Nay-ı Şerif ve İnsan
Kâniat, Allah tarafından yaratılmadan önce Tekbir Allah vardı. Yaratılanlar Allah’ın Cemal’ini görmek için yaratılmışlardı. Allah tarafından zuhura gelen her ruh “ELEST” toplantısında Allah’ın: “Ben sizin Rab’iniz değil miyim?” seslenişine, bütün ruhlar: “Evet sen bizim Rab’imizsin” dediler ve böylece tüm ruhlar ve Ademoğlu Baki alemden fani aleme geldiler. Bu fani alemde Allah’ın yarattıkları güzellikleri görerek, O’na şükreden, hayran olan gönüller oldular.
Fakat ruhlar bu fani alemde ten kafesinden kurularak Allah’a ve Baki aleme kavuşma özleme içinde olmuşlardır.
Nay-ı Şerifte esas vatanı olan kamışlıktan kesildikten bu yana esas vatınana olan hasretini, özlemini; inleyerek feryad ederek dile getirmektedir.
Mevlânâ Celâleddin Rûm-i Hazretleri Mesnevi’nin ikinci, üçüncü ve dördüncü beyitlerinde Nay-ı Şerif’in Baki aleme özlemini şöyle açıklamaktadır:
“Beni kamışlıktan kestiklerinden bu yana, feryadımdan kadın, erkek müteessir olup inlemektedir.
Vatanıma özlem duygularımı açıklayabilmem için ayrılık acılarıyla parça parça ve hem dem olmuş bir kalp isterim.”
Hayırlı Cuma’lar dilerim...