Hilim terimi, “akıl ve kültürle kazanılan insan ilişkilerinde sabırlı, hoşgörülü, bağışlayıcı, uzlaşmacı ve medeni davranışlar sergilemeyi sağlayan ahlaki erdem” şeklinde tanımlanır. Kur’an-ı Kerim’de “hilim” kelimesi bir ayette (ahlam) olarak geçmekte. Bu ayette: “ onlara bunu hilimleri mi emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?” (et- tür 52/32) denilmektedir. Bu ayetteki (ahlam) hilim akıl kelimesiyle açıklanır. Bunun dışında “ hilim sahibi” anlamında “halim” Allah’ın isimlerinden (Esma-i Hüsna) biri olarak mağfiret (bağışlanma), ilim gibi kavramlarla birlikte on bir ayette tekrar edilmiştir. Tefsir ve kelam kitaplarında “Esma-i Hüsna” dan biri olarak “halimin” çok sabırlı, günahkarları cezalandırmakta acele etmeyen, her işi olması gerektiği ölçüde yapan anlamına geldiği belirtilir.
Rasulullah’ın ahlakının temelini “hilim” fazileti oluşturmuştur. Hz. Peygamber’imizin (s.a.v) bu fazileti; hoşgörüsünü, affediciliğini, sabrını, aklını, basiretini, öfkesine hâkim olmasını, vakarlı oluşunu yansıtmaktadır. Bu bakımdan İslam ahlakını belirleyen temellerden birisi “ HİLİMDİR” hilim, bütün kaynaklarda biri “zihni” diğeri “ahlaki” olma üzere iki anlamda geçmektedir.
Zihni anlamdaki “hilim” akıl demektir. Bu manadaki hilim; ahmaklık, sefahat ve cahilliğin zıttı olarak gösterilmiştir. İbni Sina, hilim in ahlaki ve ameli ve yönünü şöyle ifade etmiştir. “ hilim demek; öfkeyi yenmek, cömert ve onurlu olmak, affedebilmek, gönlü zengin olmak, dayanıklı ve kararlı olmak, kin gütmemek, sabırlı olmak, vakarlı olmak, ihtiraslara ve diğer bencil duygulara hâkim olmak.
İçlerinde “hilim” kelimesi geçmemekle birlikte anlamları itibariyle “hilim” erdeminin, İslam ahlakının yerini ve önemini ifade eden yüzlerce ayet vardır. Bu ayetlerden bazıları şunlardır. “her kim sabreder ve bağışlarsa bilsin ki bu tutum davranışların en soylusu, en olumlusudur. (eş-sura 42/43)” “güzel bir söz ve bağışlama, arkasından eziyet gelen sadakadan daha hayırlıdır.” (El bakara 2/263);” iyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir tutumla karşıla o zaman göreceksin ki, seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse (sana) candan bir dost olacaktır. (fussilet 41/34)
Bu son ayet, sevginin oluşmasında ve dolayısıyla sosyal barışın sağlanmasında “hilim” erdeminin rolünü göstermesi bakımından çok önemlidir. Çünkü kötülüğe karşı iyilik düşmanı bile dost eder. Kur’an ahlakını en iyi kavrayan biri olarak tanınan Hasan-ı Basri’nin, vurgu yapan şu sözü Kur’an ve Peygamber ahlakının biz özeti saymak mümkündür. “ Müslüman’ın başlıca alametleri şunlardır: Dininde güçlü kararlı ve yumuşak, imanı sağlam bilgili ve hâkim, zeki ve merhametli, hem haklı hem bağışlayıcı, hem zengin hem tutumlu, hasta olduğunda tahammülü güçlü, iyiliksever, arkadaşlarının ve dostlarının sıkıntılarına katlanır, zorluklara sabreder, öfkesinde yenilmez, gurur ve kibire kapılmaz, ihtiraslarına yenilmez, midesi ve hırsı yüzünden küçülmez.
Hayırlı cumalar.