Ulusal kanallar gün boyu hep beraber CHP’de yaşanan iç çatışmayı konuşuyor.
Genel Kurul ne zaman olacak.
Genel Kurul seçimli mi olacak.
Genel Başkanlık için kimler aday.
Eski genel başkanlar ağabeyler devrede.
Ekrem İmamoğlu Genel Başkan mı? İstanbul Belediye Başkanı mı olmalı?
Özgür Özel bu güne kadar Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın isimlerden biriydi.
Değişim isteyenlerden ve genel başkan adaylarından birisi o.
Ama hiç kendinde Kılıçdaroğlu kadar bende başarısızım demiyor.
Partiyi birlikte yöneten, istediklerini aday yapıp istemediklerini perde arkasına iten adamlar değişimden yenilikten bahsediyor.
CHP’de bir değişim olacaksa 5-6 dönemdir kene gibi CHP’ye yapışmış sizlerden kurtulmakla olmalı.
Gelelim yerele.
Delege seçimleri yapıldı.
Şimdi sırada ilçe seçimleri var.
CHP 5 Ağustos 10 Eylül tarihleri arasında yurt genelinde ilçe kongrelerini yapacak.
Süreç bugün resmen başlıyor.
İl başkanlığının belirlediği zamanlarda ilçeler kendi başkanlarını seçecek.
Eylül başı gibi en geç 10 Eylül’de de CHP Merkez İlçe Başkanı seçimi olacak.
Şimdilik Merkez İlçe Başkanlığı için üç aday var.
Büşra Dişçioğlu.
Mehmet Dereağzı.
Bülent Güleniş.
Üç adayın ortak özelliği kendi mahallelerinden bile delege çıkamadılar.
Bir başka özellikleri ise arkalarında, öyle demeyelim de destekçileri var diyelim.
Onları destekleyen, koruyup kollayan, onlar adına oy toplayan guruplar ve kişiler var.
Bülent Güleniş, atamayla il başkanı olan Milletvekili Burcu Köksal’ın prensi Yusuf Onur Seçme var.
Ancak Yusuf Onur Seçme’de il başkanlığı koltuğunda oturmasına rağmen kendi mahallesinden delege çıkamadı.
Desteklediği kişi de.
Zaten delege seçimlerinde bekledikleri ilgiyi görmeyince Hacı Abi formülüyle rakipleri ile birleşip aynı listelerle seçime gittiler.
Buna rağmen ciddi bir farkla geride kaldılar.
Bülent Güleniş’in işi zor değil, imkansız gibi.
Mehmet Dereağzı diğer Merkez İlçe Başkanı adayı.
Onun destekçileri Mustafa Karanfil, Hacı abi Ramazan Akgöz ve Milletvekili Burcu Köksal.
Mahalle mahalle delege seçimleri başladığında tüm çabalara, telefonla baskılara rağmen Mehmet Dereağzı’na beklenen destek gelmedi.
Sonra rakip oldukları Bülent Güleniş delege listesiyle kendi delege listeleri aynı isimlerden oluşturuldu.
Her iki başkan adayı da aynı liste ile delege seçimine gitti.
Buna rağmen Mehmet Dereağzı kendi mahallesinden delege çıkamadı.
Destekçilerinin gücü onu Merkez İlçe Başkan adayı yaptıkları kişiyi delege seçtirmeye bile yetmedi.
Şimdi Merkez İlçe Başkanı seçtirmek için yoğun bir çaba içindeler.
CHP’nin yeni yüzü Büşra Dişçioğlu var birde.
Bir anda ortaya çıktı.
Partide birçok kişi tanımıyor bile.
Olsun onun tanınması mühim değil.
Arkasındakiler tanınsın yeter.
Onu kim destekliyor birde ona bakalım.
Daha önce Merkez İlçe Başkanlığı ve İl Başkanlığı yapmış, Milletvekili olmak isteyen Kemal Demirkırkan destekliyor.
Elbette sadece Demirkırkan değil bir de Ahmet Salih Çiçek ve Ömer Akyıldız var Dişçioğlu’nun arkasında.
Aslında Merkez İlçe Başkanlığı seçimi aday olan üç kişinin seçimi değil onların arkasındaki kişilerin güç savaşının seçimi.
Kendi gelecekleri ve hedefleri için kontrol edebilecekleri adayları seçtirme yarışı yaşanıyor.
CHP’deki en büyük kaos buradan çıkıyor.
Yerelden genel merkeze kadar herkes kendi koltuğunu ve geleceğini garanti altına alacak ekipleri kurma mücadelesi veriyor.
Bugün başlayan süreçten sonra 10 Eylül’e kadar ilçe ve merkez ilçe başkanları seçildikten sonra sıra il başkanlığı yarışına gelecek.
Yukarıda yer alan guruplar bu kez kozlarını kendi il başkanını seçtirmek için bir mücadeleye girecekler.
İl Başkanlığı seçim takvimi ise 16 Eylül’de başlayacak ve en geç 15 Ekim tarihinde tamamlanacak.
Sonra CHP büyük kurultayı.
Büyük kurultay için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kurultay yapalım ama genel başkan seçimi yerel seçimlerden sonraya kalsın” diyor.
Başka bir gurupta CHP’de 2 yılda bir yapılması gereken genel kurul tüzük gereği en fazla bir yıl ertelenir.
Siz zaten onu kullandınız ve o sürede geride kaldı.
Hatta sizin genel başkanlığınız düştü diyenler var.
Tüm kanallarda her akşam CHP masaya yatırılıyor.
Bilinçli olarak muhalefet hırpalanıyor yoruluyor.
Kendileri ile uğraşmaktan memlekette ne oluyor diye başlarını kaldıramıyorlar.
CHP tam bir cadı kazanı gibi kaynıyor.
Millet İttifakında olan partiler alacaklarını aldılar bir kenara çekilip köyde yangın olurken ıslık çalıp saçını tarıyor.
Yerel seçimler yaklaşırken nasıl bir yol izlenecek kimse bilmiyor.
Kartlar yeniden karılmaya başlandı.
Ne demişti Meral Akşener, ‘kumar masası’ masa seçimden sonra dağıldı.
Yerel seçimlerde birlikte hareket etmedikleri takdirde birçok büyük şehir kaybedilir.
İYİ Parti’de daha şimdiden Cumhur İttifakında yer alalım sesleri çıkmaya başladı.
Atalar ne güzel demiş dostun iyisi ya yolculukta ya alış verişte belli olur diye.
Cumhurbaşkanlığı yolculuğunda ve alış verişinde herkes kazandı bir tek CHP kaybetti.
Şimdi de ateşin ortasında olan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu.
Bir çıkış aranıyor ama yok.