ANNE VE BABANIN ÇOCUKLARINA KARŞI GÖREVLERİ
Aile Yuvasının süsü ve mutluluk kaynağı olan çocuk, anne ve babaya Allah’ın bir emanetidir.
Anne ve baba, çocuklarının terbiyesinden hem Allah’a hem de topluma sorumludur.
Anne ve babanın çocuklarına karşı başlıca görevi şunlardır: Çocuklarını sağlıklı olarak besleyip büyütmek, çocuklarının beden ve ruh sağlığını korumak, çocuklarına haram lokma yedirmemektir.
Hz. Peygamber Efendimiz [S.a.v] “Kişilerin hayır yolunda harcadıklarının içinde sevabı en bol olanın, aile bireylerine yaptığı harcamalar.” Olduğunu belirtmiştir. Başka hadisinde de “İnsanın aile bireylerini sefil durumda bırakması kendisine günah olarak yeter.” Buyurmuştur.
Çocuğunu iyi terbiye etmek, ona ahlak yönünden güzel örnek olmak, çocuğunun kendisine, ailesine, topluma, devlete, millete faydalı bir birey olma bilincini vermek; insan, vatan, devlet, millet, bayrak sevgisini aşılamak, toplumun birlik, beraberlik içinde yaşamasının önemini kavratmak, sevgiyle yetiştirmek; çocuk sevgiyi, şefkati, elemi, kederi, hüznü, sevinci ailesinden öğrenmelidir. Çocuktan sevgiyi esirgemek vahim sonuçlar doğuracaktır.
Zira sevgisiz yetiştirilen çocuklar hayatta münasebette oldukları insanlara daima kırıcı olmuşlardır. Hatta toplumda cinayet istidasında bulunmuşlardır. Onun için çocuklar sevilmeli, öpülmeli, nazlarına katlanılmalı, ona bakmaktan yorgunluk hissetmemeli, katı davranmaktan kaçınılmalı, çocuğun bahanelerinden ötürü sabırlı olunmalıdır.
Anne ve baba çocuklarına muaşeret kurallarını öğretmelidir, çocuk toplumda doğru davranış şekillerini öğrenerek topluma uyumlu olmalıdır. Bencillikten uzak olup insanlara saygı göstermelidirler. Bu bakımdan çocukların toplumla olan ilişkileri karşılıklı saygı ve sevgi esasına dayanmalıdır.
Bunun sonucunda topluma hizmet yolunda adım atar ve toplumsal adalete uyarak toplumda asi bir birey olmaz. Çocuğu ailevi işlere dâhil ederek onun da fikri alınır. Böylece çocuğun kendisine güveni artar, sorumluluk duygusu gelişir ve toplumla kaynaşmayı öğrenir. Aile de çocuklar arasında ayrım yapmamak eşit ve adaletli davranmak çok önemlidir.
Çocuğun eğitimi, çocuğun dini, ahlaki ve mesleki eğitimi ailenin en zor ve bir o kadar da önemli görevlerindendir. Müslüman ahlak ve eğitim bilgileri Allah’ın ”RAB” [Terbiye edici, eğitici]şeklinde ki ismi de buna delil olarak gösterilir. Hz. Peygamberimizin [s.a.v] “Ben ancak bir öğretmen olarak gönderildim.” Anlamındaki hadisi ise eğitimin bir peygamber mesleği olduğunu gösterir. Eğitimin temel amacı çocukların bilgi ve ahlakta donanımlı olmalarını sağlamaktır.
”Hiçbir anne ve baba çocuğuna güzel terbiyeden daha değerli bir miras bırakamaz.” anlamında ki hadisin açık ifadesinin yanında “İlim talep etmek her Müslümana farzdır.” anlamında ki hadisinde çocukların eğitimi hususunda ebeveyne [Anne ve babaya] sorumluluk yüklemektedir.
Çağdaş eğitimciler gibi Müslüman eğitim ve ahlakçılar da eğitim ve tarzı üzerinde geniş olarak durmuşlardır. Müslüman eğitimcilerden “Maverdi ve Gazali” de bu husustaki önerilerini şu şekilde sıralamışlardır: Büyükler davranışlarıyla çocuklar için iyi örnek olmaya önem vermeli, eğitim sırasında çocukların düzeyine inilmeli ve onları anlamaya çalışmalıdırlar. Çocukların oyun oynamalarına fırsat verilmeli, eğitici oyunlara yönlendirmeli, onlara daima doğru ve tutarlı bilgiler vermeli, hoşgörü ilkesine özenle riayet edilmeli, ancak bunun ölçüsünü iyi ayarlayarak çocukların şımarıp arsızlaşmasına yol açmamaya özen gösterilmelidir. Çocuğa kesinlikle yalan söylenmemeli, çocuğa yapma denilen hareketi anne baba da kesinlikle yapmamalılardır.
Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, millet mekteplerini Türkiye’mizin bütün şehir, kasaba, köylerinde açarak Türk Milletine çok büyük hizmetlerde bulunmuştur. Onu saygı, sevgi, şükran ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.