Gözardı edilmemelidir
Son günlerde kamuoyu tarafından iyi tanınan, Afyondan ayrılmış, görevi sona ermiş veya halen görevde bulunan üst düzey yöneticiler, seçkin kişiler hakkında fitne-fesat ocakları tarafından toplumun dikkatini çeken iddialar malzeme olarak kullanılıyor.
Bu ocaklar 200 bin nüfusun önünde gerçekleri tahrif ederek, saptırarak dedikodu orjinli iddialarla ortalığı, kendi özel çıkarları uğruna karıştırma hevesi içindeler.
Konunun gerçeği dedikodu yüce dinimizin yasakladığı günah olan bir ameldir. Kimin için imanı değerlere saygılı olanlar için. Ne diyelim? Yüce rabbimize havale edelim dedikoducuları.
Örneğin Abdullah Kaptan’la ilgili olanlar. Hiçbir saptırma yapmadan konuşulanları, yazılanları, dedikoduları, iddiaları duydukdan, okuduktan sonra düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Özet: Abdullah Kaptan’ın Belediye Başkanlığı dönemi sonrası ortalarda hiç gözükmediği, adet’a kendisini toplumdan soyutladığı, çevresinde kimsenin olmadığı vs. iddialardır.
Biz konuyu eleştiri, övme veya yerme amaçlı yazmıyoruz. Değerlendirmeyi Afyon kamuoyu yapacaktır. Kişisel düşüncemiz Abdullah Kaptanın başkanlık sorumluluğunu taşımakta zorlandığı. Sorumluluk hataları yaptığı, sonuç’unada katlandığıdır.
Bir diğer konu ilimizden merkez Valiliğine çekilen Hakan Yusuf Güner’le ilgili dedikodulardır. Konuşulanlar Hakan Yusuf Güner’in pasif görev olan merkez Valiliğinden emekli olacağı, artık il valisi olma şansını kaybettiği iddialarıdır.
İş’in aslı, takdir makamı bakanlıktır. Sonuç’u bakanlığın kararları netleştirecektir. Dedikoduya hiç gerek yoktur. Hakan Yusuf Güner varsa sorumsuzluklarının, icraatlarının hesabınıda hukuki yollarla devletimize mutlak verecektir.
Gerçek o ki! Genelde üst düzey yöneticilerin atanmışların, seçilmişlerin sorumluluklarına müdrik çalışmalarıyla hiç bir zaman dedikoduların, iddiaların muhatabı olmamaları beklenilen ve istenilendir.
Çok önemli olan millet’e, devlet’e hayırlı, başarılı hizmetler vermeleridir. Kubbede hoş bir seda bırakmalarıdır. Sorumluluklarının yükünü, yetkilerini hak’ka-hukuka, adalete dayalı biçimde kullanmalarıdır. Dedikoduların, iddiaların, fitnenin, fesatın toplumsal barışımıza, kardeşliğimize zarar verdiği ortadadır. Gerçekler hiç bir zaman gözardı edilmemelidir. Siyasi, sosyal ve toplumsal hayatımızda dedikodusuz, iddiasız huzurlu barış içinde günler dileklerimizle.