Nasıl görev anlayışı?
Nasıl görev anlayışı?
AKÜ Hastanesi ilgili servisten özel muayene için randevu alıyoruz. 100 TL yatırmak üzere veznenin yolunu tutuyoruz. Sekreter uyarıyor. Muayene ücreti yatırmayınız. Sizinle ilgili uzman doktorun, annesi ani rahatsızlandı. Memleketine gitti. Dönüşü bekleyeceksiniz.
Doktorun gidişi olağan bir gelişme. Anneye acil şifalar diliyoruz. “Aynı branşta bir başka uzmandan randevu veriniz, hastaneye geldik. Muayenemizi olalım bir an önce sağlık sorunumuz çözümlensin” dökülüyor dudaklarımızdan.
Sekreter “Aynı branşta Prof. Dr. Yüksel Arıkan hocamız var, randevu da verebilirim ama sizi hasta olarak kabul etmezler” cevabını veriyor. Şaşırıyoruz. Nedenini soruyoruz? “Çünkü siz başka bir uzmanın hastasısınız. Hocalar genelde bir başka uzmanın hastasına bakmak istemez.” Sekreterin “Hocamıza yine de soralım” sonuçlarının da olumsuz olmasına ayrıca bir daha şaşırıp kalıyoruz. Sonra da böyle bir olay, uzman müsait olduğu halde, hasta kabul etmeyecek! Bize göre sorumsuzluktur. Bir özel hastahanede böylesi bir işlem olur mu? sualine takılıp kalıyoruz.
Prof. Dr. Yüksel Arıkan tanıyoruz da. Bir dönemler AKÜ rektör adayı olmuşlardı. Doğrusu başka bir uzmanın hastasına bakmama kuralına da, ilk defa rastlamanın hayal kırıklığını yaşıyoruz. Sekreterin muayenenin hocaların genelde uyguladığı kuralı yeniden sordukları halde olamayacağı ısrarı üzerine de muayene olamamanın üzüntüsüyle hastahaneden ayrılıyoruz.
Sonra da bizi adeta sarsan olumsuzluklar rüzgarlarının, etkisinden kurtulma dualarımızla da noktalıyoruz konuyu.
Bu nasıl görev anlayışı? Bu yaşımızla, başımızla, paramızla biz muayene olamadık. Vatandaş ne yapacak? Doktorluk yeminine bağlılık, saygı uygulaması bu mu? haklı düşüncelerimizle birlikte, yeni hem de olumsuz sorular kaplıyor düşlerimize.
Ya acil bir vakıa olsa bizim randevu talebimiz! Sayın Prof yine öncesi benim hastam değilsiniz diye kabul etmeyecek mi? Bakmayacak mı hastaya? Olacak iş mi? Oluyor, hem de bal gibi oluyor. Bir-bir yaşadıklarımızı aynen yazdık.
Nedeni! böylesi yanlışların düzeltilmesi, kişisel düşüncelerin, kaprislerin değil, hastaya daha çok nasıl faydalı olabilirim, şifa, moral verebilirim asıl amacının geri plana itilmemesi yanlışının düzeltilmesi talebimizi, görevimizi yerine getirmek için yazdık. İlgilileri uyaralım istedik.
Diliyoruz yazımız tartışılır, cevap bulur. Doğru olan tercih edilir. Eğer yersiz, haksız bir konuyu gündeme getirdiysek de! her halde bizden düzeltme istenir. Bekleyip göreceğiz bu nasıl bir görev anlayışı? sorusunun cevabını alacağımızı ümit ediyoruz.