Güçlü, demokratik, gelişmiş ve gelişen, bu yolda istikrarlı biçimde yürüyen Güçlü Türkiye bizim için çok önemli. Öncelik milletimiz için, sonrası komşular ve dünya devletleri içindir.
Ateş çemberi Suriye, Irak, Ermenistan, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs, İsrail, Mısır, Katar hariç körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ilişkilerinde, en büyük özelliğimiz, güçlü Türkiye olmamızdır. Fransa’ya, Almanya’ya Libya dersi vermemiz, Akdeniz’de petrol arama çalışmaları güçlü Türkiye’nin bölgedeki sözünün geçerliğini, gücünü gösterir.
Dünya lideri olan Cumhurbaşkanımızın telefonla Putin’le, ABD başkanlarıyla direk konuşması, sorunların çözülmesi, yine güçlü Türkiye’nin önemini açık gösterir.
Covid-19 mücadelesinde dünya sıralamasındaki üst sıralarda yerimiz, dosta, düşmana yaptığımız ilaç, araç, gereç yardımları, Azerbaycan’a sağlanan askeri, politik destekler öyle sıradan olaylar değildir.
Peki! Bunların hepsi iyi, güzel de içerde durumumuz nasıl? Bizi gelişmiş 20 ülke arasında, 16. sıraya koyan topla, devletin her alanda sağladığı destekler, teşvikler, işsizlik ödemeleri, işyerlerinin yaşam mücadelesine verilen desteklerdir. Sağlık hizmetlerine bakıldığında Güçlü Türkiye’nin, tüm olumsuzluklara rağmen, olumlu manzarasını gösteriyor.
Sağlık hizmetlerine harcananlar, devlet bu kadar harcamayı iyi karşılıyor dedirtiyor. Devlet dolayısıyla hükümet siyaseti, geçiciliği değil, güç aldığı halkını düşünüyor. Dolayısıyla olumlu yönetimde gelişmeler görebiliyoruz.
Tam bütçe giderlerinin böylesine çok büyüdüğü dönemde, devlet yine vatandaşın lehine, fedakarlık yapmaya devam ediyor. Nasıl mı? 7256 kanununu çıkartıyor. Bazı devlet alacaklarını yeniden yapılandırıyor. Kanunlar değiştiriliyor. Vatandaşa ödemelerde indirim ve ödeme kolaylıkları sağlanıyor. Vatandaşın yararına yapılan, olağanüstü devletin yaptığı fedakarlığı izliyoruz.
Ödenemeyen aidatlar, harçlar, vergiler, devlete, millete borçlar, ödenebilecek konuma getiriliyor. Enflasyon, develasyon, faiz, döviz, dış borç, iç borç sorunlar yumağı baskısı çözülsün, vatandaş nefes alsın isteniyor.
Karamsarlık, insafsız muhalefet, haksız eleştiri yaşanılan olumlu güçleri de yıkan, yok eden bir düşüncedir. Eleştiriyle karamsarlığa giden yol, muhalefet etmekden öte, vatandaşa, devlete, millete zarar veriyor.
Konu uzun. Gelişmeler ortada. Yeniden yapılandırmada açık bir örneği gösteriyor. Kararı vatandaş sandıkda verecekdir.