Hamurumuzda Türkiye
İnsanın yiyecek, içecekten başlayan, giyimle, kuşamla zaman dilimine yansıyan ihtiyaçlarının ölçüsü ekonomik yapısıdır. Eğer yapı güzel ahlak, milli - manevi değerler üzerine oturur, helal rızk ve çalışmalar güç alırsa, hukuki kurallara uygunsa, kişinin ekonomisi topluma faydalılığı sağlıklı yapıda demektir.
Yok eğer ekonomik yapı genel kurallarla uyumsuz ve çatışmalar ortaya koyuyorsa, bir nevi tartışmaları, felaketleri de beraberinde getireceği gerçeği tartışılmaz olur.
Ekonomik arz ve talep dengesinin sağlaması, insanın ekonomik özgürlüğü, üreticiliği, toplumla faydalılığı manevi bağlarını güçlendirir. Ekonominin önemini kısmen kendi kurallarımız içinde değerlendirerek, konumuza girelim istiyoruz.
Tekrar yazalım önemine binaen insan hayatında ekonominin çok önemli yeri vardır. İyiye, güzele, istikrara giden ekonomi, toplumsal sorumlulukların cevaplarını da mutlulukla beraberinde getirir. Onun için ekonomik konular insanla toplumla iç-içedir. Bizim de toplumun bir parçası olmanın sorumluluğu içinde ekonomik konular özellikle dikkatimizi çeker.
Örneğin ulusal basının ekonomik haberlerini, sayfalarını sürekli okuruz. Gerekiyorsa genel toplumsal, bölümleri üzerinde durur yararlanmaya çalışırız.
Ulusal basının ekonomik sayfadaki Simit Sarayı haberi dikkatimizi çekiyor, Newyork’tan - Suudi Arabistan’a uzanan zincir, ilana göre dünyanın 4 bir tarafında bir milyon insana ulaşmış durumda.
Basit tanımla bir bardak çay, bir simit pazarı ülkeye ekonomik ne büyük katkı sağlar konuma gelmiş. Simit’in adı değil tadı ülkeye milyon dolarlar kazandırıyor. Müthiş tanıtım yapıyor. Önceki dönem yaptığımız Umre ziyaretimizde biz de Medinedeki simit sarayına uğrama alışkanlığı edindiğimizi mutlulukla yazalım.
İhracaatımızı teknolojik, elektronik ürünlerle güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu arada imalatı kolay, rekabete açık konularda da başarılı olduğumuzu, hızla mesafe kat ettiğimizi de gururla beyan edelim.
Ülker’in GODIVA çikolatası, Çin’de, Japonya’da mağazalar açıyor. 300 milyar dolarlık ciroya yaklaşması ayrı bir ekonomik gücü, güzelliği gösteriyor.
Biz yurt dışına açılıyoruz ama, yurt dışından da ülkemize ilgi var. Çeşitli sektörlerde yemden, tavuğa, makina üretim şirketleri alıp, ortaklıklar kuruyor yabancılar. Üstelik bizde büyüme şansı az olan şirketleri alarak, sağlıklı çalışır duruma getiriyorlar. Yakın tanıdığımız AKAL Mermer Makinaları üreten şirketi, Almanların satın alarak, ülkemizi üst yapmaları, üretimi - yatırımı geliştirmeleri, dünyaya açmaları ne kadar güzel ve anlamlıdır.
Ekonomik dengeler enerji ucuz - pahalı veya elektronik güç ağırlıklı ayrışması etkisinde de olsa, asıl önemli olan arz - talep dengeleri tesbitiyle yatırımı, üretimi dışarıya açmak noktasında görüş birliğine götürüyor bizi. Simit Sarayının “Hamurumuzda Türkiye, ufkumuzda dünya var” sloganı ekonomik açıdan okuyanlara moral veriyor.