Hepimizin malumu, asgari ücrete gelen zam oranı açıklandı.
Yeni açıklanan zamlı maaş için vatandaş, 2021’in Ocak ayında çalışarak Şubat ayında maaşını almaya hak kazanacak. Buraya kadar olan konu, her yılın başında yaşadığımız ve hepimizin bildiği konular.
Fakat öyle bir konu var ki, daha 2020’den henüz çıkamamışken ve asgari ücrete gelen zam daha yeni açıklanmışken, hayatımız da hemen hemen her alanda gelen yeni zamlarla kendimizi karşı karşıya bulduk.
Halbuki 2020’nin son ayı olan Aralık ayına girerken, 2021 adına hepimiz yeni heyecanlar içerisindeydik. Tam da yeni umutlar, beklentiler, virüsten tamamıyla kurtulabilme hayalleri içindeyken her gün gelen zamlar heyecanımızı unutturup, hevesimizi kursağımızda bıraktırıp, çeşitli kaygılar içine girmemize neden oldu.
Piyasa elbette serbest piyasa, ama bu kadar da olmamalı. İnsanların daha cebine girmeden ceplerindeki paraya göz dikilmemeli. Denetlemelerin kaldığı yerden devam etmesi ve haksız fiyat artışlarının önüne geçilmesi, Devletimiz tarafından tekrar sağlanmalıdır.
Özellikle dar gelirli ailelerin geçim sıkıntısı artıyor, yaşam standartları gün geçtikçe düşüyor. Tabiri caizse devletimizin verdiği zammı, bazı kişiler kepçeyle geri almak istiyor.
Bunlara ek olarak değerli esnaflarımızın yaşadıkları sıkıntılar her geçen gün artıyor. Ve karşılaştığımızda bu sıkıntılarını her defasında ifade ediyorlar. Gerçekten durumları zor ve kritik.
Sadece bir örnek vermek gerekirse; birkaç ay öncesine kadar beş litre yağın fiyatı 35 TL’ idi. Şuan için ise bu fiyat neredeyse 85 TL’ye dayandı.
Geçen yıllarda patates ve soğan gibi ürünler üzerinden oynanmaya çalışılan oyunlar, bu sene başka ürünler üzerinden denenmeye çalışılıyor. Bu bariz bir şekilde hissediliyor.
Öneri olarak neler olabiliri eğer tekrar düşünürsek; naçizane her vatandaşın olduğu gibi tabiî ki bizlerinde önerileri var. Ve bu öneriler de yine geçmiş olduğumuz aylarda bir süre uygulanan kurallardır.
İlk olarak en başa dönerek denetlemeler sıklaştırılmalıdır. İlgili kamu kurumlarımız ve zabıtalarımız, neredeyse her hafta keyfi olarak, kafasına göre, zam yapan firmaları denetlemeli daha asgari ücreti cebine girmeyen vatandaş mağdur edilmemelidir.
Bu süreçte küçük esnafımızda desteklenmeli ve onların yanlarında olduğumuzu bir vatandaş olarak onlara tekrar hissettirmeliyiz. Esnafımıza da destek olarak sahip çıkmalıyız.
Son olarak özetle, iş yine aynı noktada toplanıyor. Hepimiz elimizi vicdanımıza koyarak hareket etmeliyiz. Fırsatçılık ve başka emeller her ne olursa olsun Türk milletine yakışacak davranışlar değildir.
Devletimizin de takibi, desteği, yönlendirmesi bir yere kadar. Esas iş vatandaşta bitiyor. Eğer bu süreci hep birlikte sağlıklı bir şekilde atlatmak istiyorsak birbirimize dürüstçe destek olmalıyız.
Kapatan kapatsın, yok olan olsun, ben ayakta kalayım, gerisi önemli değil düşüncesi bir gün kişinin kendisine de zarar verecektir. Hiçbir zaman bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın düşüncesinde olmamalıyız…