edilmesi durumun daha vahim halini tüm Türkiye’nin gözlerinin önüne serdi.
Olay sonrası sosyal medyada paylaşılan görüntüler haklı olarak büyük tepkilere yol açtı. Konuyla ilgili olarak öğrenciler okul yönetimi tarafından disiplin kuruluna sevk edildi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bu konuyla ilgili olarak müfettiş görevlendirildi ve 4 öğrenci disipline sevk edilerek okul hakkında da soruşturma başlatıldı.
Milli Eğitim Müdürümüz Mahmut Özer; yaşanan bu olayın asla kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Evet, gerçekten geldiğimiz nokta yine bizlere o klasik kelimeyi tekrar ettiriyor.
Bu gençlik nereye gidiyor?
Camilerde ve okullarda verilen eğitimler kime, niçin ve ne amaçla veriliyor? Bu eğitimlerden neden bir ders çıkarılmıyor? Öğrencilerimiz neden hayatı ve dini değerleri bu kadar basite alıyor. Gerçekten inanılmaz bir durum.
Bunca soruşturma, uğraş, eğitim alan, öğrenim gören ve geleceğimizin gençleri dediğimiz çocukları bu halde görmek için mi? Buradaki eksiklik nerede ve kimde?
Şimdi bu konuda oradaki lisenin idarecilerinin ve Milli Eğitimin ne suçu var. Gündem gençlerimizin başarısı olmalı iken bu şekilde yapılan saygısız davranışlar mı olmalıydı?
Gerçekten bu davranış gençlerimize yakışmadı. Onlara bu zamana kadar eğitim veren eğiticilerin, öğretmenlerin emeklerine yapılmış bir saygısızlıktır bu.
Bizim ülkemizde bırakalım dini kitaba tekme atmayı, normal bir eğitici kitaba dahi tekme atılması örnek gösterilip kabul edilemez. Çünkü öğretmenlerimiz gençliğe bu şekilde bir eğitim ve öğreticilik yapmıyorlar.
Hele hele kutsal kitabımıza yapılan bu davranış öğrencinin maalesef eğitim ve öğretimin dışında kaldığını bizlere gösteriyor. Eğitim sistemine dahil olmadan ilk önce psikolojik bir tedavinin gerekli olduğu kaçınılmaz.
Tabi burada hepimize görevler düşüyor. Çocuklara okulda ve küçük yaşta camilerde verilen eğitimlerin yanında ailelerinin de sürekli olarak onları bir eğitim halinde tutmaları dini ve milli bilgileri zaman zaman aşılamaları gerekiyor.
Özellikle şu zamanda; teknoloji çağında bu konulara gerçekten çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çocuklarımız bu değerlerden yoksun yetişemez, yetişmemeli…
Dini ile devleti ve milleti ile bir bütün ve barışık gençler yetiştirmeliyiz. Bunun içinde elimizden ne geliyor ise yapmalıyız.