DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ
“Bana çiçek getirin, dünyanın bütün çiçeklerini buraya getirin!”
Köy öğretmeni Şefik Sınığ’ın son sözleri...
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Bütün çiçeklerini getirin buraya.
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya.
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer,
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim.
Getirin, getirin… Sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar; kimse bilmez onları.
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum. Gelin, görün beni.
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini.
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın.
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım.
Ben bir bahçe suluyorum gönlümden.
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden.
Ne güller fışkırır çilelerimden...
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim.
Korkmadım, korkmuyorum ölümden.
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Yörükler yaylasında, Toroslar ’da eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden...
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden.
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni.
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum.
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum.
Yetiştirdiğim bahçe yarım kalmasın.
Tarumar olmasın, perişan olmasın.
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı onlara söyledim.
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Okulun bütün duvarları çöktü, altında kaldım.
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta...
Çile çektim, yalnız kaldım ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım.
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi sustum… Örtün beni, yatırın buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
CEYHUN ATUF KANSU
KÖY ÖĞRETMENİ
Ben bir köy öğretmeniyim. 30 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldum. Dünyaya tekrar gelmiş olsaydım, yine öğretmen olurdum. Çünkü öğretmenlik çok ulvi bir meslektir. Zira önemli olan bireyleri vatanımıza ve milletimize faydalı olarak yetiştirmektir.
Üzüldüğüm durum şu ki, hâlâ okulundan yeni mezun olmuş ve vatana, millete hizmet etmek için görev bekleyen genç öğretmenlerimiz var. Hz. Ali (r.a) bile: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” demiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, milleti ve vatanı için giriştiği her mücadelede eğitimin ve öğretimin önemini her fırsatta dile getirmiştir. Her konuşmasında milletimizin kurtuluşunun ilimden, bilimden ve eğitimden geçtiğini söylemiş, bunu gerçekleştirecek olanların ise öğretmenler olduğunu belirtmiştir.
Atatürk, hayatı boyunca okul, öğrenci ve öğretmenlerle yakından ilgilenmiş; gittiği okullarda derslere katılmış, öğrenciler ve öğretmenlerle konuşup bilgi alışverişinde bulunmuştur. Bu davranışları zamanla onu okula ve öğretmenlere daha da yakınlaştırmıştır.
Her zaman ve her yerde öğretmenliğin ne kadar yüce ve kutsal bir meslek olduğunu anlatmış; öğretmene verilecek değer sayesinde yeni neslin ülkeyi kurtaracağını vurgulamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün milleti için verdiği mücadele ne kadar zorlu olursa olsun, eğitimi, bilimi ve irfanı hep ön planda tutmuştur. O yılların yıpratıcı şartlarında dahi öğretmenleri hiçbir zaman ihmal etmemiştir.
İşte Atatürk’ün öğretmenlerle ilgili bazı sözleri:
“Cumhuriyet sizlerden; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”
“Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.”
“Yeni kuşak en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.”
“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.”
“Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanmamıştır.”
“Unutmayınız ki, Cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.”
“Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.”
“Öğretmenler, her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı. Halk, öğretmenin sadece çocuğa alfabe öğreten bir varlık olmadığını anlamalıdır.”
Eğitim ve öğretimle ilgili sorunlar yalnızca 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde değil, her zaman dile getirilmeli ve çözüm aranmalıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: