Hz. Adem ve Havva anamızdan çoğalan insanlar Yüce Yaratan tarafından dünyaya Halife olarak yaratıldı. (Bakara Su. 30 A.)
Çeşitli renk ve dilde yaratılan insanlar birbiri ile tanışmak için büyüklü, küçüklü, milletlere, topluluklara ayrılmıştır. (Hucurat Su. 13 A.)
Günümüzün modern yaşamında, milletlerin çekirdeğini aileler oluşturur. Ailelerin açılımından, akrabalardan meydana gelen toplumlar vardır.
Aile ve toplumun uygun düzeyde olması için, dinimiz bir takım kurallar ortaya koymuştur. Bu ilâhi kaidelere uygun davranışlarla aileler mutlu, akrabalar uyumlu olur.
Aileler bir meskende oturur. Bu meskenler mahalle, köy, kasaba, ilçe ve illerde toplanır. Ev halkı ve akrabalardan sonra, en fazla ilişkileri yakınlarda oturanlarladır. Komşulardır. İşyeri, arazi, meslek yönünden bir arada olanlara komşu denilir.
Cemiyet içinde meslek ve konumumuz ne olursa olsun diğer kişilerle ilişkiler vardır. İnsanların bir arada olması yaşamın zorluklarını ve güzelliklerini onlarla paylaşmasıdır.
Paylaşma yoksa hırs vardır. Benlik vardır. Ama huzur yoktur.
“Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez” (Nisa Suresi 36 A.)
Peygamberimiz (S.A.V.); “Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, komşuyu mirascı kılacak sandım” buyuruyor. (Buhari Edep 28)
Yakın devletler arasında da ilişkilerin uygun haklara saygı olması gerekir.
Bir topluluğa karşı olan kızgınlık, çıkar konusu adaletsiz davranmaya sebep olmamalı. (Maide Su. 8 A.)
*****
Suriye, Irak, ABD’nin davranışları ne İslam, ne evrensel kurallara uygun değildir. Elbet neticesine katılacaktır.