Hz.Peygamber’imizin (s.a.v) hizmetlisi Zeyd âlem halkının kıyamet günündeki haşir sırlarını Hz.Muhammed’e söylerken görülmemiş bir vecd ile kendinden geçmiş şuurunu kaybetmiş bütün ilâhi sırları açığa vuracak hale gelmişti. Hz.Muhammed kölesinin yakasını tutup çekerek onu uyandırmak lüzumunu hissetti.
“Zeyd, kendine gel! Dur! Dilinin dizginini tutki söylenmeyecek sözleri söyleyecek hale geldin. Hakikatleri açığa vurmak Allah’a mahsustur. Allah’ın güzel adlarından birisinin ‘SETTAR”‘ (örten gizleyen) olduğunu unutma. Senin ruhunun aynası ten kılıfından dışarıya fırladı. Böyle bir ruh aynasında herkes kendi durumunun şeklini görür. Çünkü ne ayna ne terazi yalan söyleyebilir.
Ayna ve terazi o doğru söyleyici ölçülerdir ki sen onlara hayatın boyunca hizmet etsen ve hayatın boyunca onların paslarını temizleyip üzerlerine toz kondurmasan, sonra: “Ey ayna, ey terazi, ne olur bak ben sizlere hayatım boyunca hizmet ettim; hatırım için hakikatleri sakla; ey ayna beni güzel göster, çirkin gösterme. Ey terazi sevabımı çok göster eksik gösterme” diye yalvarsan, ne ayna, ne terazi kendi yolundan kesinlikle sapmaz, ve ikisi birlikte sana der ki: “Sen ne maskara adamsın. Bizler seni olduğun gibi göstermekten ve doğru tartmaktan sapamayız. Çünkü Allah, bir çok hakikatlerin meydana çıkması için bize her şeyi dosdoğru göstericilik ve dosdoğru tartıcılık görevini verdi. Yalnız hilecilerin kabahatini ve günahını göstermekle kalmayız; güzel ve doğru olanlara güzelliğini ve doğruluğunu, iyilere de mükâfatını vermeye vasıtayız.
Ey zeyd, ilâhi âlemlerin sırrını gördüğün ölçüde açıklama ilâhi varlığın ve ilâhi esrarın en büyük hizmetlerinden birisi de her göze ve her gönüle görünmemektir. Sırları kelâm yoluyla söylemeye ve sezgi yoluyla duyurmaya devam et ki kâmil olanlar gerçeği görsün olgunluğa ermemiş olanlar ise duaya devam etmek cesaretini bu gizlilikte bulsunlar.
Çünkü Allah, Rahman ve rahimdir. Affedicidir; affetmeyi sever.
Hz.Mevlânâ
MESNEVİ: 3547-3560. Beyitler.