Ey surete tapan! Yürü, mânâ yı elde etmeye çalış! Çünkü mânâ suret tenine kanattır.
Mânâ ehliyle düş, kalk ki hem atâ (bağışlanma ve ihsan elde edesin, hem de fetâ (yiğit) olasın.
Bu cisimde manasız can; hilafsız (yalansız), kılıf içinde tahta kılıç gibidir.
Kılıfta bulundukça kıymetlidir. Çıkınca yakmaya yarar bir alet olur.
Tahta kılıcı muharebeye götürme, ahüfigana düşmemek için (pişman olmamak için) önce bir kere muayene et.
Eğer tahtadansa, yürü… başkasını ara; eğer elmassa sevinerek gel.
Elmas kılıç, velilerin siyah deposundadır. Onları görmek size kimyadır.
Bütün bilenler, ancak ve ancak bunu böyle demişler:
“Bilen alemlere rahmettir.”
Nar alıyorsan gülen nar (çatlak narı ) al ki onun gülmesi, sana tanesi olduğunu haber versin.
O, ne mübarek gülmedir ki can kutusundaki inci gibi ağızdan gönlü gösterir.
Mübarek olmayan gülme, lânetin gülmesidir; ağzını açınca kalbinin karanlığını gösterir.
Gülen nar bahçeyi güldürür. Erler sohbeti de seni erlerden eder.
Katı taş ve mermer bile olsan, gönül sahibine erişirsen cevher olursun.
Temizlerin muhabbetini tâ… Canının içine dik. Gönlü hoş olanların muhabbetinden başka muhabbete gönül verme.
Ümitsizlik diyarına gitme, ümitler var. Karanlığa varma, güneşler var.
Gönül seni gönülehlinin diyarına; ten seni su ve çamur hapsine çeker.
Ağah (gerçekçi) ol, bir gönül sahibinden gönül gıdasını al, onunla gönlünü gıdalandır. Yürü ikbali (yüksek makama erişmeyi) bir ikbal sahibinden öğren.
Ey yalnızca maddeyi ön planda tutanlar. Maddeyi değil mânayı (iyiyi, doğruyu, güzeli, adaleti, bütün canlıları sevmeyi)da ön planda tut.
Manayı bilen olgun kişilerle arkadaş ol ki, Allah’ın lütfunu ve sevgisini kazanmış olasın. Çünkü kâmil kişiler iyiyi, doğruyu, güzel davranışları gösterirler.
Bir atasözümüz “ Bülbülün yanına varırsan seni güle götürür; karganın yanına varırsan seni pisliğe götürür” der.
İyiyi kötüden ayıramayan cahil kişiler tahta kılıca benzer. Tahta kılıç yanmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Sen dünya hayatında da, ahiret hayatında da pişman olmamak için seni kendi çıkarlarına alet etmeyecek olan dürüst, güvenilir ve olgun kişilerle dostluk kur.
Yunus Emre’nin çok anlamlı ve yol gösterici bir dörtlük şiiri şöyle söyler:” Ben gelmedim davi için,(birbirimizle kavga etmek için, madde için, para, pul için).
Benim işim sevi için. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.”
Kur’an-ı Kerim de Allah(c.c): Hiç bilenle, bilmeyen bir olur mu? Buyurmuştur.
Bir Türk Atasözümüz de şöyle söyler:” Cehalet, bütün kötülüklerin anasıdır.”
Kamil ve bilgili insanların sözleri çatlak gülen nar gibidir. O ne mübarek gülmedir ki sana gönlümün içindeki bütün bilgileri aktarır.
Kötü düşünceli insanların, gülmesi lânetli gülmedir.
Ağızlarını açınca kötülük saçan, lanetli zarar verici sözler çıkar ve kalplerinin karanlığını gösterir. Kalbi temiz insanların muhabbetini ta canının içinde bil; gönlü temiz olanların muhabbetinden başka muhabbet arama.
Ümitsizlik diyarına gitme, ümitler var. Karanlığa varma güneşler var.
Cehaletten kurtulmak için, yüksek makama erişmiş bilgili kişilerden durmadan dinlemeden yeni yeni bilgiler edin. Bilgi veren her türlü faydalı kitaplar oku, araştırma yap ve sen de cehaletten kurtur; yüksek makama eriş.
Hz. Mevlana
Mesnevi (710.726.beyitler)