Potansiyel kelimesi gizli kalmış henüz varlığı ortaya çıkmamış gelecekte oluşması ve gelişmesi mümkün olan güç demektir. Örnek olarak kayısı meyvesinin çekirdeği ile bir çakıl taşını ele alalım. Kayısı çekirdeği eğer uygun ortam olursa kayısı ağacı hatta kayısı ağacı bahçesi olabilme potansiyeline sahiptir. Çakıl taşının ise üreme potansiyeli sıfırdır. Bizler potansiyel nedir bilmez isek bilincimiz potansiyel farkındalığı ile donanmamış ise kayısı çekirdeğini de çakıl taşını da bir nesne olarak görürüz. Potansiyelin ne demek olduğunu bilen kişi kayısı çekirdeği ile çakıl taşını farklı algılar. Bu kişi kayısı çekirdeğinin bir tanesi ile uygun ortamlarda bütün dünyayı donatacak kayısı ağacı olarak görür. İşte her insanda kayısı çekirdeği gibi çok büyük bir potansiyel gücüne sahiptir. İnsanın bir potansiyel güç olduğunun farkında olan topluluklar insanın bir potansiyel güç olduğunu farkında olmayan topluluklardan çok ileri bir medeniyet seviyesine ulaşmışlardır. Her insan dünyaya benzersiz bir potansiyel ile gelir. Potansiyel kelime anlamı olarak gizli güç denilebilir. Bu gücün ortaya çıkmasını engelleyen en önemli unsurlar inanç ve güven eksikliğidir. Bu yüzdendir ki insanın kendisine verilen imkan ve yeteneklerle yetinip bunları geliştirmeye çaba sarf etmemesi, sahip olduğu potansiyeli hem kendi adına hem de yaşadığı toplum adına ziyan etmesine neden olur. İnsanın potansiyeli kendisinin ancak gösterdiği çaba kadar aktif olacaktır. İnsanın hayattaki en önemli anlarından birisi potansiyelinin farkına varıp bunu geliştirmede en büyük şans bilgilerle donanımlı olan anne baba öğretmen çevre yönetene sahip olabilmektir. Çünkü her yönüyle iyi bilgilerle donanımlı yetiştirilmiş insan farkındalığı yüksek potansiyelinin farkına varıp bunu geliştirmesi ile ilgili yolunu belirleyecektir. Ve bu potansiyel gücünü doğru amaçlar için harcayacaktır. Allah (C.C.) Kur'an-ı Kerim'de insanı eşrefi mahlukat en şerefli yaratılan olarak anlatır. Buna rağmen kendisine kabiliyetlerinin kullanım tercihini de kendi iradesine vermiştir. Bu sebepledir ki insan eğer bilincinin ve potansiyelinin farkına varamazsa kendisinde var olan gizli güç kontrolsüz güç haline dönüşür. Ve bazen kendi iradesi bazen çevresinin etkilemesi bazen duyguları bazen nefsi bazen de hevesleri yüzünden kendisine veya çevresine ülkesine zarar verir hale dönüşür. Kendi özünü sağlıklı ve yararlı bir şekilde inşaa edebilen insanın kendisine eğittikçe potansiyeli artacaktır. Bilgi potansiyeli artıran en önemli kaynaktır. Farkındalığı ve algıları artan insanın bakış açıları genişleyecek bilinçli bir şekilde depoladığı bilgileri ile hem kendisi hem de çevresi faydalanacaktır. Bazı ailelerin sürekli olarak güven vermek amacıyla övgü sözcükleri ile büyütmeleri (çok zekisin çok yeteneksin vb.) çoğu kez bu ögeleri duyan çocuklarda daha iyi olmaları için gayret göstermelerine gerek olmadığı inancının oluşmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple övgü sözcüğü ile büyüyen çocuklar başarılı olmak için hayatta sahip olmaları gereken bütün donanımlara zaten doğuştan sahip olmaları gerektiğine inanmaya başlarlar ve kendilerini geliştirmek için herhangi bir çaba göstermelerine gerek olmadığı yanılgısına düşerler. Her türlü imkana sahip olan insanların başarısızlıklarının en önemli nedeni çoğu kez hayata böyle başlamalarıdır. Ailelerin yapması gereken çocuklarının aldığı sonuçları değil hedefe varmak için gösterdiği çabayı takdir etmek olmalıdır. Kişinin herhangi bir alanda sahip olduğu potansiyeli biraz daha öteye taşıması hayatın her alanında kendilerini geliştirmeye ve ilerlemeye hevesli olması kişisel gelişimin en temel noktasıdır. Kişinin kendisini tanınması hangi alanlarda ne durumda bulunduğunu belirlemesi ve eksik olduğunu düşündüğü alanlarda kendini geliştirmeye karar vermesi kendi kişisel gelişim sürecinin başladığı andır. İnsanın nasıl bir hayata sahip olacağı kendisine ve çevresine yapabileceklerine olan inancını gelişime odaklı bakabilmesi belirler. Günümüzde işletmeler tüm dünyadaki konjonktürel (Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı dalgalı hareketlerin bütünü), yönün ekonomik ve teknolojik gelişmelere karşı rekabet edebilmek ve hayatta kalabilmek için insan kaynağını seçerken bireyin ne kadar gelişme odaklı olup olmadığına birinci olarak özellikle değerlendirmektedirler. Özellikle devrim niteliğinde olan değişim ve dönüşümlerin de gerekli olan entelektüel (her konuda karşılıklı olarak tartışabilen bilgi ve düşünceye değer veren kişi) sermaye ihtiyaçları için yüksek potansiyelli yetenek havuzlarını kullanarak kadro oluşturmaya çalışmaktadırlar. Hiç şüphesiz burada aradıkları da değişim ve dönüşümü doğru yönetebilecek potansiyel insan kaynaklarının kimler olacağının belirlenmesidir. Özellikle de dijital dönüşüm artan oranda yetenekli ve yüksek potansiyelli çalışanlara ihtiyaç doğurmaktadır. Bu bağlamda bundan sonraki dünya düzeyinde bir iyiler ve bir de daha da iyiler yarışacaktır. İnsanın fiziksel olduğu kadar nitelik (belirli bir alanda uzmanlaşmış ve eğitim almış kişiler) olarak da gelişmesi çok yönlü bir anlayışla ruh ve zihinsel sağlığını da koruyarak potansiyeli yüksek olan bireylerin erken zamanda tespit edilip yeteneklerinin geliştirilmesi konusunda başta ailelere, devlete, eğitim kurumlarına, öğretmenlere çok iş düşmektedir. Yetenek gruplaması ve kümelenmesini esas alan 'temel yetenek havuzları' oluşturarak Eğitim ve öğretimin esas alınması birey, toplum, ülke ve tüm dünya için hiç şüphesiz daha faydalı olacaktır. Ülkemizde yetiştirdiğimiz yetenekli ve yüksek potansiyelli gençlerimizin bazıları dış ülkelere beyin göçü olarak gitmektedirler. Yetenekli ve yüksek potansiyelli gençlerimizi biz yetiştiriyoruz başkaları faydalanıyor. Bu yüksek potansiyelli yetiştirdiğimiz genç beyinlere sahip çıkmamız geleceğimiz için çok önemlidir.
İNSANIN POTANSİYEL GÜCÜ
Yayınlanma :
16.05.2025 11:18
Güncelleme
: 16.05.2025 11:18
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: