Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) :”Küçük muharebeden büyük muharebeye döndük” sözünün tefsiri.
Ey Padişahlar! Dışarıdaki düşmanı öldürdük; içimizde ondan beter bir hasım var.
Bunu öldürmek, aklın, fikrin işi değil. İçerdeki aslan; öyle tavşan maskarası olmaz.
Cehennem, bu nefistir; cehennem bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.
Yedi denizi içerde yine koca karıya benzeyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz. Taşlar, taş yürekli kafirler; ağlayıp inleyerek mahcup bir halde cehenneme girerler.
Hakk’tan ona şu nida gelmedikçe bu kadar azaba da kanaat etmez.
“ Doydun mu ?” denir. O, kurt ve sırtlan gibi “Hayır, doymadım” der. İşte sana ateş, işte sana hararet!
Bütün bir alemi, bir lokma edip yutar da yine midesi “Daha fazla yok mu?” diye bağırır.
Nihayet Hakk onun üstüne Lâmekân âleminde ayağını koyar da işte o vakit derhal sakinleşir.
Bizim nefsimiz de Cehennem ’in bir parçasıdır. (Parçalar daima bütünün yolundadır.)
Nefsi öldürecek ayak da nacak Hakk ‘ın ayağıdır. Zaten nefsin yayını Hakk’tan gayrı kim çekebilir?.
Yaya ancak doğru ok koyarlar. Bu yayın ters ve eğri okları da vardır.
Ok gibi doğru ol da yaydan kurtul. Çünkü her doğru okun, yaydan fırlayacağına şüphe yok.
Dış savaşından kurtulunca iç savaşına yüz tuttum.
Biz şimdi küçük muharebeden döndük. Peygamber’le beraber büyük muharebedeyiz.
Allah’tan denizleri yaratan bir kuvvet isterim ki bu Kaf dağını iğne ile yerinen koparıp atayım.
Şunu bil ki, safları bozup dağıtan aslanla savaşmak kolaydır, asıl aslan nefsini mağlup edendir.
KONUYU BİRAZ AÇALIM
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) her muharebe dönüşlerinde ashabına zafer kazanmanın sarhoşluğundan kurtulmak için şu Hadis-i Şerifi söyledi:” Düşmanla savaşıp onu mağlup etmemiz bizim küçük savaşımızdır. Asıl büyük savaş nefsimizle savaşıp onu yenmemizdir.”
İçimizdeki nefis şeytandır, ejderhadır, cehennemdir. Allah cehennemi nefis suretinde, nefsi cehennem vasfında yaratmıştır.
Cehennemin her kapısı nefisteki yedi sıfattan biridir. Bunlar: Kibir, hasislik, kin, hırs, haset, şehvet, gazap kapılarıdır.
Cehennem ateşi bütün alemleri yutar da ; “ Doymadım daha daha Ya Rabbi “ der. Ancak, Allah’ın emriyle cehennem ateşi sakinleşir.
Cehennem denilen insanı insanlıktan uzaklaştıran bu ateşin; kin, ikbal, şehvet, şöhret, haset, gazap, kibir kapılarından girmekteyiz. Hz. Ali şöyle buyurmuştur:” Nefsin bir tek vasfını terk etmek, Hayber Kalesi’ni fethetmekten daha zordur.”
Biz nefsimizin cehennemin bir parçası olduğunun bilinci içinde olursak her iki dünyada da kurtuluşa ulaşırız.
Hz. Mevlânâ. Mesnevi.1373.beyit