Değerli Gönüldaşlarım
Bu haftaki yazımda yaşadığım ülke FRANSA’daki olayları sizinle paylaşmağa çalışacağım.
Fransa’nın başkenti Paris’te yaşanan olaylar, halkın hükümete birikmiş öfkesinin adeta patlamasıydı.
Fransa’da son birkaç yılda sık sık grevler yaşandı aslında. Fransız basını Halkın isteklerini basına yansıtmadı. Avrupa da Olaylar medya tarafından olduğu gibi değil, olduğunun altında verilir. Yaşanan olaylar kamuoyuna neredeyse hiç yansımaz. Her memlekette olduğu gibi Fransa’dada gürültü eksik olmaz. Ne kadar demokrasi var gibi görünsede Fransa’da medya kısıtlıdır.Halk polise çok saygılıdır.
Polis, Fransa’da can simidi niteliğindedir. Hatta en küçük şeyde dahi ‘Polisi çağırıyorum’ denildiği an sükûnet oluşur. Fransa medyası iyi tarafı, halkı kullanmaz tahrik edici imajdan uzak durur.
Peki bütün bu olanlardan sonra sarı yeleklilerin gösterileri nasıl bu hale geldi. Polisin sarı yelekli, eylemcilere sert karşılıkları sokağın tansiyonunu dahada artırdı.
Öfkelenen Sarı yeleklilerin Arabaları yaktıkları sahneler, iş yerindeki tahribatlar, Paris'in ünlü Champs-Elysees Caddesi’nin bir anda duman bulutu oluşu, zafer anıtının çığlıklarla yankılanması olayların dozunun karşısında polisin çaresizlik içerisinde çırpınışı hatıralara kazındı adeta. Ve akebinde Macronu geri adım attırmağa yetti.
Hükümet sarı yelekleri diyaloğa çağırdı. Sarı yelekliler HÜKÜMET’e Akaryakıt zammı, hayat pahalılığı yükselen vergiler, yüksek kiralar, kira için ajansların gelirin üç katı gibi bir rakam istemesi, kira yardım parasındaki kesintiler, öğrenci burslarının kesilmesi, gibi daha bir çok sorunu içeren KIRK İKİ maddelik istek paketi sundular.
Ama bu yeterli gelecekmi bu olayların son bulması için, ne gibi atılımlar yapılacak bunu ilerleyen tarihler gösterecek. Aslında Fransa da işçiler son birkaç yılda sık sık greve gittiler. Özellikle geçtiğimiz kış, demiryollarının grevi İşe gidenleri ve öğrencileri zor durumda bırakmış tı.
Gözaltının yüksek olması, yaralıların çoğalması ve halkın giderek büyüyen tedirginliğine bakacak olursak sükûnetin kısa zamanda sağlanamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Geçen hafta yapılan güvenlik zirvesinde OHAL uygulama kararı konuşuldu ama sonuç çıkmadı. Ama yolda gibi görünüyor.
Bekleyip göreceğiz. İçinde yaşadığımız ülke Fransa da bu olanlar inşallah hayırlı bir şekilde sonuçlanır. Allah hakkımızda hayırlısını versin.
Saygılarımla.