Yıl 1951, Cüneyt Molla'oğlu Afyon Kudret gazetesinde yazar yöneticidir .İstanbul'a ihtiyaçlarını almak üzere Trenle yolcudur. O zaman Tren en seri vasıtadır.Konya'dan gelen otobüslerde yer varsa binilir. Yoksa trenle gidilir. Bir vakitler Meram ekspres'i meşhurdu.. Yolculuk uzun sürerdi.Oturulan yerde yatılırdı.Akşam binseniz sabah İstanbul'a varırdı. Kitap gazete okuyacaksın. Vakit geçecek.
Kütahya'da garda, bir kız çocuğu annesiyle trene biner.Cüneyt bey gazeteye devam. çocuk merakla gazeteyi takip eder. Anne kızarak ayıp oluyor diye söylenir. Kız dinlemez gözü hep gazetedir.Cüneyt bey okuyacak mısın diye sorar. Evet okurum. Masallar yazıyorum der. Ben okuyup sana vereyim.Ancak yazdığın masaldan bana gönder gazetede yayınlayayım. Yalnız daktilo ile yazılmış olmasını ister. kız olur der, ama o dönemde daktilo caddelerde yazıcılar kullanır resmi dairelere parayla yazarlar. Kız dönüşünde yazdığı masalı yazdırmak ister ne var ki daktilocu iki lira ister. O günlerde İKİ lira büyük para simit karamela paralarını biriktirir. Masalı yazar Afyona gazeteye gönderir. Neşredilir. kızın adı Gülten Dayı oğludur.
Gülten orta okulda okurken bir müfettiş denetime gelir Türkçe öğretmeni, Gülten okumaya yazmaya meraklı, ne yapalım diye müfettişe sorar. Müfettiş kütüphane kolunda görevlendir. Hem okur hem yazar der. Müfettiş Roman hikayeler yazan kültürlü bir edebiyatçıdır.Bazı kitapları başka dillerde de okunur.
''Cüneyt ağabey farkına varmadan çocuk masalları yazan Gülten dayıoğlu'na, Reşat Nuri Gültekin'e ışık tutmuş yol açmıştır.''
Mekanı Cennet olsun. Bize de anısını yazmak düştü.
Bazen sorarlar .Nereden nasıl yazıyorsun diye işte yolunda bulunursan anılar fikirler birden oluşuverir.