Ülkelerine dönme şansları
Cuma sonrası gazete bürosundayız. Önümüzdeki caddeden kulağa hoş gelen ritmi müzik, şarkı, def ve davul sesleri geliyor.
Penceremizi açarak ve de sarkarak ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Seslerini çevreye duyuran 15-20 kişilik, özel temiz kıyafetli, tertibli, hepsi birbirine uyumlu, başörtülü gençler ağırlıklı, 50 yaş altı kadın gurubu, nizamlı bir yürüyüş yapıyor görüyoruz.
En önde iki genç erkek omuzlarında, oldukça yüklü olduğu belli olan valiz taşıyor. Onları 2 davulla, 2 def çalan kadınlar takip ediyor. Ayrıca tüm gurub davul, zurna temposuna uyumlu nakarat tertibli güzel şen, şakrak şarkı ile türkü karışımlarınıda mutlu, tatlı gülüşlü tebessümlerle çevreye yayıyor.
Çok hoş görülmeye değer mutlu bir manzara. Gazete binamız çevresi Umurbey, Burmalı, Başçeşme mahalleleri, başka bölgeleri genelde göçmenlerin çoğunlukla yaşadıkları, tercih ettikleri mahaller. Dolayısıyla birazda göçmen manzaralarına aşinayız diye açık yazabiliyoruz. Ama bu manzara çok güzel.
Hemen arkadaşları fotoğraflandırmaları, haber yapmaları için uyarıyoruz. Çok yakınımızda olduğunu öğrendiğimiz oğlan evine, damada ait özel çeyizleri iki valizle merasimle getiren şehrimizde yaşayan Afganistanlı göçmen kızın düğün eviymiş gördüklerimiz.
Arkadaşlar bilgi, fotoğraf almakda zorlandıklarını, yabancı çekingenliği olduğunu, eğer daha çok bilgi almak isterlerse, akşam salonda yapılacak düğün merasimine gelmelerinin istendiğini söylüyorlar.
Bizde fotoğraf ve haberi Cumartesi yayınladık. Dolayısıyla pek uzun, uzun yazamadık. Fakat mutlulukla, buruklukları, acıları bir arada yaşayan göçmenlerin dramı inanız bizide yürekden yakdı.
Yüce rabbimiz hiç bir milleti evinden, iş’inden, vatanından, devletinden, milletinden ayırmasın. Bize Yunan işgalini, ailelerimizin büyük bölümünün zorunlu kaçışla göçmen olan ailelerimizin ızdırabını, çektikleri zulmü bendeniz bizzat dedemden, ninemden, babalarımızdan dinliyerek büyüdük. Ders almamız için, vatanın, devletin, birliğin kıymetini bilmemiz için ısrarla anlatırlardı.
Günümüzde düşman zulmünü gören, anlatan, “Yüce Rabbimiz devletimize, vatanımıza zeval vermesin, bayrağımızın, hürriyetimizin kıymetini iyi bilin” diyen büyüklerimizde kalmadı artık.
Çok daha canlı yaşanan, ülkemiz Afganistan, Pakistan, Irak ve Suriyeden gelen göçmenleri misafir, yardım etme, insalık görevimizi yapma dramı ortaya çıkdı.
Konuyla ilgili gönlümüzde yazılacak çok şey var ama, yerimiz kalmadı. Devletimiz en iyisini yaptı. Göçmenleri misafir ediyoruz. Onlar da Türkiye’ye müteşekkirler. Diliyoruz gün evvel ülkelerine dönme şansları olur.