Değişmeyen gerçek, ekonomi.
Hem bizim, hem ülkemizin kısacası hayatımızın gerçeği, olmazsa olmazı gerçekten ekonomidir. Her şeyimiz ona bağlı.
Enerjimizi ve moralimizi direk olarak etkileyen bir unsurdur. Çünkü ekonomi demek, para demek, stres olmadan yaşamak demek, moral demek, mutluluk demektir. Yaşamımızda parayı aşırı derecede sevmesek dahi, ona sürekli ihtiyaç duyarız. Maalesef o olmadan ne kadar huzurlu ve mutlu gözükmeye çalışsak dahi bunu başaramayız.
Sebebi konusuna geldiğimizde ise; ekonominin zayıf olması durumunda işlerimizin yolunda gitmemesi demek, bazı sıkıntıları da beraberinde getirmek demektir. Nedir bu sıkıntılar?
Konuya ilk önce bir işletme gözünden bakacak olursak; istenilen gelirlerin sağlanamaması nedeniyle, iş yerinde kemerleri sıkarak giderleri azaltmak, daha az kişi ile daha çok işi yapmaya çalışmak, işlerin aksamaması adına, yetişmeyen işler için daha fazla mesai harcamak gibi nedenler, işletme içerisinde alınacak belli başlı bazı tedbirlerdir.
Ekonominin bozulmasından kaynaklı olarak, ev ekonomisi yönünden konuyu ele alacak olursak da; kazancın değişmesine, ya da kaybolmasına endeksli, evde belli başlı huzursuzluklar başlayacaktır. Çünkü hayatımızda ev ekonomisi şeklinde bir kavramda vardır. Peki, buna bağlı yaşanabilecek sıkıntılar nelerdir?
Zamanında ödenemeyen kiralar, faturalar, gıda, giyim giderleri, eğitim giderleri ve buna benzer ev içi bazı ek giderlerin karşılanamaması durumunda, ev içerisinde huzursuzluklar meydana gelecektir. Aile bireyleri ister istemez bu konu hakkında tartışma yaşayacak, evde soğuk rüzgârlar esecektir.
Sosyal yaşantı bakımından kişi kendini toplumdan, eş, dost, akraba, arkadaş gibi çevresinden soyutlayacak, ekonomik giderlerini kısayım derken, kendi içine kapanık bir hale gelecektir. Sürekli yaptığı aktiviteleri varsa ona mecburen ara vermek durumunda kalacaktır. Toplumdan kendini geri çekmek ile de, aynı zamanda kişi, birbiriyle olan iletişimini de kaybetmiş olacaktır. Araya soğukluk girecektir.
Özellikle pandemi döneminde, covit-19 sayesinde, ekonominin ciddi derecede zarar gördüğü bu nokta da, işte tam da bu an, ekonominin hayatımızdaki yeri, önemi ve yaşamımıza katmış olduğu olumlu, olumsuz gelişmeleri daha iyi görüyoruz, anlıyoruz. Diyoruz ki, gerçekten ekonomi olmazsa olmaz, ekonomi güzel olursa her şeyimiz güzel olur.
Peki, ülke olarak zorlandığımız bu süreçte üzerimize düşen görevler nelerdir?
Olabildiğince ekonomiye katkıda bulunacak üretimler yapabilmek, boş durmamak, bir kaos ortamından daha çok, elimizden geliyorsa yeni bir fikir, yeni bir öneri sunmak, çalışmak, gayret etmek, sürekli yapılan şikayetlerden uzaklaşmak, birbirimizin başarıları ile övünmek, hep birlikte hareket etmek, ben değil, biz diyebilmek, işte tam da bizim yapmamız gereken, üzerimize düşen sorumluluklar bunlardır. Ancak; tüm bunları başarabilirsek, ayakta kalabiliriz…