DÖNDÜK KIŞLAK’A
Ne kadar dolaşırsak, dolaşalım geldik. Kürkçü dükkanına.Ah vatan, vah mekan dedik.Döndük Hasköy'den, Afyon'a. Yolda baktık. Yıllarca süren Sandıklı ana yol yapımı, tadili tek yol çift yol yine devam ediyor.
Şehrimize yaklaşınca, Tünelden alt üst yollardan geçtik. Yapılan işlere sevindik. Her ne kadar Öz dilek Kavşağında trafik sıkışsa da, olana şükür dedik.
Karadeniz bölgesinde, Antalya yöresinde yapılanlara imrenirdik. Bizde niye olmaz diye yazmıştık.
O gece derin bir uyku çektik. Şehrin ayaz havasında. Sabah baktım. Dumlupınar cami etrafında çukurlar açılmış. Bir otomobil hoplaya bilse yoldan çıkacak. Doğal gaz döşeniyormuş. Birisi köşede duruyor.'' Yağmur yağmasa bari ''diyor.(Ertesi gün bir yağmur, Haliyle ortalık çamur)
Gazeteye bakayım diye Ordu bulvarına çıktım.Afyon lisesi önünde bir kalabalık.Okullar açıldı.Öğrenciler derste, bunlar ne bekler* Siyaset, dernek , toplu açılış mı var?
Sordum orta yaş birine, dedi; Mülakat'a ( görüşmeye) gireceğiz.Milli Eğitime hademe alacaklar.
Burada ne sorulur? Ne görüşülür? Ayrı bir konu. Biraz ilerde iki kişi konuşuyor.Biri burada Reis'in sözü geçmez. Başkasına bak! Torpil geldi aklıma . Aramaktan bıkmadık usanmadık.
Vakıf hana doğru yürüdüm.Bir sıra karmaşası, genç kızlar, orta yaş hanımlar, İri yarı esmer adamlar.Belediye Yün taş büfesinde dağıtılacak bedava ekmeği bekliyorlar. Bazı kişilerde ekmek al diye, bekleyenlerin cebine para koyuyor.
Uzun çarşıya girdim.Park etmiş esnafın arabaları.Eh semtler uzadı.Herkese araba gerek,( Nüfus kalaba oğlan kız hanım) dolmuşa mı binsin?Siz görürsünüz dedim. Tabii içimden .Hele bir M.K.T. vergisi yüzde kırk zamlı çıksın. Yenisini alır binersiniz.
Sarrafı, lokumcusu, döviz bürosu daha siftah etmemiş.. Çay içiyorlar.İşte bizim kürkçü dükkanı. Rab'bim sonumuzu hayırlı, nasibimizi gür etsin.