Başkana kumpas
Ülke kritik bir süreçten geçiyor. FETÖ belasının baş sorumlusu hoca denen vatan haini, iblis, ülkemize son bir asırda en büyük zarar veren, kötülüğü yapan gelişmelerin başlıca sorumlusudur. Yaptığı düşmanlıkların, hainliklerin mutlak cezasını görecektirde. Ülkemiz 15 Temmuzda uçurumun kenarından döndü. Yaraların sarılması, tahribatların kapatılması çalışmalarında ilgililere kolaylıklar, başarılar diliyoruz.
Kritik süreç gerçek sorumlulularla birlikte, muhbirlik, düşmanlık, iftira düzenlerinide üzülerek belirtelim denetim dışı devreye koymuştur. Devletimizin kuruyla-yaşı ayırmada zorlandığı, muhbirler tarafından özel amaçlı yöneltilmeye çalışıldığı iddialarını tartışmalarınıda ortaya koymuştur.
Genelde ilgilileri gereksiz, olmaması gereken övgülerle kendi cephelerinde gösterme iddialı gelişmeler, sürecin içindeki Ali-Cengiz oyunlarının olduğu idialarınıda ister, istemez gözler önüne sermektedir.
Muhbirlerin olayları kendi çıkarları doğrultusunda mutlak bir vasıta ile, en önemliside gerçek olmayan dedikodu üretme metodlarıyla beslemeye çalışmalarıdır.
Üretilen dedikoduların merkezi olduğu iddialı tartışmalar gerçek o ki! süreci olumsuz etkilemektedir. Konunun aslı esas’ı, FETÖ soruşturmalarının tamamlanması, olağan demokratik, hukuki yapıya dönme başarılı çalışmalarının hızla sonuçlandırılmasıdır. İftira, muhbirlik, çatışma ve benzeri ortamlardan beslenenlerin devre dışı kalmasıdır.
Örnek: Belediye Başkanı Çobanla ilgili yalan-yanlış tutuklandı, tutuklanacak dedikodularının üretilmeye çalışmasıdır.
Benzeri sürecin Rektör Mustafa Solak dahil, bir kısım üst düzey seçkin kişiler içinde kumpas olarak kullanıldığı iddiaları, konunun devlet, millet adına en acı, üzücü, asılsız dedikodu üretme çarpıklığını kamuoyunun gözler önüne açıklıkla sergilemektedir.
İhale takipçileri, muhbir tanımlarıyla dedikodu çıkartanlar FETÖ dedikodu yöntemiyle sahadaki seçkin kişileri korkutma, yıldırma yolunu kullanmaktadırlar.
Gelişmelerden kim zarar görüyor, hakkında dedikodu üretilen seçkin insanlar mı? Hayır. Ülke, devlet, millet, güven, barış ve huzur ortamı.
Biz Başkan Çobanın, Rektör Solak’ın veya iftiraya uğrayan seçkin kişilerin avukatı değiliz. Konumlarının, aldıkları görevlerin sorumluluğunun bilincinde olan bu insanların, görevlerini ifada gereksiz yere zorlandıklarının, güç ve zaman kaybına uğradıklarının farkında olarak, büyük kesim sağduyu sahibi hemşehrimizle benzeri duyguları paylaştığımızın bilinci ve sorumluluğu içinde üzülerek konu ediyoruz yazdıklarımızı.
Başkan Çoban son 50 yılın üst, üste 2 dönem başkan seçilen, üçüncü dönem hizmetlerine güvenerek talib olan, şehrimize önemli yatırımlar, hizmetler kazandıran, siyaseti iyi bilen, başarılarını iktidar-muhalefet çoğunluğa kabul ettirmiş, bir hal ve geçmişin başkanı konumundadır.
Düşüncemize göre bu güne kadar olduğu gibi hak’kın, hukuk’un yanında yer aldığı süre: Başkan Çobanla ilgili malum merkezlerin ürettiği, özel çıkar, yıpratma amaçlı dedikodular, başkana yapılmak istenen kumpas onu yıldıramaz, yıldırmamalıdırda. Aksine direnme, doğruları savunma gücünü artırır.
Sonuç: yazımızı özel bir Afyon deyimizle noktalıyalım. Afyonlunun kantarı belindedir. Kişilerin kilosunu, şahsiyetini, gelmişini-geçmişini çok iyi bilir.