Dünya üzerindeki tüm inanç sistemlerinin yani terminolojik olarak sınıflandırirsak dinlerin oluşması Tek tanrılı dinlerin yaratanın gönderdiği bir elçi aracılığı ile insanlığa Allah in sözlerinin ve isteklerinin iletilmesi ile kurumsallastigina inanılır.
Yeryüzünde insanln yaratılmış üstün varlık olduğunu ve yaratılmış tüm canlı ve cansız varlıkların insanın emrine verildiği peygamberlere gönderilen kutsal emir ve kitaplarda belirtilmiştir.
Yaratılan ilk peygamber Hz. Adem AS' dan Ahir zaman Peygamberi Efendimiz Hz Muhammed Sav'e.kadar tüm peygamberlerin amacı dünya üzerinde yaşayan insanların dinlerin belirttiği kurallara uygun olarak yaşayan mutlu özgür ve manevi huzuru tatmış bir insan yaşamını oluşturmak olmuştur.
Ancak insanlığın varoluşundan günümüze değin insanlık zaman zaman dinlerin temel dinamiklerinden uzaklaşmıştır.Bunun sonucunda da dinin öğretilerinin anlaşılmasında bazı sebeplerden dolayı ayrı görüşler oluşmuştur Bu görüşler Mezhep dediğimiz kurumların oluşmasını sağlamıştır.
Özellikle Ortaçağ Hıristiyanlık dünyasında mezhepler arası derin ayrılıklar ve farklı inanç sistemleri gelişerek çok büyük mezhep savaşlarının oluşmasına sebep teşkil etmiştir.
Ecdadımız Selçuklu devleti ve devamındaki Osmanlı Devletinde İslam dininin hoşgörülü ve insani önceleyen metodolojisi sayesinde mezhepler arasındaki farklılıkları bırakın farklı dinleri yaşayan insanlara da hoşgörülü davranılması sonucunda yüzyıllar boyunca huzurlu mutlu ve özgür insanların yaşadığı coğrafyaların oluşmasını sağlamıştır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yeni kurulan Cumhuriyet yönetiminin laik bir anlayışa kavuşturulmasını sağlaması dinimizin doğasında var olan hoşgörü ve insan haklarına saygı gibi kavramların milletimiz tarafından icsellestirmesini kolaylaştırmıştır.
Bu sayede de ülkemizde yaşayan tüm bireyler birbirlerine karşı hoşgörü ile davranmayı farklı inanç ve düşüncelere saygı duymayı tesis etmesi sonucunda toplumsal gelişimi her geçen gün daha da geliştirmeyi sürdürmektedir.
Ülke ve milletimizle bölünmez bir bütün olduğumuzu hiç bir zaman unutmadan ülke topraklarımızı koruyan ve kollayan ordumuza ve Mehmetciklerimize her durumda sahip çıkmak bu güzel vatan toprağında huzur içinde yasayabilmemiz uğruna gazı ve şehit olan canlarımıza saygı duymak zorundayız Ne mutlu Türk'üm diyene.