Avluya kurulurdu, kazanlar.
Birinde bütüm et, birinde bamya kaynar.
Kuru fişne, kararmış ekşi kaysılar.
Kalecik karıyla, soğutulan hoşaflar.
Meşeyle,fışkıyla kızdırılan fırınlar.
Nohut çöreklerden çıkan dumanlar.
Susamlı pidelerden, misk kokular.
Sıcak, sıcak gelir, tepsiyle börekler.
İllaki cartedek, yırtıp bölecekler.
''Hadi buyurun, bir kaşık daha ağğalar.
Ant verdim, sinide kalmasın artanlar.''
Kapı önünde üflenen zurnalar.
Güm güm tokmakla, vurulan davullar.
Oğlan Kınası bu! Laf mı borumu?
Bir büyük, idare eder durumu.
Heyecandan küt küt atar yürekler.
İki günden gençler, gerdeğe girecekler.
Gençler o töreleri, nereden bilecekler.
Anılar dinleyip, resimlerde görecekler.