“Toplum Olarak Nereye Gidiyoruz” ?
İyileşmek iki şekilde mümkün. Birincisi tedaviyle , diğeri eğitimle. Tedavi yapılırsa yara iyileşir, eğitilirse de insan iyileşir.
Yalnız; zamanında alınmayan ve verilemeyen eğitimlerin sonucunu işte son günlerde üzülerek, sıkça görüyoruz. Fakat şuan bu konuya hala bir çözüm getiremedik.
Eskiden bir işkence türü olarak yaraların üzerine elmas tozu serpilirmiş. Çağımızın işkenceside sanırım bu. Geleceğimizin emanetçileri çocuklar, elmas parçaları gibi düşüyor yaralarımızın üzerine. Ve üzülerek acı çekerek bu haberleri alıyoruz. Toplum olarak gittikçe daha da kötüleşiyoruz.
Ben hiç görmedim küçük bir kuzuyla çiftleşmeye kalkan bir koç. Yada buzağıya musallat olan bir boğa. Civciv i kovalayan bir horoz da, hiç görmedim. En tehlikeli bilinen hayvanlarda dahi görmedim bu davranışları.
Bir çocuğa cinsel obje gözüyle bakabilen kişilere aslında insan dahi demememiz lazım. Çünkü onlar bu kelimeyi hak etmiyorlar.
Çocukları korumak vatanı korumak kadar önemliyse , bu utanca, ayıba engel olamıyorsak bile , bunu en azından herkeze duyurmak gerekir.
Bunu yapanlar, bir çocuğun kuşu öldü diye baş sağlığına giden Peygamber efendimizin (s.a.v ) ümmeti değildir.
Tecavüz edilen, öldürülen, diri diri gömülen, sesi çıkmayan çocukların sesi olmak zorundayız. Toplum olarak bu konuya duyarsız kalamayız.
Suçsuz çocukların bu şekilde zalim kişiler tarafından katledilmesinin karşılığı yineliyorum kesinlikle İDAM’ ın geri gelmesidir. Toplumdan bu hasta zihniyetlerin acilen arındırılması lazım. İdam caydırıcı olacaktır ve şarttır. Artık yeter. Bu çocuk istismarlarının önüne sert bir şekilde geçilmesi lazım.
Gün birlik beraberlik olma zamanı. Bu konu hakkında her ortamda sesimizi duyurmalıyız.
İnşallah devletimiz ve yetkili kişiler de bu konuyla ilgili bir an evvel caydırıcı cezalar çıkarma konusunda gerekli kararı verir. Bu gidişat hiç iyi değil. Rabbim hepimiz için sonunu hayır etsin inşallah…