CHP ciddi bir tartışmanın ortasında.
Hedef Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevi bırakması ve yerine kimin geleceği.
Bir tarafta değişim yanlıları.
Diğer tarafta yenilenme yanlıları.
CHP’de değişim mi? Yenilenme mi?
Hangisi olmalı?
Her iki görüşte doğru ve haklı.
O zaman ne yapmalı? CHP’de hem yenilenme hem de değişim şart.
Bu değişim tepeden yerele kadar her yerde yaşanmalı.
Bir parti gençlere ulaşamıyorsa sorun var demektir.
Bir parti kırsala Anadolu’ya ulaşamıyorsa sorun var.
Bir parti emekliye, asgari ücretliye, fakire fukaraya, yoksula ulaşamıyorsa sorun var demektir.
Bir parti, Atatürk’ün kurduğu, 100 yıllık bir parti % 25’lere demir attıysa bir sorun var demektir.
Ben 1970 doğumlu 53 yaşındayım biriyim.
CHP’nin tek başına iktidar olduğu bir dönemi görmedim.
Çocukluğumda bir Karaoğlan Bülent Ecevit dönemi var.
Onun dışında yok.
Olaya şöyle bakalım Cumhuriyet’in ilk yıllarında 1945 yılına kadar, tek parti iktidarı olarak CHP var.
1946 yılında başlayan çok partili seçime gidilmiş ve CHP oyların yüzde 70'ini alarak iktidarını sürdürmüş.
Ancak bu seçimlerde açık oy gizli sayım yapıldığı gerekçesiyle, 1946 seçimleri “şaibeli seçim” tartışmaları yaşanıyor.
Arkasından 1950’de yapılan seçimlerde Demokrat Parti yüzde 53’le iktidar olmuş ve 11.5 yıl Cumhurbaşkanlığı yapan İsmet İnönü muhalefet lideri konumuna düşer.
2 Mayıs 1954 seçimlerinde Demokrat Parti oyları yüzde 57 olurken CHP’nin oyları yüzde 35’e geriler.
CHP 1957 seçimlerinde oylarını yüzde 41’e yükseltmiş ve bunun DP için bir uyarı olduğu söylenmiş.
Bu seçimlerin ardından 27 Mayıs 1960 darbesi yapılır ve tüm partiler kapanır.
Bülent Ecevit'in CHP Genel Başkanı olmasıyla parti 1973 ve 77 seçimlerinden birinci parti olarak çıkar.
Bu sonuçlar üzerine, sorunun CHP değil İnönü’nün genel başkanlığında olduğu öne sürülür.
Ve CHP, 1979 yılından bu yana iktidara gelemiyor.
CHP 44 yıldır iktidar olamıyor.
Kaleleri konumundaki tüm şehirleri ve kitleleri kaybetti.
Özellikle Deniz Baykal ile birlikte halkçı, emekçi, işçi, partisi olmaktan uzaklaştı.
CHP burjuva ve salon partisi, elitler partisi haline geldi.
Oysa oy deposu Anadolu, kırsal ve köylü kesim.
Bunu gören Süleyman Demirel yıllarca, “Benim köylüm, benim çiftçim” diyerek siyaset yaptı.
Çoban Sülo, Baba lakabıyla başbakanlıklar yaptı ve Cumhurbaşkanı oldu.
CHP ise tam 44 yıldır ne iktidar olabiliyor ne cumhurbaşkanlığında iddialı bir konuma geliyor.
Birkaç Büyükşehir’in kendi yapısı gereği CHP belediye başkanlığını kazansa da diğer büyük şehirlerde yok.
Şu anda kazanılan büyükşehirler CHP’nin tek başına kazandığı seçimler değil.
İYİ Parti ve HDP destekli kazanılmış seçimler.
Onun dışında tek başına kazandığı şehir ve özellikle büyükşehir sayısı parmakla gösterilecek kadar az.
O’da şehrin genel yaşantısıyla ve kültürüyle alakalı bir durum.
CHP yaklaşık 40 yıldır bir burjuvavari politika yürütüyor.
CHP’nin çıkış noktası yeniden halka dönmek, Anadolu’ya dönmek, gençlere, çiftçiye, emekçiye dönmek.
Aksi takdirde % 25 civarından kurtulamaz.
Peki! şimdi konuşulan değişim ve ya yenilenme yapacak bir kadro var mı?
Var demek imkansız.
Değişim ve yenileşmeden bahsedenin hepsi yaşlı ve 5-6 dönemdir milletvekili ve CHP Yönetim kadrosunda olan isimler.
Genel Başkanlığı konuşulan Özgür Özel’i ele alalım.
Adam zaten 24., 25., 26., 27., ve 28. dönem Manisa milletvekili.
Tam 5 dönem milletvekili ve Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakınlardan yönetim kadrosunda olan birisi.
Değişim ve yenileşmeden bahsedecek birisi değil.
Kılıçdaroğlu kadar başarısızlıkta senin de payın var.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 24 Haziran 2015 tarihinden 3 Haziran 2023 tarihine kadar Grup Başkanvekilliği görevini yapan sensin.
3 Haziran 2023 tarihinde ise Grup Başkanı yapıldın.
Konuşmak dışında ne yaptın?
Değişim ve yenilenme topyekûn olmalı.
Bu partinin üyeleri ve delegeleri arasında vizyonel yüzlerce isim var.
Bir zahmet yer açında gerçek anlamda değişim ve yenilenme yapacak isimler gelsin.
CHP Genel Başkanı ve Parti Yönetimi olmak için vekil olmak şart değil.
Bir sonraki seçimlere hazırlayacak, gençlere, Anadolu’ya, emekliye, asgari ücretliye, işçiye daha doğrusu halka ulaşacak kadrolara yer açın.
Parti yönetimin en az yarısı kadınlardan oluşsun.
Oluşacak kadroların yarısı 25-30 yaş arasında olsun.
O koltuklarda oturmanın süresi belirlensin.
En fazla üç dönem yönetimde yer alabilsin.
30 yıl kimse genel başkan, parti yönetimini işgal etmesin.
Değişim istiyorsak böyle olur.
Genel kurulu tüm delegelere hatta tüm üyelere açın.
Yurdun her köşesindeki üye oy verebilsin.
Delege çeteleri ve baronlarına son verin.
Kendi torpilli adamlarınıza son verin.
Belediye başkan adayları ve milletvekili adayları tüm yurtta üyelerle ön seçimle belirlensin.
İşte o zaman CHP’de yenilik ve değişim olur.
Aynı kadrolarla, aynı sonuç alınır.
Bakın spor kulüplerine başarısız olan hoca, kulüp başkanı ve oyuncular her sezon değişiyor.
İşini iyi yapamayan gidiyor.
Bir iş yerini düşünün.
Hiçbir faydası olmayan bir çalışanı babanızın oğlu olsa 25-30 yıl taşırmışınız.
Bir şirket teslim etsek yönetemeyecek adamlara ülkeyi yönetmeye talip partileri teslim ediyoruz.
Bu yanlış.
Hem de çok yanlış.
Değişim sizden olmalı.
Değişim için önce sizlerin değişmesi lazım.