Şahanoğlu yazı dizisine başlayalı; zaman zaman Harbi’den (Deli Bekir’den) bahsettik, yazdık okudunuz .
Peki Deli BEKİR KİMDİR?
Harab ve Harabî Velî Bekir...
1863’e kadar tam anlamı ile, Harab bir hayatı olan, dağınık Deli Bekir. 1863 den Turabi Hz. ne İntisabından sonra (gönül bağı ile bağlamasından sonra), HARABÎ, eren, derviş, Velî Bekir...
Halk şairi, şiirler döktüren, taşlama ustası, Heccav Deli (Velî) Bekir...
Babası Ciloğlu Ali Sadık Ağa, Annesi Rabia Hanım dır. 1825/1830 yıllarda doğduğu tahmin edilmektedir. Merhum Hacı Fikri Yazıcıoğlu’na göre(¹)1828 yılında, Afyonda doğmuş ve Afyonludur. Harabi, Sülale Soy lakabından dolayı, Ciloğlu Deli Bekir olarak bilinir. Şiirlerinde, Harab veya Harabî mahlası kullandığı, günümüzde de bilinmektedir.
Eğitimi ise, İlkokul’a gittmiş, Kuran’ı Kerim okuyacak kadar, eğitim almış. 1853 yıllarında Turabi Hz. ile tanışmıştır. Tanıştıktan sonra on yıl civarında, (1853-1863), Turabi Hz. ne Çatmış, O'nu hicvetmiştir (²)Heccav olduğu için O’ nu yermiş, taşlamış, bir şair, Halk şairi...
Buna rağmen Turabi, Deli Bekir’i kırmadan, darıltmadan, Şahanoğlunun maddi destekleri ile de, Ona Mevlevi Şeyhi, Fazıl Reşit Çelebinin derslerine katılmasını dinlemesini, her zaman teşvik etmiş.
Turabi Hz. Nin, bu teşvikleri üzerine Harabi bu derslere katılmış. Zamanla Turabi’ ye Karşı hatasını anlamış, Turabiye O' da, ( Hacı Aliden altı sene sonra) gönül bağlayıp intisab etmiştir. Turabi ve Sahanoğlu, Hacı Ali, Deli Bekir’inde katılması ile dörtlü dostluk oluşmuş. Kadiri zikirlerine çoğu zaman Anbanaz’da (Beyyazı’da) devam etmişler. Bu Dörtlü, tabiri caizse dörtlü, bir sac ağayı oluşturmuşlar. Bunların her biri vefat edinceye kadar dost kalmışlar ve ölünceye kadar dostlukları devam etmiştir. Hatta ölüm bile, Deli Bekir ve Hacı Ali’yi ayıramamış. Kabirleri Sinir Köyünde yanyanıdır. Fotoğraflarını gördünüz ve okudunuz.
Deli Bekir lafını, sözünü esirgemeyen, sivri dilli, ve mert bir kişiliğe sahiptir. Müslim gayri Müslim demeden, amir, memur vatandaş ayırımı yapmadan hatalı gördüklerini hicvetmiş, şiirleri ile yermiştir. Kırılıp kırılmayacağına bakmadan, hicveder, alay eder, zor durumda bırakır. Doğuştan da şair olduğu için taşlama şiirlerini (hicveden şiirlerini) beş, on dörtlük takır takır söyleyip geçen bir , halk şair’i. Açık yürekli, mert bir şair.
Şahanoğlu dedemizden, dedelerimizden, babalarımızdan böyle bileriz, günümüze kadar böyle anlatılır.
Kaynak
[1] -Yazıcıoğlu, Fikri,. Afyonkarahisar, Evilyaları ve İlim Adamları,. Afyon, Yıldız,Matbaası,1969.S,87
[1] -Baki, Edip Ali,.Cioğlu, Deli Bekir,.Doğan, Basım Evi, Afyon,. 1945,S,10/12